Mezarımın üzerini taşla kapatmayın demiş Aşık Veysel Şatıroğlu...
Üzerimde ot bitsin, çiçek olsun, arı konsun bal olsun...kuzu yesin süt olsun, tüm doğa faydanlasın toprağımdan, mezarımın üzerini taşla kapatmayın demiş...
Bu nasıl bir naifliktir ki, mezarının üzerindeki toprağı bile tabiata bağışlayabilecek kadar büyük bir felsefeye erişmiştir büyük ozanımız...
Evet gerçekten de Anadolumuzun çok büyük insanları ve çok büyük öğretileri var...
Bunlar kuşaktan kuşağa aktarılarak bizlere kadar ne mutlu ki gelmiş...
Son zamanlarda insanoğlunun dünya genelinde düştüğü ihtirası ve ihtirasları uğruna tabiata verdiği zararı, sırf bu yüzden anlamakta güçlük çekiyorum sadece...
Dünyaya güzel bir şey söylemenin, evrene, doğaya, tabiata bize verdiklerini tekrar ona aynı samimiyetle geri vermenin bedeli neden bu kadar zor onu da anlamaya çalışıyorum.
Böyle minimalist ve değerli yaklaşımlar varken, insanoğlunun gözlerinden kanlar fışkırıncaya kadar içine düştüğü bu durum beni çok şaşırtıyor...
Evrendeki ve tabiattaki birlik felsefesini unutup,hep daha fazlanın peşinden koşmak, daha fazlaya sahip olmak için, insanları birbirine kırdırmak neden...
İnsanoğlunun sen şucusun, sen bucusun, sen oradansın, sense buradansın, sen kötüsün, sen iyisin,sen siyahsın, sen beyazsın gibi yargılarının altında yatan gerçeğin yine insanoğlunun yüzyıllardır aşamadığı ihtiras duygusuna bağlıyorum...
Aynı bencilliğin bilgiyi paylaşmamak konusunda yapıldığını görmek beni daha da şaşırtıyor...
Bilgiyi paylaşmamak da aslında bir ihtiras, sen öğretmiyorsan, bilgini karşıya aktarmıyorsan bunun da bir bencillik olduğunu düşünüyorum...
Hatta daha da kötüsü, bilmiyorum diyememek...
Bir insan bilmediği bir konuda bilmiyorum diyemiyorsa, bilmediği halde biliyormuş gibi yapıyorsa bunun ne tabiata, ne insanoğluna bir faydası olur...
Bilmiyorum diyebilelim ki, öğrenecek şeylere yer açılsın...
Filmin sonunda hepimizin sonu kara toprak...
Yine Veysel üstadın dediği gibi
Benim sadık yarim kara topraktır...
Durum böyleyse, bize tanınan zamanı sevgi ve barış içinde geçirip, ruhlarımızı bedenlerimizi sadık yarimize teslim edeceğimiz gün gelene kadar güzelliklerin peşinde koşmamız gerek miyor mu...
Ne güzel demiş Veysel üstad tekrar hatırlayalım;
Mezarımın üzerini taşla kapatmayın
Üzerimde ot bitsin, çiçek açsın, arı konsun bal olsun, kuzu yesin süt olsun, tüm dünya faydalansın toprağımdan, mezarımın üzerini taşla kapatmayın...