Akdeniz Üniversitesi’ne ilk kez bir bayan rektör atandı. Prof. Dr. Özlenen Özkan… Gerçekten çok sevindim. İnanıyorum ki, özgür bırakılırsa kadın elinin değdiği her şey güzelleşir.
Rektör Özkan, geçen hafta içinde ‘A’takımı’ ile birlikte gazetecilerle bir araya geldi. Güzel şeyler söyledi, Üniversitede sorunların üzerine gideceklerini hatırlattı. Üniversiteyi Antalya ile, iş dünyası ile buluşturacağını müjdeledi. Konuşmasında beni en çok ilgilendiren şu cümlesi oldu:
‘Öncelikle liyakatlı kadrolar kuracağız. Bunu başarıp marka olacağız’
Bana göre çok iddialı bir söz. Liyakat bir o kadar önemli. İzniniz olursa bu internet gazetesinin yazarlarından, kalemine çok saygı duyduğum Y. Mimar Ercan Evren’in bir yazısında yaptığı, sözlüklerden daha kapsamlı bir liyakat tarifi alıntı yapacağım:
’’Liyakat bir kişiyi; davranışları veya aştığı engeller için, saygı duymaya, övmeye, dikkate almaya veya ödüle layık kılan şeydir. Liyakat, çeşitli ahlaki, entelektüel veya fiziksel niteliklerden kaynaklanabilir: beceri, yetenek, cesaret, çaba, risk alma, sorumluluk, yenilik gibi ... Liyakat, zorlukların üstesinden gelme çabasıdır. Her şeyden önce ahlaki gücü ifade eder. Daha geniş anlamda, bir kişinin liyakati, tüm niteliklerini ifade eder. Bir kamu veya özel kuruluşta, ücret veya terfi için liyakat tanımlaması, o örgütün üyelerini iltimasa karşı korunması ve bu organizasyonun temel değerlerine uyulması anlamına gelir’’
Tarifin ardından büyükelçileri örnek vererek, elçilik atamalarında liyakatin kaldırıldığını, mesleği ve işi ne olursa olsun büyükelçilerin Dışişleri Bakanı’nın teklifi Bakanlar Kurulu’nun onayı ile Cumhurbaşkanı tarafından atandığını hatırlatıyor. Bununla da kalmamış, şu anda Görev yapan Ak Partili Büyükelçileri de Merve Kavakçı’dan, Egemen Bağış’a kadar hepsini sıralamış…
***
Son yıllarda özellikle kamu yönetiminde liyakat kendinden çok söz ettiriyor. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın da liyakate önem vererek yaptığı atamaların ilk bölümünü gördük. Birlikte, ekip çalışması için Rektör Yardımcılarının değişimi kendi açısından önemli. İçinde olduğu için dikkat çeken Tıp Fakültesi’nin yönetim kadrolarında önemli değişikliklere gitti. Ancak diğer fakültelerde henüz yeni atamalar söz konusu değil. Sıra diğer fakültelere de gelecektir.
Üniversitenin protokol listesine baktığınızda bütün bunları görebiliyorsunuz, bu da rektörümüzün açık ve şeffaf bir yönetim tarzı sergileyeceğini gösteriyor. Şeffaf yönetim anlayışına bir de denetlenebilirlik eklerse değme keyfine… Ancak bu listede Danışman kadrosunda şimdilik 3 isim var, listenin altında boşluklar bu konuda yeni liyakatli insanların bu göreve getirileceği anlamına geliyor.
Kendisine yürekten başarılar dilerken, marka olmanın zorluklarını bir kez daha hatırlatıyorum. Adeta bir ilçe büyüklüğündeki Üniversite kampüsünde neler olup bittiğini görebilmesini, çalışanlara azarlamadan, aşağılamadan kulak vermesini, öğrencileri kendi öz evlatları gibi görmesini diliyorum.
Son olarak kendisine; Osmanlı İmparatorluğu’nda çöküş sebeplerinden ikisinin sarayda rüşvetin artması ve liyakate önem verilmemesi olduğunu da hatırlatmak isterim.
Siyasetten arınmış, Bağımsız ve özerk değerli kurumumuz Akdeniz Üniversitesi’nin MARKA olduğu günleri bekliyoruz.
Yolunuz açık olsun sevgili hocam…