Malum çok kıymetli insanlar tanıdım müzik sayesinde, bunların içerisinde unutamadığım insanlardan bir tanesidir Sayın Şükrü Kızılot...
Vergi Hukuğu Uzmanı bir abim var, dedi ki Onur, akşam Şükrü Bey gelecek, onlarca önemli kişiyi bırakıyor ve geliyor sen de alsan gitarını, özel bir gece yaşatsak Şükrü Hocaya...
Heyecanlandım, ne yapacağız dedim... Belekte bir otelin en üst katında Roof denen bir bölümde olacak gece...
Dedim müzik tesisatı çok iyi olmalı, malum müzik yapacağımız kişi benim de çok sevdiğim Şükrü Kızılot Hoca...
İsteklerimi Otel hemen yerine getirdi... Tabi otel yeni açılmış, tesisatlar yeni... Kurmayı bilmiyorlar, geçtim başına gitarımı, mikrofonu ayarladım...
Şükrü Hoca geldi sonra, tam çaprazımda oturuyor... Hocam dediler aramızda Onur Nugay var, işte şudur budur bir kaç tanıtım cümlesi, sahneye çıktım...
Ben hayatımda bir sanatkarı Şükrü Hoca kadar güzel dinleyen çok az insan gördüm...
Benden istek isterken, peçeteye karikatür çiziyor, hangi şarkısıyı istediyse onunla ilgili bir karikatür çizip gönderiyor...
Sahne bitti...
Onur bey buyrun lütfen yanıma dedi...
İsminiz Onur dedi...
Benim oğlumun adı da Onur...
80 doğumlu musunuz ?
Nereden bildiniz hocam dedim...
Darbe sonrası koyulan isimlerdenmiş benim ismim de...
Oradan bir saptama yapmış Sevgili Hocam...
Şükrü Hocamın karikatürleri hala ben de, dün ölüm yıldönümüydü Şükrü Hocanın...
Yıldızlarda, kainatlarda bir yerden bizi izliyor biliyorum...
O anlattığı fıkralar, onun o güzel insanlığı hiç gitmedi aklımdan...
Bilim ve irfan yoluna girdikçe ve büyüdükçe küçülen bir insanın ardından yazmak istedim bugün...
Dün yine Murat Bey, Doğan Bey beraberdik...
Hep yıldızlara selam gönderdik...
Şükrü Hocaya, Babama...
Tüm gidenlere selam gönderdik...
Çok yaşa Şükrü Hocam...
Her gidiş bir doğumdur aslında...