Suziki gümledi!

Annelerin, babaların ama özellikle annelerin son yıllardaki tutkusu: çocuğum müzik aleti çalsın…

 

Son derece çağdaş, entelektüel görünen bu arzunun altında farklı egolar, beklentiler olması da olağan elbette. Ancak en önemlisi, çocuğa neler olduğu. Sanatçı aydındır, sanatçı sürüden ayrıdır… O nedenle yaratan insan asidir, uçlardadır, sancılıdır; çoğu zaman dışlanır, onu anlayanlar onun gibi sancısı olanlardır; karşısındakilere rağmen karşısındakileri aydınlanmak için doğum sancısı yaşayanlar….

 

Her birimiz bir parça sanatçı doğuyoruz ancak etkenler bize bunu unutturabiliyor. Yeni jenerasyon daha cesur, yaratmak istiyorum diye bas bas bağırabiliyor. Tüm özlemleri göze alıp tası ve tarağı ile ruhunun peşinden gidebiliyor. İşte böylesi hassas bir noktada çocuğumuzdan beklentimizin ikindi çayında piyano çalabiliyor olması olmamalı. Amaç önce kişisel sonra toplumsal fayda olmalı. Kişisel egolarımız en son sırayı alabilmeli.

 

Bu hassasiyetin içine bir de ticari kaygılar eklenince gerçekten kaotik bir ızdırabın içine sürükleniyoruz. Izdırap tek başına çekilebilir, kaosa ne gerek var. Etrafımızı saran güzel sanatlar kursları vs. bu kadar etraflıca düşünebilirler mi sizce?

 

Suziki Keman Orkestrası denildi, 500 kişi ile rekor kırılacak denildi. Çocuklarımız “ayaklarım ağrıyor anne, kollarım ağrıyor baba” dedi. Yoook, dedik. İlle de keman öğrenecek çocuğumuz. Sıra dışı bir müzik aleti…

 

Aradan aylar geçti, öğrendik ki çocuk 9 yaşından önce yaylı çalgılara yönlendirilmemeliymiş. Biz de matah bir iş yapıyor gibi bağıra bağıra, 3 yaşındaki çocuklar keman çalıyor dedik. Saatlerce miniklerimizi prova için ayakta beklettik.

 

Sonuç: Çocuklarımız kemanın kutusunu dahi görmek istemiyor. Biz keman çalmayı öğrendik artık bizi tekrar derse göndermeyin, diyorlar. Biri ikisi üçü değil, hemen hemen hepsi.

 

Dünya rekoru da hikaye ise bu kişiler neyi başardı, merak ediyoruz. Başarı gibi görünen ve anlatılan başarısızlıklara çocuklarımızı şimdiden alet etmiş olmanın utancı ise ayrı.

 

Çocuklar, sanatın bir dalı ile mutlaka ilgilenmeli ama buna yön veren, işine gönül vermiş uzmanlar yoksa bırakalım çocuklarımız düdük çalsın, iki sopa ile plastik tabaklara vursun.

 

Yayın Tarihi
12.09.2010
Bu makale 7833 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Antalyada 1 numara olan bir kurum hakkında konuşulanlar ancak reklam olabilir!

Öğrenci Annesi 22.03.2011

YAZARIN SÖYLEDİĞİNİ ANLAMADAN CEVAP YAZMIŞSINIZ. ailesinde keman çalan, çocuğun örnek aldığı bir ebeveyni yoksa, yaylı çalgı3-4-5-6 yaşındaki çocuklara tavsiye edilmez. Eğer konu yeteneklerin tesbiti ise araç keman olamaz. DİYELİM Kİ ELİNİZDEKİ TEK ENSRÜMAN KEMAN. ÖYLEYKEN BİLE BU, GÖSTERİ GİBİ KAREOĞRFİSİNDEN SIRALANIŞINA KADAR ZAMAN VE SABIR İSTEYEN BİR ÇALIŞMAYLA YAPILMAZ. OKUL ÖNCESİNDE DİKKAT SÜRESİ 20 DAKİKAYI GEÇMEZKEN,SİZ 1-2-3-4-5-6 SAAT GİBİ SÜRELERLE AYAKTA ÜRETMELERİNİ BEKLERSENİZ,BU YETENEK TESBİTİ DEĞİL,SABIR TESTİ OLUR.ÇOCUKLARIN TEPKİSİDE TESPİTE KONU OLAN MALZEMEDEN UZAKLAŞMAK OLUR. SONRA HANGİ REKOR...JAPONYANIN 1500 ÇOCUKLA,HOLLANDANIN 900 ÇOCUKLA MASRAFLARININ KURUM TARAFINDAN KARŞILANDIĞI GÖSTERİLER REKOR SAYILMAZKEN,TAMAMEN TİCARİ OLAN BU GÖSTERİ REKOR YADA REKOR DENEMESİ OLABİLİRMİ.500 KEMAN SATILDI,ÖĞRENCİLERDEN DERS ÜCRETLERİ ALINDI,KURUM REKLAMI YAPILDI. TAMAM TASLAK GÜZEL AMA BOYU AŞAN İDDİALI ARAÇLARLA,İNSANLARIN KONU İLE İLGİSİ VE BİLGİSİ OLMADIĞI BRANŞLARIN SEÇİLMESİ MANİDAR.ÇOCUK GELİŞİMİNDE SANAT KONULU BİR SEMİNER VE SONRASINDA BU PROJEYE CESARETLERİ OLABİLİRMİYDİ.TAMAMEN TİCARİ VE ETİK OLMAYAN BİR TAVIRDIR.BU BAĞLAMDA SAYIN ŞENAY BITIRAK'A KATILIYORUM.SANAT AÇILIMI BU DEĞİLDİR.BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZDA YAPAMADIKLARIMIZ SANAT GELİŞİMİNDE "REHBER" DEĞİL" ENGEL" DİR.SAĞLIKLI BİR ÇÖZÜM İÇİN VE REHBERLİK İÇİN KONU DENEYİMİ ÖNEMLİDİR.HİÇ BİR KONU ,"BEN YAPTIM OLDU" OLAMAZ. ARAŞTIRALIM,OKUYALIM SONRA MUADİL İNSANLARLA TARTIŞALIM.OLAY,YANLIŞLIKLAR YUMAĞIYDI VE SAVUNULACAK BİR YANI YOKTU...SAYGILARIMLA.

bir müzik öğretmeni 16.09.2010

Sayın Zülal İnan, bu konuyu bu denli kişiselleştirmiş olmanızın altında tek bir neden bulabilirim; Siz ya Lara Ritm'den birisiniz ya da onlar adına konuşan herhangi biri.... Birincisi yazıda birçok şey anlatılıyor ama siz suzukiye takılmışsınız. İkincisi ortada bir gerçek var ki bilim adamları 9 yaşandın küçüklerin yaylı çalgıya yönlendirilmesi son derece tehlikeli diyor. Üçüncüsü bence sizin anlamadığınız çok şey var ortada. Dördüncüsü ben de çocuğu bu organizasyona katılmış bir veli olarak yüzlerce veliye temas ettim ve hepsi bu organizasyona ve organizasyonu gerçekleştirenlere isyan ediyordu. Böylesi duyarysız, tutarsız ve böylesi sadece kendi egolarının peşinde gidenlere... Minicik yavruların geleceğini hiçe sayıp ille de Suzuki diyenlere.... Ha, galiba sizin çocuğunuz 9 yaş üstü guruptaydı. O halde bizi ve yazarı anlamanıza imkan yok. Eğer 9'un altı ise çocuğunuzun yaşı hatta bizim gibi 3 yaş vs. o halde sizi biraz daha bilgi sahibi olmaya, okumaya, anlamaya davet ediyorum.

Oğlu artık kemandan nefret eden bir baba 16.09.2010

Benim çocuğum da bu projeye katıldı ve biz çok memnunuz. Burada velilerin durumu ne şekilde algıladığı ve kavradığı önemli. Siz sadece belli bu kısıtlı dönem içinde çocuğunuzun keman çalmasını tamamen öğreneceğini düşündüyseniz ne projeyi anlamışsınızdır ne de suzuki yöntemini araştırmışsınızdır. Burada Milli Eğitim dahil , hiç bir kurumun yapmadığı şekilde bir çok okulda bir yetenek taraması gerçekleştirilmiştir. Potansiyeli olan 500 çocuk ortaya çıkarılmıştır. Bundan sonrası velinin ve çocuğun ilgisine kalır. Yeteneği olup ilgisi olmayan çocuklar olabileceği gibi , ailesinin özenle yönlendirdiği çocuklar da olacaktır elbette. Kaç tane , özellikle ,annenin suzuki yöntemine uygun şekilde çocuğuyla birlikte çalıştığı da merak konumdur.Burada bu yöntemi savunmuyorum. Benim çocuğum piyano çalıyor , ben ikinci bir alet denemesi olması için ve kendisi de istediği için bu projeye katılmasını uygun gördüm. Suzuki yöntemi benim çocuğuma uygun bir yöntem olmadığı için biz ileride farklı bir yöntemle devam edeceğiz. Projenin başında olan kişileri de kişisel olarak desteklediğimi belirtmek isterim çünkü çocuklara olan yaklaşımlarının ne kadar olumlu olduğuna çok tanıklık ettim.Rekorlar kitabına girme fikri de proje fikri ortaya çıktıktan sonra velilerin de empoze ettkleri bir fikirdi. Projenin yürütülmesi sırasında karşılaşılacak eleştirmeye açık yanlar elbette vardır. Yazının sahibi konuya çocuğuyla birlikte ne kadar dahil oldu bilmiyorum ama Türkiye'de her iyi bir iş yapmaya çalışan , olumlu yanlar görmezden gelinerek , cezalandırılmalı düşüncesine hizmet etmiş yazısıyla. Herkesin fikrine saygım var. Ben de fikrimi söylemek istedim. Şunu da soruyorum: Antalya'da kaç tane keman çalma yeteneği olan çocuk olduğunu biliyor muydunuz ? Kaç tane üstün zekalı , yetenekli çocuk var biliyor musunuz ? Kaç tane basketbol , atletizm , yüzme , edebiyat , heykel vb konularda özel yetenek olan çocuk var biliyor musunuz ? Her birinden 500 tane çıkarabilir misiniz ?

zülal inan 14.09.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!