GERONTOLOJİK BAKIŞ

Boş Çekmeceler

İnsanın yaşam süresi uzuyor. Fakat insan yeryüzündeki en uzun ömürlü canlı değil. Birkaç yüzyıldan, binlerce yıla kadar yaşayan canlılar var. Sadece insan yaşam süresinin uzamasına seviniyor, eğer söz konusu kendi kişisel yaşamıysa… Eğer başkasının yaşamıysa, buna sıkılıyor. Kendisini odak noktaya koyduğunda, insan yaşamını uzatacak bütün imkânları hak ettiğini kabul ediyor. Başkasını odak noktaya koyduğunda ise, onun yaşamını uzatacak bütün imkânları masraf olarak görüyor. Yani yaşam süresinin uzaması perspektife göre farklı değerlendiriliyor.

Yaşlılık da perspektife göre farklı anlam taşıyan bir değişkendir. Aslında yaşlılık nötr bir kavramdır. Boş çekmeceye benzer. Bu çekmecenin içine ne koyarsak, yaşlılık odur. Diyelim ki bir futbol takımının teknik direktörüsünüz. Çekmeceye “futbolcular” etiketini taşıyan bir dosya koydunuz. Dosyadaki futbolcu listesinde, futbolcuların önemli özellikleri yazıyor. Bunlardan biri de “yaşı”. Tecrübeli bir teknik direktör olarak istisnalar hariç, bir futbolcunun yaşı 30 ve üzeri ise randımanının düştüğünü biliyorsunuz. Transfer dönemi yaklaşıyor ve “yaşlı” futbolcuları bir an önce satıp yerine genç futbolcu almayı düşünebilirsiniz.

Çekmeceye bir dosya daha koyduğunuzu düşünelim. Dosyanın üzerindeki etikette “Gelecek Planım” yazıyor olsun. Yaşınızın da 60 olduğunu kabul edelim. Gelecek planınızı yaşınıza göre yaptığınızı ve iki yaş kategorisi tanımladığınızı varsayalım: “60-70 arası” ve “70’ten sonra”. Teknik direktör olarak bu kategorilere ne yazardınız? Mesela “60-70” yaşları arasında “kariyer planı” kategorisi olabilirdi ve orada gelecek 10 yılın planını hazırlayabilirdiniz. “70’ten sonra” kategorisinde ise, belki “emekliye ayrılacağım ve geriye kalan hayatımı eğlenerek geçireceğim” yazabilirdi. Bir memur olsaydınız ve emeklilik yaşınız  gelmiş olsaydı, kendiniz ve eşiniz için “çekmeceye” koyacağınız ayrı iki dosyada ne yazardı? Ne demek istediğim anlaşıldı sanırım: Yaşlılık, biz onda neyi algılıyorsak odur.

Demografik değişim problemi de aslında problem olarak tanımlarsak problemdir.  Bu kocaman bir çekmecedir. Toplumun çekmecesi. Toplum, bu çekmeceye “demografik dönüşüm” başlığı altında bir dosyayı da kategorilere ayırır. “Ömür boyu öğrenme”, “Cinsiyete özgü yaşlanma”, “Yaşa göre gelir durumu”, “Coğrafi bölgelere göre yaşlıların  sağlık durumu”, “Yaşa göre bakıma muhtaçlık” gibi kategoriler ile demografik dönüşümün farklı perspektiflerden nasıl göründüğü ile ilişkili notlar, bilimsel bulgular, nüfus kayıtları gibi bilgilerin yer aldığı bir dosya hazırlanabilirdi. Toplumumuzun yaşlılara ayırdığı bir çekmece olmadığı için, yaşlılık sorunları ve yaşlılık fırsatları hakkındaki görüşler de belirsizdir.

Gerontoloji, bu çekmecenin gerekliliğini vurgular. Bunun bilimsel kanıtlarını ortaya koyar ve önlem alınmasını tavsiye eder. Tavsiyelerine kulak kabartılmamış olması, Gerontolojinin bir problemi değildir. Çünkü karar verici pozisyonda değildir. Karar vericiler ise Gerontolojinin   ne   yaptığını,   neden   yaptığını   sormadıkları   için,   pratik   politikalar   ile

Gerontoloji arasında bir iletişim sorunu vardır ve bu sorunun giderilmesi halinde, bundan öncelikle toplum yararlanır.

Toplum da somut bir şey değildir. Perspektife göre çeşitli tanımları vardır. Örneğin belli bir coğrafi alanda yaşayanları da kastedebilir, farklı coğrafi alanlarda yaşamalarına rağmen ortak kültürden gelenleri de. Örneğin Türkiye, Kıbrıs veya Azerbaycan gibi. Bu açıdan bakıldığında Türkçe Konuşan Ülkelerin Gerontolojik Meseleleri başlığı altında çekmeceye bir dosya konulabilir. Bunun içinde “Yaşlılık Politikaları”, “Bakım Politikaları”, “Bakım Sigortası” gibi kategoriler tanımlanabilir. Elbette Gerontoloji karar verici değildir. Dolayısıyla probleme sadece dikkat çekebilir ve tavsiye edebilir.

Çekmeceler boş olunca, konuşmalar havada kalıyor. Herkes biraz filozof olduğu kadar, biraz da kendini Gerontolog olarak görüyor. Ninesine, dedesine, yaşlı komşusuna bakıp, günlük teoriler üretiyor ve şahsi görüşlerini genelin görüşleri gibi kabul ediyor. Kimisi gelecek planına “kariyer” yazıyor, kimisi “bu yaşlılar çok masraflı”” diyor, kimisi “bakım hizmeti” diyor. Diyor da sonuç nedir? Konuşmakla dil eskimez. Yaşlılığı konuşa konuşa gidiyoruz bir yere, bakalım varacağımız yer sonunda nere? Yine de Gerontoloji ne buyuruyorsa, vakit geçmeden, dinlemek, anlamak ve uygulamak lazım…

Yayın Tarihi
20.01.2022
Bu makale 910 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!