MELTEM ESİNTİSİ

Bir Musibet-Bin Nasihat

YAVUZ ALİ SAKARYA

“Adana nire, Antalya nire” demeyin. Aralarında 600 kilometreyi geçkin mesafe var. Yolculuk, özel arabayla 7-8 saat, otobüsle yaklaşık 10 saat sürüyor. Tamam, uçakla çok daha kısa, ancak bir saat sürüyor yolculuk. Her ikisi de aynı bölgenin göreceli gelişmiş iki kenti.

Adana’daki son yurt yangını olayı ve 11 i kız öğrenci, 12 kişinin yanarak yaşamını yitirmesi, tüm Türkiye’nin içini yakıyor. Acı çok taze, yüreklerimiz yanmaya devam ediyor. Doğal olarak yurdun önemli bir parçası olan Antalya’yı da bu olay, üzmekle kalmıyor, çok yakından da ilgilendiriyor.

Bu elim olay, sadece kent merkezini değil, Eşen çayından başlayan batı sınırından, doğu sınırında bulunan Gazipaşa’ya kadar 22 bin kilometrekarelik yüzölçümü, bu geniş alan üzerinde bulunan irili ufaklı tüm okulları, tüm eğitim kurumlarını ve özel ve devlet yurtlarını ve yetkilileri ilgilendiriyor.

Antalya’da en az Adana kadar, hatta ondan çok daha fazla cemaat ve tarikat sarmalı altında olan bir kent. Bölgede pek çok yurt, çok dağınık halde cemaatler ve değişik tarikatlar tarafından yönetiliyor, yönlendiriliyor. Bu bir Antalya gerçeği.

Adana örneğinde, denetim ve yangın merdivenlerinin kilitli tutulması ihmalinde ya da dikkatsizliğinde, duyarsızlığında görüldüğü gibi olumsuz acı dolu, yürek yakan örneklerle karşılaşmak, ülkenin gündemine öyle gelmek istemiyoruz.

Samimi talebimiz, devletin yetkili kurumları tarafından, denetimin tüm yurtta ve özellikle Antalya’da sürekli ve ciddi biçimde yapıldığını, Antalya için gerekli önlemlerin en üst düzeyde alındığını, herhangi bir risk olmadığını duymak ve yaşadığımız kent için huzur duymak istiyoruz. Bir musibet bin nasihatten iyidir, diyerek ders çıkartılmasını, böylesine üzücü olayların bir daha tekrarlanmamasını istiyoruz. Umarız, her yaşta eğitim hakkını fazlasıyla hak eden halkımız adına çok şey istemiyoruzdur.

Yavuz Ali Sakarya

Emekli Öğretmen