ANTALYANIN KAHYASI

Cumhuriyet’in 100. Yılı ve AB İlişkileri

ERDOĞAN KAHYA

2023 Cumhuriyeti’mizin 100. Yıldönümü idi. 100 yıl; dile kolay, bir asır. İnsan, ömründe bir kez yaşayabilir. Kutlamayı hakkediyor. Neden 100. Yıl önemli? Çünkü Cumhuriyet'in 100. yılı, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve kültürel gelişiminin bir dönüm noktasıdır da ondan…

Ancak gelin görün ki; 100. Yılı kutlamamak için elinden geleni arkasına koymayan bir yönetim anlayışımız var. Savaş gerekçe gösterilerek programlar iptal edildi. Dünyanın her yerinde iç ya da dış savaş var. Ama coşkulu bir şekilde taçlandırmamız gereken 100. Yılımızı görmeye ömrümüz yetti ama kutlayamadık.

Neyse; asıl anlatmak istediğim, her ne kadar engel olunsa da yıl boyu üzerlerine düşen görevleri yerine getirerek kutlamalara katkı verem kurumlarımız da var. İşte bunlardan biri de başarıları ve mütevaziliği ile dillerden düşmeyen Semanur Kurt önderliğinde Antalya Kent Konseyi’ çeşitli etkinlikler düzenledi.

Son olarak Antalya Kent Konseyi ve Antalya Bilim Üniversitesi Sosyal, Ekonomik ve Politik Araştırmalar Merkezi (SEPAM) tarafından gerçekten zamanlaması çok manidar Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri gündeme getirildi.

Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. M. Yusuf Örnek’in moderatörlüğünü yaptığı ‘’Cumhuriyetin 100. Yıl Konferansları’’ kapsamında düzenlenen konferansta; Doç. Dr. Dicle Korkmaz konuşmacıydı.

Konuşmasında Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri için “uzun ince bir yol” benzetmesi yapan Korkmaz, 1959 yılında başlayan ilişkilerin önemli kilometre taşlarına değindi. Bu kapsamda, küresel gelişmelerin, AB içi bütünleşme sürecinin ve Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmelerin ilişkilerin seyrini etkilediğine vurgu yaptı. Korkmaz, bunu daha da açarak; ilişkilerde yaşanan sorunlar kapsamında siyasi ve ekonomik kriterlerle ilgili Türkiye’nin performansına, Kıbrıs sorununun ilişkilere etkisine, Doğu Akdeniz egemenlik hakları problemine, Avrupa’da yükselen sağa ve Türkiye’nin nüfusunun AB karar alma mekanizmasına yapacağı potansiyel etkiye değindi.

Ben değerli akademisyenimizden şunları açık ve seçik olarak söylemesini beklerdim: Avrupa Birliği yukarıda gösterdiği etkiler dışında Türkiye’yi uyulması gereken kuralları çiğnediği için de bünyesine almak istemiyor, 22 yıllık iktidar da Batılılaşmak yerine ABD’nin istediği Araplaşmak adına AB’ye girmek istiyormuş gibi yapıp özünde açık-seçik istemediğini söylemiyor.

Bu durum böyle ne kadar daha sürer bilinmez ama ilişkilerin ve görüşmelerin başlangıcından 65 yıl geçmiş. Her konuyu halka referandumla sunan iktidar, acaba AB’ye bu halk girmek istiyor mu diye bir sorsa ya…

Bizim Ata sözümüz de var; göç yolda düzelir. Yörüğün göçü düzelir de biz böyle giderse maalesef düzelemeyiz.

Sonuç olarak; 100. Yıl ister kutlansın ister kutlanmasın. Ama her Türk vatandaşına bir önemli görev düşüyor. Bu Cumhuriyetin kurucularına saygı adına, her vatandaşımızı Cumhuriyet’in değerlerini korumaya ve geliştirmeye davet ediyorum.