Bugün uyanalı çok olmasına rağmen hala kendimi bir rüyada hissediyorum
Sanırım hala çok güzel bir rüyanın içerisindeyim..
İnsanın güzel bir ışıklandırma ve görsel bir şölenin içerisinde kaybolduğu;
Mercan Dede’nin gerek geleneksel gerek modern müzikleriyle, adımların ve dansların birleştiği bir rüyadan bahsediyorum..
Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin , Haşim İşcan Kültür Merkezinde sahnelediği Güldestan isimli bale gösterisindeydim dün akşam..
Uyumadan bir rüya görmek istiyorsanız mutlaka gitmelisiniz..
Kentim adına ve kentimde yaşayan tüm Opera ve Bale sanatçıları adına gururlandığım ve başından sonuna kadar gözümü kırpmadan izlediğim bir rüyadan sesleniyorum sizlere…
Bir ülkede sanat ne kadar desteklenirse ve profesyonel anlamda ne kadar destek bulursa üstün bir emeğin ve tecrübenin ardından ortaya böyle ürünlerin çıktığını görmek beni mutlu etti..
İnsan düşünmeden edemiyor..
Bir bale sanatçısı kolay yetişmiyor..
Çok erken yaşlarda başlanan ve türlü zahmetler ve emeklerle gerek vücudun, gerek müzik kulağının gerekse ritm duygusunun geliştirilip aynı anda ürüne dönüşmesi zahmetli bir süreç..
Bundan dolayı Bale ve bunlar gibi sanat dallarını çok erken yaşlarda seçmekle insan hayatı ile ilgili de bir karar veriyor..
Altını çizerek söylemek isterim ki erken yaşlarda seçilen ve idealist bir sanat çizgisinde yapılan bir sanat dalı Bale..
Tıpkı medeniyet dediğimiz ve birikimli olarak ilerleyen kültür olgusunun gelişip ürüne dönüşmesi gibi zahmetli ve zor bir sanat..
Güldestan Bale Gösterisini , benim açımdan hala unutulmaz kılan da,zor olan ,zor yapılan emek isteyen işlerin sonunda böyle harikulade işlere dönüşmesi..
Gerek kareografi olarak gerek sanatçıların birbirlerine ve esere uyumu açısından ve gerekse eserin anlattığı konu bakımından enfes lezzetli bir akşam yaşadım…
Gerçek yaşamda sizde bir rüyanın içerisinde olmak istiyorsanız Güldestan’ı mutlaka izyein derim pişman olmayacaksınız…
Saygılarımla