EĞİTİMCİ GÖZÜYLE

Makyavelizm bir kader değil, seçimdir!

Günümüz siyaset iklimine baktığımızda, uzlaşının, kolektif aklın ve etik değerlerin yerini; çıkarcılık, hesapçılık ve ilkesizlikle yoğrulmuş Makyavelist yaklaşımların aldığını görmek oldukça olağanlaşmıştır.  Oysa siyaset, bir toplumun ortak geleceğini kurma sanatıdır. Yozlaşmanın değil, onarıcı aklın zemini olmalıdır.

Makyavelizm bir kader değildir. Makyavelizm güçlü olmak isteyenlerin, ahlaklı olmayı hasır altı ederken en ahlaklıymış gibi görünme çabasıdır; milli ve manevi değerlere saygılıymış gibi davranmadır. 

Makyavelizm beraberinde yozlaşmayı, çürümeyi getiren, toplumların, bireylerin ve özellikle liderlerin tercihleriyle beslenen bir anlayıştır. Otoriter olan iktidarını devam ettirmeye yarayacak ne varsa meşrulaştırır;  itaat biat kültürü sayesinde değerlerini benimsetir ve kendisini ilahi bir gücün temsilcisi ya da uzantısı olarak görülmesini sağlar. 
Her şeye rağmen tarih; kolektif irade ile yozlaşmış düzenlerin nasıl dönüştürülebildiğinin örnekleriyle doludur. Bu dönüşüm; ancak bilgiyle, bilinçle ve kararlılıkla mümkündür.

Anadolu: Dikenli Bir Gül Bahçesi
Anadolu coğrafyası, yalnızca fiziksel olarak değil, tarihsel ve kültürel olarak da dikenli bir gül bahçesidir. Binlerce yıl boyunca onlarca uygarlığın kurulup yıkıldığı, sayısız savaşın, göçün ve acının yaşandığı bu topraklar; aynı zamanda insanlık tarihinin en zengin medeniyetlerinden bazılarına ev sahipliği yapmıştır.
Bu gerçek, bize hem büyük bir miras hem de ağır bir sorumluluk yükler. Ağlamak, şikâyet etmek, suçlu aramak kolaydır. Zor olan ise bu coğrafyanın hakkını vererek yaşamak, geleceği inşa etmektir.

Yurt Edinmenin Bedeli: Bilgi, Emek ve Cesaret
Bu coğrafyada yaşamak, sadece toprak üzerinde bulunmak değildir. Bu toprakları yurt edinmek; tarihini bilmek, kültürünü anlamak, dünyayı okumak ve kendini sürekli geliştirmekle mümkündür. En temel görevimiz, önce kendimizi yetiştirmektir.
Tarih, bize hep aynı mesajı vermiştir: Bilgisiz toplumlar yönlendirilir, bilenler ise yön verir. Bugünümüzü doğru anlayıp geleceği öngörebilmenin yolu, geçmişi hakkıyla bilmekten geçer. Tarihini bilmeyenlerin tarihe gömülmesi yok olup gitmesi kaçınılmaz. 
Her ne kadar dünyanın en güzel, en stratejik ve bir o kadar belalı coğrafyasında yaşamış olsak da en yakın tarihimizde yolumuzu aydınlatan Atatürk gibi bir kutup yıldızımız vardır. 

Atatürk Gibi Olmak: Sadece Saygı Duymak Değil, İzini Takip Etmektir
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir asker veya bir lider değil; aynı zamanda bir fikir ve eylem adamıdır. O, en çok okuyan, en çok düşünen ve gerektiğinde en hızlı harekete geçen bir aydındı. Onun mirası, sadece nutuklarda anmakla değil; onun gibi sorgulayan, araştıran, üreten bireyler olarak yaşatılabilir.
Bugünün Türkiye’sine ve yarının dünyasına değer katmak istiyorsak, Atatürk gibi düşünmeyi, onun gibi yürümeyi öğrenmeliyiz. Bilgiyle donanmak, sorgulamaktan korkmamak ve sorumluluk almaktan çekinmemek zorundayız.
Makyavelist siyaset anlayışları gelip geçicidir. Kalıcı olan; halkın iradesiyle şekillenen, bilgiyle temellenen, ahlaki duruşla güçlenen sistemlerdir. Anadolu gibi çetin bir coğrafyada var olmanın tek yolu, bilinçli, dirençli ve üretken bireyler olmaktan geçer.
Bugün bize düşen görev, şikâyet etmek değil; sorumluluk almak, konuşmak değil; çalışmak, beklemek değil; harekete geçmektir. Atatürk’ün izinden yürüyen bir toplum, kaderini değiştirebilir
Unutmayalım...

*"Güç, elinde kılıç olanın değil; ne zaman, nasıl ve neden kullanacağını bilende kalır."
*"Tarih sadece olanı değil, olması gerekeni de öğretir. Onu doğru okuyabilenler, geleceği inşa eder."
*"Makyavelizm susan çoğunlukla, aydın sorumluluktan kaçtığında güç kazanır."
*"Anadolu gibi çetin bir coğrafyada, sadece yaşanmaz; mücadele edilir, öğrenilir ve yeniden kurulur."
*"Atatürk olmak kolay değil... Ama onun gibi düşünmek, sorgulamak, üretmek ve cesur olmak hâlâ mümkün."
*"Bu ülke, ağlayanlara değil; ayağa kalkanlara, taşı sırtlayanlara, sorumluluk alanlara aittir."

Sor kendine:
“Ben bu topraklarda gelip geçen unutulup giden ve sadece yaşayan mıyım, yoksa gerçekten yurt edinmiş olmanın gereği, öncelikle kendimi yetiştirmiş, liyakat sahibi, adaleti önceleyen ve ülkemiz için eserlerimle, yazılarımla, yetiştirdiğim evlatlarımla örnek birisi miyim?

Yayın Tarihi
12.06.2025
Bu makale 84 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!