Antalya’da artık sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik, sıradan bir yoğunluk değil; her geçen gün büyüyen, çözüm üretilmediği için kangrene dönüşen ciddi bir kent sorunu. Şehrin caddelerine çıplak gözle bakmak bile meseleyi anlamaya yetiyor: Artan nüfus + artan araç sayısı – artmayan yol kapasitesi = kaçınılmaz kaos.
1,5 Milyon Araç, Aynı Eski Yollar
Antalya’da araç sayısı 1,5 milyona dayanmış durumda. Fakat yollar hâlâ 15 yıl önceki trafik yoğunluğuna göre planlı. Şehrin nüfusu artıyor, turizm sezonunda kent ikiye katlanıyor ama buna paralel bir yol, kavşak ya da bulvar yatırımı göremiyoruz. Ne merkezi hükümet ne de Büyükşehir Belediyesi bu artışı karşılayacak ölçekte bir hamle yapıyor. Her dönem vaat edilen projeler ya rafa kaldırılıyor ya da maket tanıtımından öteye geçmiyor.
Ortada Trafik Polisi Yok
Trafik polisinin görünmediği bir kentte, kurallar kâğıt üzerinde kalır. Antalya’da tam da bu yaşanıyor. Ana arterlerde, kavşaklarda, okul çıkışlarında, hatta trafiğin kilitlendiği noktalarda bile polis görmek artık istisna. Sonuç mu?
- Kural tanımayan sürücüler
- Gelişi güzel park eden araçlar
- Dörtlüyü yakıp yolu kapatan “ben bir dakikada hallederim”ciler
- Sollama zorunluluğuyla tıkanan ikinci şeritler
Toplum düzeni ancak denetimle sağlanır; denetim yoksa kaos sıradanlaşır.
Akıllı Sinyalizasyon Akıllı mı?
Şehirde kurulduğu söylenen “akıllı sinyalizasyon” sistemi, vatandaşın gözünde tam bir ironiye dönüşmüş durumda. Zira sistem akıllıysa neden kavşaklarda 30 saniyelik trafik için 3 dakika boyunca kırmızı ışığa mahkûm oluyoruz?
Neden bazı kavşaklarda araç yokken bile kırmızıda bekliyoruz?
Neden trafik akışı değil, ışıkların sabit düzeni belirleyici oluyor?
Eğer bu sistem akıllıysa, geriye sadece bir ihtimal kalıyor: Şehrin trafiği çok daha akılsızca yönetiliyor.
Sorunlar Biliniyor, Çözümler Konuşulmuyor
Tüm bu sorunlar yeniden keşfedilmiş değil; Antalya’nın vatandaşı da belediyesi de valiliği de biliyor. Ama mesele çözüm üretmeye gelince ortada kimse yok. Ne kapsamlı bir ulaşım master planı hazırlanıyor ne de trafik polisi takviyesi yapılıyor. Hepimiz her gün aynı çileyi çekiyoruz, fakat yönetim kademelerinden dişe dokunur bir adım göremiyoruz.
Sonuç: Bu Trafik Kendiliğinden Düzelmez
Trafik, kendiliğinden düzelmez.
Sürücü disiplini kendiliğinden artmaz.
Kent planlaması kendiliğinden oluşmaz.
Hiçbir “akıllı sistem” denetim boşluğunda işe yaramaz.
Antalya, artık günü kurtaracak çözümlere değil, gerçek bir ulaşım stratejisine,
gerçek denetime,
gerçek planlamaya
ve en önemlisi bu sorunu ciddiye alan bir yönetime ihtiyaç duyuyor.
Peki Antalya trafiği nasıl düzelir?
Ulaşım, kentlerin yaptığı her ankette birinci sırada çıkar. Çünkü bizde sorun belli, çözüm ise hâlâ yanlış yerde aranıyor.
Antalya’nın trafik sorununu çözmek için mucizeye değil, kararlı yönetime ve bilimsel akla ihtiyaç var. Bu çözüm öne4rileriş benim değil, bu konuya kafa yoran, bilimsel makalelerle önerilerini kanıtlayan uzmanların görüşleri. Uygulanabilir kısa ve uzun vadeli adımlar:
1. Ana Arterlere Acil Müdahale ve “Koridor Trafik Planı”
Antalya’nın yoğun saatlerde tıkanan ana caddeleri (Gazi Bulvarı, Yüzüncü Yıl, Aspendos, Lara, Konyaaltı) için acil eylem planı hazırlanmalı.
- Gereksiz dönüş cepleri kaldırılmalı
- Yol daraltan otobüs durakları yeniden düzenlenmeli
- Yoğun noktalarda “ileri yeşil dalga” uygulanmalı
- Kavşaklardaki dönüşler sadeleştirilmeli
Bu uygulama İstanbul ve Ankara’da başarılı oldu, Antalya’da da uygulanabilir.
2. Trafik Polislerinin Sahaya Dönmesi
Kuralsızlığın en büyük sebebi denetim eksikliğidir.
- Ana kavşaklarda sabit ekip görevlendirilmesi
- Gelişi güzel park yapanlara anında ceza ve çekici uygulaması
- Yoğun güzergâhlarda motosikletli trafik ekiplerinin görünür olması
Kural uygulanmadan trafik disipline olmaz.
3. “Dörtlü Yakıp Yol Kapatma” Alışkanlığına Son
Antalya’da iki şeritlik yolu flaşörleri yakıp usulsüz park yaparak trafiği felç eden (en yaygın davranış bu). Ancak çözüm basit ama etkili:
- Yoğun caddelere çekici devriyesi
- Kısa süreli duraklama cezasının 2 kat artırılması
- Esnafın iş yeri önünü özel otopark gibi kullanmasına son verilmesi
Bu uygulama tek başına trafik sıkışıklığını %10–20 azaltır.
4. Akıllı Sinyalizasyonun Gerçekten "Akıllı" Hale Getirilmesi
Mevcut sistem ya kalibre edilmedi ya da yanlış ayarlarla çalışıyor.
- Kavşaklara yoğunluk algılayan sensörler eklenmeli
- Işık süreleri her saat otomatik optimize edilmeli
- Boş yolda kırmızıya takılma sorunu kaldırılmalı
“Yeşil Dalga” sistemi bir tabela süsü olmamalı; teknoloji trafik akışını yönetmeli.
5. Toplu Ulaşımın Cazip Hale Getirilmesi
Antalya’da toplu ulaşım iyi planlansa özel araç trafiği zaten azalır.
- Otobüs ve tramvay seferlerinin sıklaştırılması
- Yoğun bölgelerde özel araçla girişin caydırılması
- Park-et-devam-et (Park & Ride) otoparklarının kurulması
- Üniversite, OSB ve kamu kurumlarına servis zorunluluğu
Avrupa şehirleri bu yöntemi kullanarak şehir içi trafiği %30 azalttı.
6. Yeni Yol, Yeni Alternatif Güzergâh
Uzun vadede Antalya’nın mutlaka;
- Kuzey çevre yolunu
- Batı–doğu hızlı aksını
- Yeni bağlantı bulvarlarını
yatırım planına alması gerekiyor.
Antalya büyüyor ama yollar aynı kalıyor; bunun sürdürülebilir bir tarafı yok.
7. Kural Tanımayana Taviz Yok
Trafik sadece mühendislikle değil, kültürle de çözülür.
- Emniyet kemeri, telefon kullanımı, hız limiti denetimleri artırılmalı
- Elektrikli scooter ve motosikletler için sıkı kural uygulanmalı
- Halk bilinçlendirme kampanyaları yeniden başlamalı
Dünyada trafik sorunu çözen ülkeler bunu sürekli eğitim + sürekli denetim ile başardı.
SONUÇ: Antalya bu krizden çıkabilir ama yönetilirse…
Sorun büyük ama çözümsüz değil.
Bugün atılacak adımlar, yarın Antalya'nın nefes almasını sağlar.
Önemli olan sorunu kabul etmek, bilimsel planlamak ve kararlılıkla uygulamak.
Antalya buna fazlasıyla değer. Çünkü başka Antalya yok…