Antalya dünyaya bir kez daha imza atıyor.

Babalarımızın bizi eşek sıpası, diye sevdiği dönemlerde iki kafadar konservatuara gitmeye karar verdik. Sonra da dedik ki ya buralara hep sanatçı çocuklarını alıyorlar, bizim şansımız olmaz. Karar verdik ve bu kararı önyargımız ile alt üst ettik. Yine de ilkokul dönemindeki bir çocuğun böyle bir karar aşamasına gelmiş olması takdire değer.

 

Sanatçı olmak ile ilgili bilinçaltı programa sahip biri olarak, çocuklarımın keman elemelerine katılacağı haberi beni sevindirmedi çıldırttı. Üstelik büyük oğlumun 60 kişi içerisinde seçilen 16 kişiden biri olması beni mest etti. Bu kadar akıllı olmasam gazeteye ilan verecektim(!) Oldukça abarttım sizin anlayacağınız: “Toprak’cığım kemanda çok başarılı bulundun. Anlatabiliyor muyum… Bu muhteşem bir şey… Keman çalacaksın… Mutlusun değil mi…” Çocuk son derece anlamsız bakar… Sanırım o günlerde annesinin ben olmamdan dolayı utanç duymuştur.

 

Okulda bir rüzgar estiriyorum: çocuğum üniversite okumasa da olur ama sanatın bir dalı ile mutlaka ilgilenmeli…

 

Bu nedir Allah aşkına, bu annelerin babaların ego tatmini değildir de nedir yani… Çocuğun seçme şansı bile yok. Beş yaşındaki çocuk… Çal dediler, çalıyor… Ben konservatuara gidemediysem çocuğun günahı ne(!)

 

Neyse efendim. Sonra öğrendik ki tüm bu girişimin altında Lara Ritim Güzel Sanatlar Kursu varmış. Antalya’daki birçok okulda elemeler yapılmış. Sebep… Uluslar arası Antalya Çocuk Keman Orkestrası … Dünyada ilk (2000 kişilik) Japonya’da sonra Amerika’da (1500 kişilik) gerçekleştirilmiş bir organizasyon… Bir Japon yöntemi olan bu organizasyon (Suziki Keman Orkestrası) 500 yavrucuğun katılımı ile şimdi de Antalya’da gerçekleştiriliyor. Bu da Avrupa’nın ilki olacak.

 

3-12 yaş grubunda, Almanya’dan ve Japonya’dan çocukların da içinde bulunduğu 500 yavrumuz, 23 Nisan’da dünyaya imzalarını atacaklar. Bu imzanın küçük bir çizgisinin, benim içimden çıkıp gelmiş olması bana onur, gurur veriyor… Hepimiz çok heyecanlıyız… Çocuklarımızın minik ellerinden tek tek öpüyorum; öyle güzel çalıyorlar ki… Öyle masum, öyle barışçıl, öyle çıkarsız, sebepsiz… Ogün hepimiz siz olacağız; BAŞARACAĞINIZA İNANIYORUZ.

Yayın Tarihi
12.03.2010
Bu makale 2676 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Çok şanslı bir anne olduğunuzu söylemeliyim zira müzik, resim veya sanatın herhangi bir dalına yönelen ve bu konuda varlık gösteren gençler en başta ömür boyu silik yaşamaktan kurtulmuş oluyorlar. Bu sayede fikirlerini açıkca savunabilmenin ve toplumda ön saflarda yürümenin ne kadar anlamlı bir duygu olduğunu da henüz erken yaşlarda hazmedip ileride memleket adına da varlık gösterebiliyorlar. Özellikle Antalya'da böylesi hassas bir konuda temel atılmış olması sevindirici bir hadise olsa gerek!! Tebrikler ve saygılarımla..

Necip NUGAY 18.03.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!