Tek Yürek Zirvesi

Eğitmen-yazar Ahmet Şerif İzgören’in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı İzgören Akademi, katılımcıların hayatına imza atan bir organizasyon gerçekleştirdi Antalya’da.

 

Şimdi ben ilk cümleye Ahmet Şerif İzgören adı ile başladım ya emin olun, yazıma müdahale etme olanağı olsaydı Şerif Hoca’mın (müdahale etmez de) ya da yazdıklarımı bilgisayarımda görüyor olsaydı, “benden hiç söz etmesek Şenay, ön plana çıktım; sadece İzgören Akademi desek” derdi. Bunu da öyle nazik, öyle içten, taaaa yürekten söylerdi ki kaleminizi teslim edesiniz gelirdi.

 

İşte, o ekip Ahmet Şerif İzgören’in (arkasındaki değil) yanındaki o İzgören Akademi ekibi öyle samimi, öyle olduğu gibi, içten, gönülden bir iş yaptı ki eminim birçok insanın yüreği hala V. Akdeniz Yönetim Buluşması’nda kaldı. Bakmayın böyle kurumsal, can sıkıcıymış gibi durduğuna zirve adının… Girişimcilik konuşulacaktı. Amaç at şu adımı, demekti katılımcıya. Birçok kişi belki de kürsüden ahkam kesen, yarım saatlik konuşmasının her onbeş dakikasında gözlüklerinin üstünden bakmak dışında, dinleyicisine dokunamayan konuşmacılar tahmin ediyordu. Evet, girişimcilikten söz edildi. Evet, “at şu adımı” denildi. Ama ne deyiş… Salondaki 500 kişinin yüreğine tek tek temas eden söyleyişler, öneriler, hikayeler, başarılar… Bazı şeyleri kitaplarda bulmak zordur. Burada konuşulanlarda öyleydi.

 

Henüz 32 yaşında holding yöneten Emrah Kaya’nın bu işi babadan devralmadığını dinlemek şaşırtıcıydı; yola zil satmakla koyulmuştu. Tekin Acar’ın memuriyet garantisine sırt çevirip, küçücük bir dükkanda başlayan yol hikayesi azmin en güzel örneğiydi. Güneydoğu’da gözlerini kaybeden gazi-yazar Hüseyin Özlük’ün yaşama yeniden merhaba diyebilmek adına verdiği mücadele ve tutunuş 500 kişi tarafından ayakta alkışlandı.

 

Ve dünyaca ünlü, görme engelli ressam Eşref Armağan… “3 yaşındayken, babam beni sürekli çukur var, dur düşeceksin, şeklinde uyarıyordu. Ama benim dışımda hiç kimseye söylenmiyordu bu. Bir gün babama sordum, neden diye. O gün babam için çok zor bir gündü” diye konuşurken, salonun yarısı gözyaşlarını eli ile diğerleri yüreği ile siliyordu. İçimizdeki tek umutlu, mutlu kişi Eşref Armağan’dı o dakikalarda. Çünkü çoktan kalemi kağıdı almış resim yapıyordu.

 

Bu organizasyon bir ekonomi zirvesi değildi. Bu organizasyon yönetim zirvesi de değildi bana göre. Bu organizasyon tek yürek zirvesiydi adeta ve amacına ulaştı.

 

Tek gayesi yurt sevgisini, dürüstlük ve hoşgörü değerlerini yaşatmak olan ve  bugüne kadar 147 bin kişiye ulaşan Türkiye Uğurböcekleri Projesi adlı sosyal sorumluluk çalışmasının mimarı İzgören Akademi’ye önce bir Türk vatandaşı olarak, sonra da böylesi güzel yürekleri bizlerle buluşturduğu için bir Antalya’lı olarak, teşekkür ediyorum.

Yayın Tarihi
27.10.2011
Bu makale 11019 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Evet şenay hanım, siz yazıyı yazarken şerif hoca yanınızda olsaydı aynı tepkiyi verirdi. Ben at şu adımı zirvesinin kayseride yapılan toplantısına katıldım. Aynı heyecan, mutluluk, gurur, empati tüm dinleyicilerin yüreklerine işlemişti. İşim gereği çalıştığım kurum adına ilk ve orta dereceli okullarda çevre eğitimi vermekteydim. 2010 yılı içerisinde kendimde uğur böceği olup öğrendiğimi, kendi hayatınızın lideri olun semineriyle birleştirdiğimde,eğitim sonrası başarımın %100 arttığını gördüm.Aynı yöntemle nefesimin yettiği sürece anlatmaya devam edecegim.Bu ülkenin umuda umut veren insanlara kurumlara zirvelere en önemlisi İZGÖREN AKADEMİ tadında yüreklere ihtiyacı var. Saygılar

Abdullah İLGÖZ 11.11.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!