ANTALYANIN KAHYASI

Üniversitede rektör olmak!..

2018 10 Temmuz’undan önce 3 aşamalı, bence sonucu itibariyle saçma-sapan bir rektör seçimi vardı. Özetle önce tüm öğretim üyeleri adaylığını açıklayan profesörlere oy veriyor ve aldıkları oy sıralamasına göre, 6 aday Yüksek Öğrenim Kurumu’na (YÖK) bildiriliyordu.  YÖK bunların içinden aldığı oy sıralaması dışında seçeceği 3 adayı Cumhurbaşkanına sunuyordu. YÖK tarafından önerilen profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanırdı. Sandığa gidip oy verenlerin birinci seçtiği öğretim üyesi, genellikle atanmazdı ve onlarda kalkıp buna karara itiraz etmezlerdi.

10 Temmuz 2018’ tarihinde yapılan Yasa değişikliği ile; ne YÖK öneriyor, ne de profesör şartı var. Belki öğretim üyesi bile olmayabilir. Kısa ve net karar: Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır.

Hangi sistem doğru derseniz bana göre ikisi de yanlış. Bu ülkede Demokrasi varsa, bir kuruma yöneticiyi, o kurumun çalışanları seçmeli. Aksi halde yıllardır yaşadığımız gibi, siyasal erk tarafından atama yapılırsa ne üniversitelerin özerkliğinden ne de bağımsızlığından söz edemeyiz. Olsa olsa Cumhurbaşkanı tarafından atanan, emre amade kamu görevlisi seçilmiş olur.

***

Gelelim bizim Akdeniz Üniversitesine;

2018 yılında değişen yönetmeliğe göre ‘mevcut rektör iki kez üst üste göreve atanabilir’ hükmüne rağmen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal aday olmasına rağmen seçilemedi.  Yerine, Cumhurbaşkanı tarafından uygun görülen yüz ve rahim naklinin ünlü hocası Prof. Dr. Ömer Özkan’ın eşi Türkiye’nin ilk yüz, çift kol ve rahim nakli ameliyatlarına imza atan ekibin içinde yer alan Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Bu atamanın yanlış yapıldığı gibi bir düşünce içinde olduğum düşünülmesin. Tam tersi kendisini kutluyorum. İlk kez ve kadın rektörün başarılı olacağına inanıyorum. Kadın elinin değdiği her şey güzelleşir…

Benim eleştirmek istediğim sistem. Bir kişinin iki dudağı arasında, aslında özerk olduğu Anayasa’da ve yasalarda yer alan bir üniversitenin başına aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı tarafından hangi kriterlerin esas alındığını bilmediğim bir atamanın yapılması…

Peki neler yaptı Mustafa hoca?

  • Öncelikle bir önceki dönemde aldığı enkazı ayağa kaldırdı. Onca usulsüzlük, onca yolsuzluk ve onca iddiaların ardından çok zor bir göreve kendi istediği dışında atandı ve bana göre başarılı oldu. Çalışanlar arasında dedikoduyu kesti, birlikberaberliği sağladı.
  • Benim ve Antalyalılar açısından en önemlisi Üniversiteyi şehirle entegre etti. Öğretim üyeleri sivil toplum örgütleri başta olmak üzere kentin sorunlarına çare arayan organizasyonlara katkı veren duruma geldi.
  • Üniversitedeki öğrencilerle arkadaş oldu. Sosyal medyada onlar muhabbet ederek, sorunlarını tespit etti, çözüm aradı, buldu. Bu tavır ve yaklaşımı ile üniversite olaysız eğitim ve öğretim veren bir kurum haline geldi. Kendisi öğrencilerinin fenomeni oldu.
  • Ulusal ve uluslararası sıralamalarda Akdeniz Üniversitesi döneminde üst sıralara çıktı.
  • Bu başarılarını; öğrenim gördükleri üniversitenin rektörünü değerlendirdikleri Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması [TÜMA2020] Üstün Performans Ödülü kapsamında Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal ‘ÜniAr Altın Ödül’üne layık görülerek taçlandırdı.
  • Döneminde Dünyanın yakından tanıdığı üniversiteler arasına girdi.  Dünyanın en etkin bilim adamı arasında Akdeniz Üniversitesinden dört öğretim üyesi yer aldı.

 

  • Öğretim üyelerinin buluşları, yayınlarımız ve başarılarıyla Dünya da ve ülkemizde tercih edilen üniversiteler arasında girdi. Tüm kontenjanlar her sene doldu.

 

Kariyer mi; liyakat mi? O mütevaziliğinde söylemiyor ama, kornea nakli konusunda dünyanın sayılı cerrahlarından biri…

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ gibi karısını veya yakınlarını işe almadığı için Yüksek Denetleme Kurulu'nun raporu ile görevden de uzaklaştırılmadı.

İşte bu yüzden diyorum ki, liyakat değil her zaman siyaset ön planda bir ülkede yaşıyoruz. Yapılacak bir şey yok…

Değerli Prof. Dr. Mustafa Ünal’ın kolunda altın bileziği var. Bundan sonraki yaşamında mesleğindeki başarılarına yenilerini ekleyeceğine inanıyorum. Yolun açık olsun hocam…

Yayın Tarihi
17.08.2020
Bu makale 2403 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!