Ne, makina mı?

Nasıl gidiyor, diye sorarlar; iyi gidiyor, iyi, alıştım, denir. Sanki matah bir şey yapmış gibi… Alışmışsın, bundan daha kötü giden bir durum olamazdı herhalde. Bir başka deyişle uyuşmuşsun, sürüye katılmana ramak kalmış hatta karışmış dahi olabilirsin.

 

En büyük kayıplarımızın acısına alışırız. Aslında alışmasak ve yaşananı kabul etsek, acıları stoklamaktan ve/veya olası bir marjinal fayda sebepli dibe düşüşlerden korunmuş olacağız ama bu kadar uzun bir cümleyi laf kalabalığı olarak görüp geçmek daha kolay geliyor.

 

E, baksanıza; en başımızdakilerin international çemkirmelerine bile alıştık.

Hayır bir şey değil, halkım insanı da sanıyor ki böyle adam olunuyor; bir milletin başına geçmenin kıstası bu.

 

Velhasıl, çeşitlerimizi artırmak mümkün… Mesela, alışmak sevmekten daha zor geliyor, diye bir klasiğimiz de vardır; değil mi efendim (!) Ama yok, alışmak mı daha zor yoksa sevmek mi felsefesini hiç çekemeyeceğim. Asıl amacım kendi uyuşuk beyinliliğimi fark edişimi paylaşmak:

 

Neredeyse hergün  MMO Antalya Şube binasının önünden geçerim. Tamam, abarttım; sık sık geçerim. Bina içine girip çıkmışlığım vardır. Ama hiç önünde yarım saat bekleme durumum olmamıştı; geçenlerde oldu. Dınk! O da ne! Türkiye  Makina Mühendisleri Odası Antalya Şubesi… Ne, makina mı? (Bu arada hep makine diye yazmışım, sonra düzelttim; alışkanlık işte (!) ) Böylesi güçlü ve elit bir kuruluş… Çok ilginç bir psikoloji ile kendi kendime utandım, görmek istemedim o bangır bangır bağıran yazıyı; hem de ne bangır bangır, Antalya’nın gözüne giriyor. Tabii bu sadece Antalya’nın sorunu değil. Taaa 1954’e TMMO’nun kuruluşuna bakmak lazım. İnsanlar yaptıkları işin adı nasıl yazılır, bunu bilmiyorlar mıydı acaba? Kınama, aşağılama, küçümseme için değil bu söylemler; olabilir, tamam, olmuştur. İşin en acı tarafı, buna alışmamız ve bunu böyle kabul edişimiz. (Makina yazmaya çalıştıkça bilgisayar makine, diye düzeltiyor; sanki çok biliyor(!) ) Ha, birçoğuna göre büyütüyorumdur. Onlar kendi çaplarında haklı oladursunlar, bu durumun düzeltilmesi de kolay iş değil. Durumu farkeden, bilen, rahatsız olanlar vardır mutlaka içeride. Ama baştan sona her şeyi değiştirmek gerekir; tüzüğe el atmak belki yeniden kuruluş gerçekleştirmek gerekir. Üstelik herhangi bir yerde Makine Mühendisleri Odası, imzalı iş yapsanız, birilerine karşı çıkma hakkı da doğar: “Kardeşim biz Makine Mühendisleri Odası, değiliz ki Makina Mühendisleri Odası’yız”. Dilediğin bakliyattan başla artık ayıklamaya.

 

Tamam, şimdi düşünebiliriz: alışmak mı daha zor, yoksa sevmek mi(!)

Yayın Tarihi
05.06.2010
Bu makale 3983 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!