ANTALYANIN KAHYASI

Tarımın başkentiyiz ha!…

ERDOĞAN KAHYA

Yeri geldi mi, mangalda kül bırakmıyor Türkiye’de tarımın da başkenti olduğumuzu söylüyoruz. Hatta koro halinde hep bir ağızdan… Üstelik böbürlenerek.

Başkent olduk ama, koca koca TIR’ların Rusya sınırından geri döndürülmemesini bir türlü engelleyemedik.

Olduk olmasına da tarım sektörü hiç de iyi gitmiyor.

Tarımın temsilcisi Ziraat Odası’ndan ses çıkmıyor,

Tarım İl Müdürlüğü bugünlerde EXPO 2016 arazisini kurtarma görevini üstlenmiş…

Hal esnafının işleri iyi olacak ki, onlar da alıp-veriyorlar, ihracat azaldı ama yerli vatandaş için fiyat ayyuka çıkmış kimin umurunda?

Bir Tuta belası çıktı karşımıza, hangi tohumla, ya da ilaçla geldi bilemiyorum ama mücadele edemez duruma geldik ve adeta kabullendik. Rusya’ya giden domatesler geri dönüyor, çaresiz;

“Ne yapalım Tuta var. Sinek olarak yaprakları yiyerek başlıyor, domatesin içine girip kurta dönüşüyor, içini boşaltıncaya kadar da vazgeçmiyor.

Binlerce ton sera ve tarlada ekili domatesleri yok eden bu Tuta Absoluta’dan (Domates Güvesi) sonra şimdi de Akdeniz Meyve Sineği zararlısı çıktı.

Akdeniz Hürriyet’de bir haber: “Çiftçinin Kabusu Tarım Zararlısı”

Tarım İl Müdürü Mustafa Özen, Allah için çalışkan adam yerinde durmuyor, Hele Expo çorabı başına örüldüğünden bu yana işleri daha çok. Çiftçiye seslenmiş be Akdeniz Meyve Sineği ile nasıl mücadele edileceğine dair. Bakın ne diyor?

Zararlıların bu yılki ani artışı ile ilgili çiftçiye seslenen Tarım İl Müdürü Mustafa Özen, ‘Üretim Alanlarının izolasyonunu sağlarsak mücadelede yüzde 90 başarı elde ederiz’ buyurmuş.

Vallahi, şahsen ben anlamadım. Tarımda izolasyon ne anlama geliyor bilemedim, “çiftçi bilir mi?” diye düşünürken Google’ye sormak aklıma geldi:

İzolasyon Fransızca kökenli bir kelime yalıtım anlamına geliyor. Peki üretim alanlarının yalıtımını nasıl yapacağız. Bir de yalıtıma bakıyorum.

Elektrik, ses ya da ısı akımını engelleme olayı.

Ben işin içinden çıkamadım sevgili müdürüm, bu izolasyonun nasıl yapılacağını çiftçinin anlayabileceği bir dille anlatırsanız bu zararlıdan kurtuluruz herhalde

Bununla da kalmıyor aynı konuda Antalya Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan da, Rusya’yı suçluyor. Tutalı domatesi gönderen biz, üstelik üzerinde ilaç kalıntısı da var, ama Rusya suçlu. Nedenini de açıklıyor:

“Fas’tan, Ürdün’den giden ürünler aynı incelemeden geçirilmiyor. Çifte standart var. Rusya’nın bu yaptığı siyasi”

Zahir; Fas ve Ürdün de kötü ürün gönderiyor…

Buyrun Vali Bey; konuyu size havale ediyorum.

Son olarak aynı haber içinde bir yetkili daha var. Aklı başında bir açıklama getirmiş konuya. Bu sorunların nasıl çözüleceğini araştırmak ve çözüm bulmak üzere İspanya’ya giden Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Hakkı Bahar, “Amacımız gelecek sene kayıpsız hasatla 1 milyar lira fazla ihracat geliri sağlamak” diye konuştu.

İnşallah…

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, bu Absolut belası ile sinekle, böcekle nasıl baş etmişlerse öğrenmek ayıp değil. Ama uzman geçinip akıl vermek biraz ayıp kaçıyor.

Öyle değil mi, muhterem yetkililer…