DÜN-BUGÜN-YARIN

Limrya'nın Fidanları

Hafta sonu Akdeniz Mediniyetleri Araştırma Merkezi AKMED'de çok önemli bir konferans izledik. Limyra Kazı Başkanı Dr.Matin SEYER'in 2006 yılından beri Lmryna Antik Kentinde yaptığı çalışmaları dinledik. Ancak benim dikkatimi bundan daha önemli bir çalışma çekti. Konferansta Doçent.Dr. olarak anons edilen ve Dr.Martin SEYER'in uyarısıyla artık Profesör olduğu hatırlatılan Sn.Zeynep KUBAN'ın çocuklarla ilgili yaptığı proje. Yani Limyra'nın Çocukları' projesi.

Proje şu şekilde hayata geçirilmiş;

Limyra Antik Kenti kazılırken köylülerin tarım arazileri,seraları v.b gibi kişisel mülkiyetteki yerleri istimlak edilmiş. Ya da köylü Sit alanından dolayı bugüne kadar elde ettiği standartlardan dolayı madur olmuş. Gerçekten de bu böyledir. Bir yerde bir tarihi eser izi bulunduğu zaman gerek kurtarma kazısı gerekse bilimsel kazı yapılacaksa, köylünün o güne kadar ektiği biçtiği alan artık tarafından ekilemez çünkü orada bir kazı başlar. Devlette belirli değerlere göre köylünün zararını karşılama yoluna ya da alan gerçekten giderek zenginleşen bir takım arkeolojik değerler barındırıyorsa yeri istimlak durumuna kadar gidebilir. Bu da köylü de kazı ekibine karşı bir kızgınlığa dönüşür, hatta bir kaç taş için beni yerimden ettiler gibi söylemlere dönüşüp kazı ekibiyle orada yaşayan yerli halk arasında gerginliğe hatta son safhada düşmalığa dönüşebilir. Zeynep KUBAN da söz konusu köyde yaşayan çocukları kazıda bir okul oluşturarak eğitmeye karar vermiş.Proje şöyle gelişmiş;  İstanbul Teknik Üniversitesinden gelen Mimarlık ve Arkeoloji öğrencileri, köy çocuklarına Dans, Müzik,Tiyatro ve Arkeoloji dersleri vermeye başlarlar. İlk başlarda çok az çocukla başlayan bu güzel proje her sene gelişerek daha geniş bir tabana yayılır. Yerel halkın taş gözüyle baktığı bir çok eser müzik,tiyato ve dansla çocuklara öyle bir anlatılır ki, artık kentin en büyük bekçisi bir anda çocuklar oluverir.

Dersler yine Lmryna'nın mimari kalıntıları arasında yapılır ve çocuklar aslında köylerinde ne kadar değerli bir mirası taşıdıklarını ve köylü oldukları için ne kadar şanslı olduklarını idrak ederler. Daha sonra boyama kitapları yapılır, Lmryna yı simgeleyen en güzel eserler boyama kitaplarında yerlerini alır ve çocuklar bunları boyamaya başlar. Boyarken hayaller kurarlar, hayal kurarken de hayallerinin beslendiği yeri yani Limyra'yı sahiplenirler.

Bu projenin beni en çok etkileyen tarafı şu oldu, düşünsenize köyde doğmuş bir çocuksunuz nereden bileceksiniz tiyatroyu,dansı,operayı ya da tarihi, ama yanıbaşınızda duran öyle bir kent var ki yüzyıllardır sahip çıkmış aslında çocuklarınıza, çocuklarınızın gelecekte ne olacağını barındırdığı insanlık tarihiyle hala şekillendirebiliyor ve çocuklar yarının sanatçıları yarının arkeologları olmak adına tekrar ülkenin geleceğine güçlü bireyler olarak kazandırılabiliyor farkındalıkları gelişiyor. Bu projeyi kazı yapılan bütün ören yerlerine yakın köylerde yapmalı ve yaygınlaştırmalıyız. Düşünsenize o zaman arkeolojinin bu ülkeye yaptığı katkıyı, siz kazı yapıyorsunuz 3 ay kazı okulu da köy çocuklarını eğitiyor. Kazı devam ettikçe tohumlar filize fidana fidanlar meyveye dönüşüyor...

Yayın Tarihi
24.03.2015
Bu makale 1982 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!