İYİ Partili Arkadaşlar Kendinize Gelin!

Bilindiği üzere, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başkanlığında, Başkanlık Divanı, milletvekilleri ve Genel İdare Kurulu (GİK) üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda partinin 3’üncü olağan kurultayının yapılması kararı alındı.

Toplantıda ayrıca genel seçimlerde milletvekili adayı olacak partililerin, teşkilatlarda boşluk olmaması için il ve ilçe kongrelerinde aday olmamaları tavsiye edildi.

Bu tür kongreler; parti içi demokrasinin çalıştırılması, başarısız il ve ilçe yöneticilerinin değiştirilmesi ve delege düzeyinde yapılan değişimlerin partiye yeni bir heyecan katması ve dinamizmi artırması için bir fırsattır.

Antalya İl Başkanı Mehmet Başaran’ın milletvekili aday adaylığını açıklaması ve zorunlu olarak başkanlıktan ayrılma kararı partide bir hareketlilik yarattı.

Yeni başkan kim olacak? Parti içinden ve dışarıdan aday arayışları ve kulisleri Antalya’nın ve siyasetin gündemini işgal ediyor.

Kimileri “seçime az bir süre kaldı, dışarıdan gelecek bir başkan teşkilatı tanımaktan zorlanabilir. Bu da seçime olumsuz yansır. Bu nedenle başkan içeriden biri olmalı” görüşünü dillendirirken… Başka bir gurup,” il başkanının tüm gurupları birleştiren, liderlik vasfı ve koordinasyon yeteneği olan,  toplumda sevilen ve sayılan, partinin yükünü de yeri geldiğinde üstlenecek bir işadamının il başkanı olmasını” savunuyor.

İki tarafında avantajlı ve dezavantajlı yönü var. Sanıyorum İYİ Parti Genel Merkezi de 2. Seçeneğe daha yakın duruyor. Bunu nereden çıkarıyorum?

İYİ Parti İl Başkanlığı için adları geçen; İlhami Okudan,  Mustafa Duran, Nihat Kavşut, İrfan Yılmaz, Refik Cennet gibi ülkücü adayların yanında Şenol Tola ve Adnan Kabağaç gibi merkez sağa yakın duran isimler geriye çekilmiş durumda. Şimdilik gelişmeleri ve genel merkezin tavrını bekliyorlar. Duyumlarıma göre, Genel Merkez’de seçime ortak tek adayla gidilmesini istiyor.

Bu arada sürpriz bir gelişme sosyal medyaya düştü. “İl Başkanlığı için ANSİAD Onursal Başkanı, iş insanı Abdullah Erdoğan ile Mehmet Hacıarifoğlu’nun ismi ön plana çıktı.”

Araştırdım ve kendileri ile de görüştüm. Toplumda karşılığı olan, sevilen ve sayılan iş insanı Hacıarifoğlu, bu yazılanları doğrulamadı. Benim bildiğim kadarı ile bir süreden bu yana CHP’den Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hazırlanıyor.  Bu durum doğal olarak Muhittin Böcek’i rahatsız ediyor. Zira Hacıarifoğlu,  CHP ve İYİ Parti seçmenleri başta olmak üzere her parti, seçmeninden oy alabilir. Hacıarifoğlu aynı zamanda Muhittin Böcek’in son yazdığı kitabında isim vermeden ihanetle suçladığı bir isim.

Böcek gibi merkez sağdan gelen Hacıarifoğlu, Millet İttifakı şablonuna uygun bir isim. Bir diğer aday ise başarılı çalışmaları ile dikkat çeken bir isim Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit UYSAL… Kısacası Böcek’i zor günler bekliyor.

Aday olduğu söylenen Abdullah Erdoğan… MHP’den siyaset yapmış, herkesin sevdiği ve saydığı bir isim. Aynı zamanda Sivil toplumcu… Onun önderliğinde İYİ Parti etkin ve yetkin bir siyaset yürütür, tabiri caizse patlama yapar. Abdullah Erdoğan’ın da kendisine Demre’de yapılan teklife henüz “evet ”demediği yolunda bilgiler aldım. Düşünme aşamasında… İkna edilirse İYİ Partiye çok şey kazandıracaktır.

İYİ Parti Antalya’da giderek yükselen ve oy oranını artıran bir Parti. Önümüzdeki genel seçimde önemli bir hata yapılmaz, iyi adaylarla seçime gidilir ise en az 5-6 milletvekili çıkarabilir.  Bu ne demektir? Yerel seçimlerden de söz sahibi İYİ Parti olacak demektir. Bu durum, önümüzdeki yerel seçimlerde ilçe belediye başkan adayı ya da meclis üyesi olmak isteyenleri delege savaşına itiyor.

Şundan eminim ki Muhittin Böcek de boş durmuyor. Bir eli İYİ Parti’nin içinde! Tüm gelişmeleri an itibari ile takip ediyor. Oyuna henüz girmemiş olsa da yakın bir zamanda devrede olacaktır. Her an her şey alt-üst olabilir.

Pazar günü yapılan delege seçimlerinde Kepez hariç önemli bir sorun yaşanmadı. Aksu, bazı eksiklikler nedeni ile bir hafta ertelendi. Ankara’dan gelen Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Danışmanı Ömer Karakaş ve Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, sağduyulu davranışları ve konuya hâkimiyetleri ile çatışmaları önledi, anlaşmazlıkları giderdi.

Kepez’de neler yaşandı?  Kepez İlçe Başkanı olan Mazlum Yücel, Genel Merkez tarafından görevden alındı. Yerine yeni bir isim Mesut Emrah Yıldırımlar atandı. Haklı ya da haksız Genel Merkez tercihini bu yönde kullanmıştır. Lakin Mazlum Yücel ve ekibi, Bülent Erol’u karşı aday gösterdi. Bu gerginlik, sosyal medyada karşılıklı atışmalar ile devam etti.

Delege seçimlerinde bir gerginlik bekleniyordu. Bu nedenle il gözlemcilerinin yansıra Genel Merkez’den gözlemci de talep edildi. Her iki taraf ile yapılan görüşmelerin olumlu olarak geçtiği sanılırken;

Seçim günü sabah saatlerinde eski yönetimin başını çektiği 30 – 40 kişilik grubun çeşitli sebepleri bahane ederek kongre salonuna fiziki ve sözlü saldırılarda bulunması, seçim sadıklarını ve masalarını devirerek, sandık görevlilerine divanda ve salonda bulunan partililere çeşitli hareketler ve fiziki saldırıda bulunmaları hoş olmamıştır.

Mazlum Yücel ve Bülent Erol’un daha yapıcı ve sakin olmasını beklerdim. Videoları izlediğimde gördüm ki, yangına körükle gitmişler. Varsa bir eksiklik, Genel Merkez yetkililerine tespit ettirerek eksikliklerin tamamlanmasını ya da seçimin ertelenmesini talep edebilirlerdi.

Olmadı kardeşler, olmadı.  Bunun adı parti içi demokrasi değil. Şölen havasında geçmesi beklenen delegelik seçimi, bu şekilde sabote edilmiş,  can güvenliği sebebiyle delegelik seçimi iptal edilmiştir. Sahi ne kazandınız?

Şimdi muhtemelen delege seçimi yapılmayacak ve delege seçimi mevcut ilçe yönetimi tarafından yapılacaktır. Seçimi sabote eden kişiler hakkında da tüzük gereği gereken soruşturma açılacaktır.

İYİ Partinin büyümesini ve ülkeyi yönetmesini istemeyen mihrakların eline koz verilmedi mi? “Bir delege seçimini bile başaramayanlar, ülkeyi yönetecekmiş!” şeklindeki paylaşımlar…  Gerçekten sizi üzmüyor mu? Kepez’deki gelişmelerin hem milletvekili hem de belediye seçimlerine yansıması olacaktır. Ve iktidar medyası bunu sürekli işleyecektir. Bu olaylar AK Partisi’nin işine yarar.

Kepez olayı; AK Parti ve CHP tabanında görülen aidiyet duygusunun, İYİ Parti tabanında henüz gelişmediğini gösteriyor. Bunun nedeni İYİ Parti;  MHP ağırlıklı olarak merkez sağ, CHP, AK Parti gibi partilerde siyaset yaparken kopmuşlar, küsmüşler ya da dışlanmışlardan oluşmuştur. Kuruluşu ile tıkanmış siyasete bir yol açmış ve kısa zamanda büyümüştür. Lakin henüz kurumsal kimliği oturmamıştır.

Meral Akşener liderliğinde temiz bir siyaset yapmak ve topluma hizmet etmek amacıyla bir araya gelmiş insanların heyecan ve şevkini kırmaya kimsenin hakkı yoktur. Hele haddi hiç yoktur. Meral Akşener’in emeklerine yazık ediyorsunuz.

İYİ Partili olma sinyali vermeyenler, geldikleri partilerdeki alışkanlıklarını ve “küçük olsun, benim olsun” hesaplarını bırakmalıdır.  Bir de zorbalıkla işini görmeye çalışanlar ile mafyatik davranış sergileyenler var ki,  bu kişilerin partide hiç işi olmamalıdır.

İyi Partili arkadaşlar kendinize gelin!