DÜN-BUGÜN-YARIN

80’ler ve Çocukluğumuz

Hepimizin hafızalarında  şüphesiz ki çocukluk yılları çok önemli bir yeter tutar.

 

Çocukluk dönemi ilerdeki yılların şekillenmesinde kuşkusuz önemli bir noktadır.

 

Çocukluk yıllarında yaşadıklarımız,paylaşımlarımız,gördüklerimiz aslında bizi biz yapan, bizim hayata karşı nasıl durduğumuzu şekillendiren, hayatı nasıl algıladığımızı etkileyen önemli bir unsurdur.

 

Benim çocukluğum da bu açıdan şanslı bir çocukluktu,paylaşımın ve adaletin olduğu bir çocukluktu..

 

 Yanlış anlamayın, öyle güvenlikli sitelerin bahçesinde, tel örgüler arasında büyümedim ben, hayallarim sadece bilgisayar oyunlarından ibaret te değildi , hoş o zamanlar yani 86’lı yıllardan bahsediyorum altı yaşındaydım ve bilgisayar bu kadar gelişmemişti. Günümüzde olduğu gibi internet ve bilgisayara ulaşmak bu kadar kolay olsaydı ne yapardım onu da bilmiyorum..,

 

Özgür bir çocukluktu benimkisi, balık tutmaya giderdim akvaryum gibi bir denizin içerisinde kıyıdan bir kefal görmek heyecan verirdi bana, arkadaşlarımla sokaklarda akşamlara kadar oynar eve girmek bilmezdim. Dizkapaklarımın üzerinde bir hafta kabuk bağlayan o yaralardan olmasa, diğer hafta kesin olurdu rahat edemezdim..

 

Adlarını bilmediğimiz,yaşlı amcalarımız , teyzelerimiz vardı mahallemizde, onlar bazen bize; ‘Hey küçük, oğlum bana şurdan bi ekmek alıp geliver diye bağırırdı’ inanır mısınız yarış yapardık arkadaşlarımla, bir an önce yaşlı teyzeye ulaşıp onu mutlu etmek için.

 

 Bisikletlerimiz vardı pinokyo, inanır mısınız hergün silerdik parlatırdık, o kadar önemliydi ki bisiklet bir çocuk için, onun küçük özgürlüğüne açılan kapısıydı. Hele bir de pedalı arkaya çevirdiğimiz de fren sistemi devreye giriyorsa(Bunun adı kontrapedaldı)değmeyin keyfimize..

 

Hayal kurardık biz hep, yokuş aşağı bir yer bulduğumuzda, elimizdeki imkanlarla tekerlekli kızaklar yapıp, rampa aşağı sallanırdık, şimdi o kadar özlüyorum ki, o rampa aşağıya inişlerimizi, her inişimizde, içimiz hop oturur hop kalkardı, bizim hayal dünyamızın Lunaparkıydı, hızlı treniydi adeta…

 

Bizim annemiz babamız çoktu çocukken. Sadece bir tek ailemiz yoktu. Herkes herkesin çocuğu gibiydi, geç saat birisi görsün yolda, hemen hadi bakiyim evine diye kızardı. Eve yollardı.

 

Okulda da başarılıydık bu yaramazlıklara  inat, öğretmenimizden korkardık, onu gördüğümüzde yolda bile olsak hemen yanından koşar önüne geçer sıralanır selam verirdik.

 

Sorumluluk sahibiydik,ödevlerimizi yapardık, ama hocalarımız sıkmazdı bizi, oyun dünyamızı elimizden almazdı, çünkü bilirlerdi ki oyun bir çocuğun dünyasındaki en büyük zenginlikti.Arkadaşlarımızı da asla rakip olarak görmezdik bu yüzden, aksine yardım ederdik..

 

Belki de çocukluğum küçük bir yerde geçtiği için böyleydi, hep derim küçük yerlerde yaşanan çocukluk, kentte geçirilen bir çocukluktan daha özgür yaşanıyor diye.

 

80 kuşağının çocuğuyum ben, belki de bir geçiş döneminin çocuğu, tek kanallı yılları da hatırlıyorum, babamın anteni düzeltmek için çatıdan aşağıya seslenmesini de..

 

Oldu mu? Oldu mu, şimdi nasıl? Tamam bırak, hah tamam şimdi iyi…

 

Bir başka geceyi de hatırlıyorum, Cenk Koray’ın Tele Kutusunu da…

 

Geceleri Muhammet Ali’nin boks maçları için saatlerin kurulduğunu da hatırlıyorum…

 

Metin Milli’yi bile hatırlıyorum ben.. Benim aşktan yana şansım açıldı diye bir şarkısı vardı..

 

80 yıllara da ,  milenyum çağındaki hızlı gelişmeye tanıklık yapabildik bizler..

 

Bu anlamda şanslı bir kuşak olduğumuzu da düşünüyorum.. Eskinin güzel değerlerini de görebildik yeni zamanın hızlı, son teknolojiyle donatılmış aygıtlarını da..

 

Şimdilerde ise çocuklara bakıyorum, hayal dünyalarını neler belirliyor diye soruyorum kendime.…

 

Kendimi şanslı hissediyorum..

 

Hala paylaşmayı biliyorsam, hala büyüklerimi düşünüyorsam, konser vermek için huzur evi arıyorsam, dünyanın haline üzülüyorsam, insanların acılarını paylaşmaya çalışıyorsam, hepsinin nedeni çocukluğumdur…

 

Bazı yazarlarımızın dediğinin aksine ,80 kuşağı o kadar da boş bir  kuşak değildir bilginize…

 

Saygılarımla…

Yayın Tarihi
09.04.2012
Bu makale 13735 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sn Nugay; Kendinden sonraki kuşaklarda suç arayanlar önce kendi kuşaklarına baksınlar onların bıraktıklarını yaşıyoruz. Yazı için teşekkürler.

sercan çobanoğlu 10.04.2012

Sevgili Onur.. yüreğine kalemine sağlık, çocukluk gibisi yok, herkes geçmişi özlemle hatırlayacaktır. İşin özü basit şeylerle mutlu olurduk. Bana 9 yaşımda hediye edilen bir çakıyı hala saklarım, benim için çok değerlidir. Sevgiyle,saygıyla...

Önder Oskay 09.04.2012

80 kuşağına boş bir kuşak diyenler her kimse önce kendilerine baksınlar...

Necip Nugay 09.04.2012

tebrikler onurcum yazın için, kendini ve yaşanmışlıklarını çok güzel anlatmışsın, bu güzel yazılarının devamını diliyorum başarılar, yaşlı büyüklrimize yaptıgınız hizmet ve yapacakların içinde ayrıca tesekkürler

hakan çetinksaya 09.04.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!