Kardelenler kar delmez

         Toplum, kurallı yaşam demektir. İnsanlığın varoluşuyla birlikte bazı yaptırımlar da beşeri hayatta kendini göstermiştir. Bunların kimisi yazılıdır, din/yasa/yönetmelik/emir/tüzük v.b.gibi. Bazısı ise bir metne dayanmayan ama nesilden nesle aktarılan uygulamalardır. Örf/ adet/töre/terbiye/görgü/görenek/muaşerettir. İkinci kısımda bahsi geçen kaideler bazen kanunların bile önündedir.

         Türk Milleti’nin en önemli hasletlerinin başında selamlaşma, karşılama(hoş geldin)ve uğurlama(güle güle) gelir. Selam baş işareti ya da sesle iletilirken, cevap da aynı şekilde iade edilir. Tabi ki oturana ayaktaki/gidene gelen/yokuş çıkana inen/kapalı yere girenin içerdekine verme önceliği ise ayrı güzelliktir.

Görünmez kurallarımızda başlayan yozlaşma, yavaş yavaş kişilikleri, ardından da ruhları kemirmeye başladı ne yazık ki. Başka Ulusların teknolojisinden çok, yaşam tarzlarını taklit eden, günden güne kendinden uzaklaşıp ellere imrenen yapmacık mahlûklara döndük vallahi. Fazla uzağa gitmeye gerek yok sanırım. Eskiden rastlaştığımız tanıdıkla, nazik bir biçimde tokalaşılır, hal hatır etmeden geçilmezdi. Şimdilerde ise elleri sıkma bahanesiyle parmakları kıracak biçimde güç deneyen yaratıklar çoğaldı. Özellikle muhatabının bileğini ayalarken, diğer kolunu karşısındakinin omzuna koyarak üstünlük sağladığını sanan varlıklar türedi. Bunların yanında kafa tokuşturan koçlar, kemik kıran ağabeyler, kucaklama delileri, öpme adına salyasını akıtan edep düşkünleri ve özellikle samimiyet hırkasına bürünüp yanağa buse konduracağım diye gıdığa, boyuna uzanan ar damarı çürümüş hayâsızlar zuhur etti.(Eğer normal buluyorsanız başkaları da sizinkilere yapsın, ne olacak yani!)Sapıklığını, iltifat ya da latifeyle örtmeye çalışan bu dinsizleri teşhir etmeyenlere kızıyorum ayrıca.

         Medyayı günlerce meşgul eden, Üzmezler’in, Kalkancılar’ın saklı sürümleri bilsinler ki Türkmen töresinde; Erkekler incitmeden omuz vurarak dostluklarını ifade etmeye çalışır, kadınlar kendi aralarında aynı davranışı yaşatırken, karşı cinsler kafası ile birbirlerine hürmet duygularını iletirler. Adını koyamadığımız sarılışma bizim inançlarımıza, duygumuza, düşüncemize kısacası ruhumuza aykırıdır. Oğlan ve kız çocukları takdir veya taltif edilirken, fiziksel temasta mesafeye azami dikkat edilir, el veya kol omuzdan aşağılara asla sarkıtılmaz. Küçüklere olan sevgi sözle ya da saçları okşanarak belli edilir. Kadının baş tacı olduğu göz ardı edilmez, onlara temkinli ve usturuplu davranılır. ”Karakterlerde bozulma başlayınca, bedenleri hayâsızlık sarar”

         Meselimiz şöyledir, önündeki gönü sabırla işleyen usta, alnın terini silerken çırağına;”evlat, tabakladığım ürün aynı insan gibidir, gördüğün derinin bir kısmı ayakkabı olup tabana düşer, kaderinde öpülüp başa konulmak varsa eğer, Kuran’a kap olur” der.

 

Kardelenler kar delmez

 

Bırak da dağları kendi yürüsün

Boş yere sırtında taşıma Ferhat

Yar açtı sineye değme çürüsün

Kapanan yarayı kaşıma Ferhat

 

Zannetme ki kardelenler kar deler

Bir boz bulut gelir karı perdeler

Şirinler Leylalar söyle nerdeler

Dolular yağdırma başıma Ferhat

 

Daha görünmeden baharın ucu

Elinde külünkle olursun sucu

Yeter mi garibin dağlara gücü

Su katma kan dolu yaşıma Ferhat

 

Müptelayı âşık çekerken yasın

Gam sunar Özcan’a dem sunmaz tasın

Sinine sarılsın kalan mirasın

Gün olsan bahtıma ışıma Ferhat

 

Yayın Tarihi
06.01.2012
Bu makale 9142 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!