Bayramda yaşanan teleferik faciasından sonra savcılık tarafından gözaltına alınan 16 kişiden 5’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında, öncesinde teleferik şirketinin işletmecisi olan Belediye Şirketi ANET’in Genel Müdürü olan, 31 Mart seçimlerinde Ak Parti’nin kalesi, Antalya’nın nüfusu en büyük birinci ilçesi Kepez’de Belediye Başkanı seçilen Mesut Kocagöz’ün olması Antalya’yı karıştırdı. Başkan koltuğuna oturduktan hemen sonra bayramı cezaevinde geçirdi.
Şimdi bu tutuklama kararına ilk baktığımızda kararın adli değil, hukuki değil siyasi olduğu kesin. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ilk açıklamalarında siyasi karara vurgu yapıyor. Özel, daha önce meydana gelen kazalarda hiçbir kamu görevlisinin tutuklanmadığına dikkat çekerken, suçu olanların cezalandırılması gerektiğini de dile getiriyor.
Hukuk ne diyor?
Hukuk denince aklımıza ilk gelen Adalet’tir. Hakimlerimizin yargıladıkları kişilere karşı adil olmaları gerekir ve verdikleri kararın hukukun üstünlüğüne uygun olmalıdır. Konuya bu çerçeveden bakınca Antalya’nın iki değerli hukuk ve siyaset adamı, görüşlerine saygı duyduğum Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Antalya eski Öilletvekili Av. Hasan Subaşı ile eski Baro Başkanları Av. Nizamettin Sağır ve Av. Polat Balkan bakın tutuklama kararını yorumlarken neler söylüyor:
Av. Hasan Subaşı: Talihsiz Teleferik kazasında Kepez belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün delil karartma şüphesiyle tutuklanması zorlamadır, siyasal bir karardır umarım en kısa zamanda düzeltilir!..
Av. Nizamettin Sağır: Eski ANET Genel Müdürü, yeni Kepez Belediye Başkanı teleferik kazası nedeniyle tutuklanmış. Bu tutuklama hukuki değil, siyasidir. Siyasi hezimetin intikamı alınıyor. İntikam peşinde koşacağınıza nerede hata yaptığınızı araştırın.
Av Polat Balkan : Önce ülkemizin yetiştirdiği en büyük hukukçu Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar’ın bir sözünü paylaşarak ‘’Milletlerin hukuka ve kanunlara inançlarının sarsılmasının en büyük sebebi, bunların bizzat Devlet ya da kendilerine inanılan insanlar tarafından ihlal edilmesi, bozulmasıdır’’ diyor ve konu işle ilgili görüşünü şöyle anlatıyor:
‘’Kepez Belediye Başkanlığına yeni seçilen, çağırılınca hemen gidip ifade veren, kanıtları yok etme, gizleme kuşkusu olmayan bir kamu görevlisinin, taksirle işlenen bir suç nedeniyle, adli kontrol hükümleri uygulanmayıp tutuklanması ölçüsüzdür’’
Sevgili Polat Balkan adli kontrol uygulanmamasını eleştirirken, Yasa’nın öngördüğü maddelere ukalalık kabul etmesin bir cümle eklemek isterim: Hakim karşısına çıkan bir çok suçluya uygulanan ‘’Yurt dışına çıkma ve kaçma ihtimali bulunmadığından…’’ cümlesi de önemli. 600 bin nüfuslu bir ilçenin şehr-ül Emin’i seçilen kişinin delilleri yok etme, kaçma gibi bir eylemi yapmayacağı, yapamayacağını hâkim ve savcılarımıza nasıl anlatabiliriz ki?...
Kumpaslar devam edecek!..
Av Nizamettin Sağır’ın ‘’Bu tutuklama hukuki değil, siyasidir. Siyasi hezimetin intikamı alınıyor’’ sözlerini çok önemsemeliyiz.
31 Mart seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sanki kendi adaymışçasına ülkeyi karış karış dolaşıp seçmene ‘’İstanbul’daki yakınlarınızı, akrabalarınızı arayın Murat Kurum’a oy versinler’’ ya da; ‘’İktidara, bize oy vermezseniz hizmet de alamazsınız. Bakın Hatay’a depremi yaşadılar hizmet geldi mi, gelmedi’’ sözlerine yüzünden Türkiye genelinde büyük bir oy kaybına uğraması, hatta birinciliği 22 yıldan sonra CHP’ye teslim etmesi ile siyasi bir hezimete uğradı.
Erdoğan bu hezimetin hesabını önce kendi partisi içinde yönetimlere soracak, ardından o güçlü kumpas ve trol ekibi ile kaybettikleri yerleri yeniden ele geçirmenin hesabını yapacak, seçim konuşmalarında söz verdiği gibi bu belediyeleri hizmet yapmamaları için elinden geleni yapacaktır.
Son söz: ‘’Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz yalnız değildir’’ sloganları ile adliye önünü miting alanına çeviren, ona oy verenlerin tepkisi çok doğaldır. Tutuklama kararı hukuki değil, kesinlikle siyasidir. Suçlular mutlaka, cezalandırılmalıdır, Adaletin kestiği parmak acımaz…