Erkeksen Şeyhliğini Açıkla!

Katı bir “Sünni İslam” anlayışına sahip olan İsmailağa Cemaati, kendilerine has kılık kıyafetleri ile dikkati çekmektedir. (Erkekler uzun sakallı, cübbeli, sarıklı ve şalvarlı bir görüntü sergilerken, kadınlar da siyah çarşaf giyiyor.)
İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu, İskenderpaşa Cemaati’ne tabi iken, oradan kopuyor ve kendi cemaatini oluşturuyor.
Resmi sitelerinde amaçlarını şu şekilde açıklıyorlar: "İsmailağa Camiası olarak gayemiz: insanoğlunun her daim süregiden huzur arayışında İslâm'ın ışığını insanlığa Mahmud Efendi Hazretlerimizin rehberliğinde en parlak ve en canlı hâliyle sunabilmektir. "
Ya “efendi hazretleri” ölürse? Neticede bir fani… O zaman yerine vasiyet ettiği kişi atanır.  Biat ve sadakat…
Ve cemaatin lideri Mahmud Ustaosmanoğlu, 23 Haziran 2022 tarihinde vefat etti. Halefinin 1930 doğumlu Hasan Kılıç olduğu açıklandı. Cenazesine Cumhurbaşkanı yanında birçok siyasetçi, bürokrat ve iş insanı katıldı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ustaosmanoğlu için "İlim sahibi bir önderimizi uğurluyoruz" dedi.
Cemaatin siyasi faaliyetleri var mı? Faaliyetlerini dini eğitim alanında yoğunlaştırsa da son yıllarda iktidar partisine açık destek verdiği ve iktidar tarafından destek gördüğü bilinmektedir. 
Bu cemaatin en ünlü figürü ise “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü… Cübbeli, tam bir sosyal medya fenomeni!  Çektiği videolar, dini ve siyasi konularda yaptığı esprili açıklamalar ile izleyenlerin dikkatini çekmekte oldukça başarılı.
Buraya kadar her şey normal seyrinde giderken ilginç bir olay gelişti. İsmailağa Cemaati adına açıklama yaptığını söyleyen Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu, Cübbeli Ahmet Hoca’ya “Erkeksen şeyhliğini açıkla, açıkla da videolarını patlatalım” dedi. 
Cübbeli Hoca, iddialara sessiz kalmadı. Tehdit olayına boyun eğmeyerek restini çekti! “Kasetleri çıkarmayan melundur. Allah’ın laneti üzerine olsun. Hepsini çıkart bakalım. Şeyhlik derdim yok ama sanki varmış da kasetler engelliyor imajı veriyor. Ben 28 Şubat’ın cuntasından, FETÖ’den korkmamışım, bundan mı korkacağım.”
Ne var o videolarda?  İddia o ki, Cübbeli Ahmet’in “ülkeler arası maceraları…” Dini değil, dünyevi ve nefsani işler… 
Cübbeli Ahmet, şeyhliğini mi açıklayacaktı? Olabilir! Cemaatte bir post kavgasının yakın olduğu söylenmektedir.

Baktılar ki, iş çığırından çıkıyor.  İsmailağa Cemaati de açıklama yaparak, Cübbeli Ahmet’e sahip çıktı. “Mezkûr şahsın cemaatimiz adına açıklama yetkisi yoktur.”
Vay Ki Vay! "Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol…" Böyle bir din kardeşliğinden, birbirlerini kasetlerle belden aşağı vurmaya çalışan bir din anlayışına doğru bir eğilim…
Peygamberimiz buyurdu ki; “Ey diliyle Müslüman olan, kalplerine iman girmeyen güruh! Halkın gıybetini yapmayınız ve onların kusur ve kabahatlarını araştırmayınız. Zira kim Müslüman kardeşinin ayıbını araştırırsa, Allah da onun ayıp ve kusurlarını araştırıp (meydana çıkarır). Allah, kimin ayıp ve kusurlarını araştırırsa, onu evinin içinde de olsa, insanlar arasında rezil rüsva eder.”
Ortalık Şeyhler, Şıhlar, Mellelerden geçilmiyor. Her yerde mantar gibi çıkıyorlar. Kim bunlar, ehliyetleri var mı, eğitimleri ne? Allah dostu olan ve siyasetle bağı olmayan az sayıdaki İslam âlimini bunların dışında tutmak kaydıyla... Müslümanların temkinli ve dikkatli olması gerekir. Her takke giyeni hoca sanmayın! 
Bazı tarikat ve cemaatlerin devlet eliyle holdingleştiği ve ticari faaliyetlerde bulunduğu iddialarına sessiz kalınıyor! Merdiven altı tabir edilen tarikat sayısı da giderek artıyor. Tarikat ve cemaatlerin Türkiye haritası çıkarılarak denetlenmesi olabilir mi? 
Ülkemiz bir FETÖ gerçeğini yaşadı. “Cemaat”, “Hizmet Hareketi”, “Ne istediler de vermedik” anlayışından, bir terör yapılanması çıktı. Hem de ABD destekli… Şu an mevcut cemaat ve tarikatlardan bir METÖ çıkabilir mi? Her an her şey olabilir. Bazı tarikat ve cemaatler, FETÖ’den boşalan kadrolar için ölesiye mücadele ediyor. Bazı bakanlıklarda oldukça etkili oldukları söyleniyor. Şimdi de KPSS sorularının çalındığı ve birilerine servis edildiği iddiaları üzerine DDK müfettişleri harekete geçti. Ve KPSS sınavı iptal edildi. KKPS sınavı sorular çalındığı için mi iptal edildi, yoksa soruların çalındığı açığa çıkınca mı? Gizemli…
Şimdi dost gibi görünenler, yarın düşman olursa ne olacak? Devletin kılcal damarlarına kadar sokuldular. Geçmiş olaylardan ve tarihten ders almıyoruz vesselam.
Tarikat ve cemaat gerçeğini en iyi ifade eden kişi İskenderpaşa Cemaati’nin lideri Prof. Esad Coşan olmuştur.  Mahmud Esad Coşan, 4 Şubat 2001 tarihinde Avustralya'da geçirdiği trafik kazası sonucunda 63 yaşında öldü. Ölümü kaza mı, yoksa cinayet miydi? Hala gizemini korumaktadır. 5 Mayıs 1990 tarihli son makalesini, tekrar tekrar okumaya, düşünmeye, bazı dersler çıkarmaya değer.
“İslam'da cemaatle beraber olunması tavsiye edilir. Cemaatle beraber olmak "hakla", "hakikatle" beraber olmaktır! Tek başına olsa bile, hakikatle beraber olan cemaattir. Hakikatten kopmuş olanlar, milyonlarca da olsa tefrikadadır.”
“Bugün maalesef tüm İslâm âlemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. Kuş uçurtmazlar, takip ederler... Hem de kendisi takip etmez... Amerika seni John'la takip etmez, Smith'le takip etmez. Adı senin benim gibi olan Müslümanla takip eder; canına okur. O milletin içinden çıkmış hain vasıtasıyla takip eder ve millete en büyük zararı, kendi içinden çıkmış insanlara yaptırır. Parayla satın alır, ajan edinir ve öyle kullanır.”
“Herkese ajan demiyoruz; metot bilmediğinden, ilimden uzak olduğundan emperyalist onu kullanır, fark etmez. Sahte bir takım organizasyonlar var, topluyorlar insanları etraflarında, ondan sonra onları toptan satıyorlar! Götürüyor, olmadık yere bağlıyor... Mümin feraset gözüyle bunları anlayabilmeli. Hizmet ediyorum diyen insanları, organizasyonları irfan teraziniz ile tartın!”
“Böyle birtakım insanlara, organizasyonlara körü körüne bağlanmayın! Her birinize istiklâl tavsiye ediyorum. Hür olun, hizmeti kendiniz tespit edin, yapmaya çalışın!”
“Emperyalistlerin türlü oyunları var. İslâm, bir kimsenin hizmetiyle yürüyecek hâle gelirse, o kimseyi yok ederler, öldürürler, satın alırlar, tehdit ederler. Ne yapmak lâzım? Hizmeti yaygınlaştırmak lâzım, herkesin lider olması lâzım. "Tek lider, vazgeçilmez insan..." diye bir şey olmaz. Bakın, Filistinli çocuklarla niye başa çıkamıyorlar? Hepsi lider.”
“Bir lidere, tek hocaya, tek ekibe bağladığı bir yığın insanı, böyle üzüm salkımını sapından tutar gibi, istediği yere götürüyor!”
“Onun için, teşkilât kurdurtuyorlar; teşkilâtın başına kendi adamlarını --hain bir kimseyi-- koyuyorlar. Öteki insanların hepsini, üzüm salkımı gibi oraya buraya götürüyorlar.”
“Müsaadeli, ağabeyli, bilmem neyli hizmet olmaz... Tâbî olmayın kimseye!
Bana da tabi olmayın! Bana tabi olursanız, beni sıkıştırırlar. Ondan sonra,
"Sen bu adamlarına şöyle yap!" derler. İslâm'a, Allah'ın emrine tabi olun!
Allah'ın dinine hizmet edin! Tek başınıza olsanız da, hakla beraber olun!
O zaman İslâm kalkınır; başka türlü kalkınamaz!
"Aa, efendim, dirlik, düzenlik, birlik, beraberlik, organizasyon bozulmasın" diyorlar. “Her biriniz İslâm için, kendinizin dünyada kalmış tek adam olduğunuzu düşünün. Ama senin gibi aynı hedefe yürüyen başka insanlar varsa; onlarla da işbirliği yap! Yapmıyorsa, silkele at be! Sen onu sırtında taşımak zorunda mısın? Beni sırtında taşımak zorunda mısın?
Kimse kimseye hürriyetini vermesin! Hürriyet aziz şeydir. İnsan, ancak Allah'a kul olur. "Allah’ım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.”
Camide bile siyaset yapan din adamlarını gördükçe… Bireyin özgür iradesine saygı duyan, sorgulamayı öneren, kimseye koşulsuz biat ve sadakati reddeden gerçek din adamlarını özlüyoruz. 

GÜNÜN SÖZÜ : “Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır."(30.8.1925)
Atatürk