“Tek bir doğru vardır” diyenlere diyeceğim var: Yok öyle bir şey! Şayet öyle olsaydı, bilimin sürekliliği olmazdı.
Bugüne kadar bildiğimizin aksini doğrulayan araştırma sonuçları gündeme geldiğinde hemen tepki gösteririz: “Bu ne biçim iş arkadaş; biz neye inanacağız”. Oysaki bu çok olağan… Bugün doğru olan yarın yanlış olabilir. Değişim, gelişim, yenilik… O nedenle hep diyorum ki idealizm diye bir şey yoktur.
Bakınız, Amerikalı bilim adamları bir araştırma yapmışlar ve ebeveynlerin çocukları ile birlikte uyumasının, gelişimleri üzerinde olumlu etkisi olduğunu ortaya koymuşlar. Ama yıllarca ne duyduk ne uyguladık: Asla çocuğunuz sizinle uyumasın. Aman ha, ayrı odalarda yatsınlar. Allah muhafaza erkek çocuk evlenince de annesini yatakta ister vs. Fantezide sınır yok tabii…
Karar vermek söz konusu olduğunda birçok kişinin fikrini görüşünü mutlaka alıp, en sonunda, kendi inandığını uygulayan biri olarak, bu sözler beni hiç bağlamıyor doğrusu… O nedenledir ki 4 sene koğuş sisteminde uyuduk(!) Ohhh, iyi ki de yapmışım; istesem de yanlarına almıyorlar artık.
Üstelik çocuklarımıza sarılıp mışıl mışıl uyumak gelişim, iletişim falan filan problemi yaratıyor olsaydı ne Nazım mutluluğun resmini sorduğunda Abidin Dino, öyle bir tablo çıkarmazdı ortaya….
Bırakalım klişe söylemleri, yaşamları. Yüreğimize bakalım. Soralım bakalım, o ne diyor. Doğruyu o söylüyor. Onun zaman, mekan kavramı yok. Dolayısı ile sürekliliğe de ihtiyacı yok…
Sevgi ve saygı ile…