DÜN-BUGÜN-YARIN

Patara Kazıları Konserimiz ve Fahri Hoca...

ONUR NUGAY

Hayatınıza giren bazı insanlar vardır. Duruşlarıyla, idealleri ve hayalleriyle size örnek olurlar.

Kariyerleri ne kadar büyürse bir o kadar küçülmeyi de bilirler. Öğrendikçe,araştırdıkça susarlar,konuştuklarında ise iz bırakırlar.

Benim için Fahri Işık Hoca böyle bir insandır işte.

Fahri Hocanım kendi şivesini hala kullanabiliyor olmasını çok severim ben.

Anadolu insanının temsilcisidir Fahri Hoca.

Her ne kadar dünya çapında tanınmış bir arkeoloji profesörü de olsa Anadoluyu ve Anadoluluğu hiç unutmamış, Anadolunun o eşsiz alaşımını kendi duruşuyla harmanlamış bir insandır.

Doğu ile Batının bin yıllardır süren amansız mücadelesi içerisinde Anadolu'nun tarihten gelen o muhteşem ve ölümsüz şarkısını tüm dünyaya dimdik ve eğilmeden söylemeye devam eder Fahri Hoca...

Fahri Hocanın sizi ne zaman arayacağı da hiç belli olmaz...Bir proje geldiğinde aklına, sarılıverir telefona...

Birgün aklına yine harika bir proje gelmiş Fahri Hocanın;

Telefonum çaldı...

Oğlum sen beni neden hiç aramıyorsun yav diye girdi hemen konuya Fahri Hoca beni unuttun mu yoksa ?

Yok hocam sizi unutur muyum estafrullah demeye kalmadan...

Oğlum dedi Patara için kazı sezonu açılmadan bir açılış konseri verelim dedi...

Bu konseri senin vermeni istiyorum dedi.

Nasıl sevindim anlatamam...

Karşımda koskoca bir arkeoloji duayeni benim Patara'da konser vermemi istiyordu.

Gerek bir arkeolog olarak, gerekse müziğe gönül vermiş bir insan olarak,müzikle arkeolojiyi birleştiren bu dileğin gerçekleşebilmesi için duyduğum heyecan sanatımla ilgili duyduğum heyecanların en anlamlılarından bir tanesiydi...

Belki de ilk kez bir arkeolog orkestrasıyla beraber Patara Kazıları için konser verecekti.

Şimdi bahar aylarını bekliyorum heyecanla...

Patarada verecegimiz konser için gün sayıyorum...

Benim için çok kıymetli Fahri Hocamdan da onun güzel sesinden bizimle beraber bir tane de uzun hava okumasını bekliyorum.

Ne mutlu müzikle arkeolojiyi birleştirebilen üst akıllara...

Ne mutlu ne kadar öğrendikçe küçülebilen gönül gözü açık bilim insanlarına...