Eylem konusuna bak!

Bazen öyle haberler öyle yazılar okuyorum ki üzerine kitap yazmak geliyor içimden; bir köşe, birkaç sayfa yetmezmiş gibi geliyor. Lakin,  bu arzuyu, Türkiye şartlarında gerçeğe dönüştürmeye kalkışırsak….

 

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber yine, aynen yukarıdaki hisleri uyandırdı: 3.Akdeniz İş Fırsatları Fuarı’nda bir grup genç, aylık 200 lira parayla staja gönderildikleri için kızgınlar ve eylem yapıyorlar…

 

Aslında ilk başta nutkum tutuldu. Haberi birkaç kez okudum, acaba yanlış mı anlıyorum, diye… Adamlar eylem yapmışlar ya hu! Neden? Kızdırmışsınız çocukları; köle pazarıymış o fuar alanı… Ayrıca çocukları staja gönderiyormuşsunuz, ama onlara 200 lira veriliyormuş, sadeceeeee! Ne denir ya, ne denir… Bu genç arkadaşları tek tek karşıma alıp şunları anlatmak istedim:

 

Canım kardeşim, biz okula girdiğimiz ilk yıl, Ankara gibi bir sofrada tek tek kapıları çalıyorduk, biz iş öğrenmek istiyoruz lütfen yarım gün kurumunuzda bulunalım, diye. Sabaha karşı hala sınava çalışıyor olurduk. Gün doğduğunda da uygun adım marş işe… Yarım gün iş yerinde koşuşturur, sonra da sınav kağıdında hesap verirdik. Köle olduğumuzu hiçbir zaman düşünmedik. Bilakis, biz o kurumlardan yararlanıyorduk; bize hiçbir kitapta yazmayan bilgiyi sunuyorlardı. Bu yıllarca böyle devam etti. Taa ki profesyonel iş hayatına atılana kadar. Ne kadar kazandığımızı soruyorsan, üstüne para veriyorduk: işten çıkarsın, iki vasıta ile okula ulaşman gerekir. Antalya gibi değil ki iş-okul arası en fazla yarım saat olsun. Dolaysı ile okula geç kalmayalım diye, ay başı ise taksiye, yoksa… Bir elimde ayakkabımın topuğu, diğerinde fotoğraf makinem (seke seke)  3 kilometre yol yürümüş olmam bir meziyet değildir belki ama bana çok şey kattı.

 

Evet, sizin için bir Pazar meydanı kuruluyor ve siz buraya köle pazarı deyip nimetlerinden yararlanmayı reddediyorsunuz. Okulunuz size staj yapmanız için yer buluyor ki bu ne büyük lükstür biliyor musunuz, ama siz verilen parayı beğenmiyorsunuz. Şaka gibi ya hu! Üstelik bir de kalkıp eylem yapıyorsunuz. Hayır, yargılamıyorum. Sadece şaşkınım ve sorguluyorum, aslında. Bizim zamanımızda şöyleydi, diye başlayan söylemlerden hiç hoşlanmadım; bugün dün değil, dedim. Ancak insan tutamıyormuş kendini…  

 

Gençler elbette hakkını savunsun, mücadelesini versin ama yer, zaman ve konu yanlıştı bana göre. Hatta bu durumla ilgili büyük gaf demek geliyor içimden.

 

Ha, ayrıca lütfen ama ile başlayan cümleler kurup açıklama yapmak için yormayın kendinizi. Ama’nın sadece bahaneye giriş için kullanılan bir araç olduğunu, hiç parasız çalıştığım günler öğretti bana.

 

 

Yayın Tarihi
03.04.2010
Bu makale 3104 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
arkadasım ne guzel anlatmıssın o gunleri... ne çok ugrastık degıl mi:)

özlem ögen yurdakul 19.04.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!