ANTALYANIN KAHYASI

Antalya vizyoner bir siyasetçi kazandı

ERDOĞAN KAHYA

Yaklaşık 40 yıldır tanıdığım turizmci Hüseyin Baraner, bu kez karşımıza siyasetçi olarak çıktı. Önce yadırgadım, ön yargıdan uzak dinlemek en güzeliydi. O’nu dinlerken ‘iyi bir siyasetçinin yetenekleri neler olmalı?’ diye düşündüm. Baraner’i de bu açıdan değerlendirebilmek için de can kulağı ile dinledim

O’nu çok iyi tanıdığım için siyaseti sadece makam ve mevki sahibi olabilmek için değil, halkına ve sahip olduğu düşüncelere en iyi doğrultuda hizmet edebilmek için yapacağına yürekten inanıyorum.

İkincisi doğruluk ve dürüstlük felsefesinden ayrılacağını hiç sanmıyorum. Bu arada sadece kendisinin ve çevresinin değil, tüm toplumun da çıkarlarını gözettiği de bugüne kadar turizm sektöründeki çalışmaları ile çoktan kanıtladı. Her zaman sektördekilerin sorunlarını çözme konusunda verdiği çabaları iyi bilirim…

Üçüncüsü Baraner vizyon sahibidir. Dünyayı baştan sona dolaşan, Uzun yıllar yaşadığı Almanya’da siyasetin en üst düzeyindeki kişilerle, Başbakan ve Cumhurbaşkanları dahil arkadaşlıklar, dostluklar kuran, hemen her dilde insanlarla konuşan, işinin de uzmanı bir kişidir. Bilgili, kültürlü ve belki de en önemlisi egolarının törpülenmiş olmasıdır.

Dördüncüsü, son yıllarda siyaset kurumu hep sınıfta kalmaktadır. Bunun nedenlerinin başında da siyasetçiye artık güven kalmamasıdır. Bu anlamda Baraner, dün söylediğini bugün inkâr etmeyen; özüne ve sözüne güvenilir, yeni jenerasyon bir siyasetçi profili çizmektedir.

Beşincisi; Hüseyin Baraner, halkın derdiyle yakından ilgilenecektir. İktidar olsun olmasın, sektörde kazandığı iletişim ve sosyal davranış yapısı ile hizmetlerinde varlığını her zaman hissettirecektir.

Altıncısı; bir siyasetçisi için ruhsal denge ve iletişim çok değerli ve önemlidir. Mesleğinde en büyük zirveleri yaşadığı için hiçbir zaman güç sarhoşluğuna kapılmayacaktır. Her zaman aynı dik duruşu sergileyecek ve ayakta durmasını bilecektir.

Yedincisi; dünkü basın toplantısında da söylediği gibi, çocukları sevmekte ve gençlere güvenmektedir. Turizmde aileleri ile Antalya’ya gelen ve fotoğraflar çektiren çocukları ilerleyen yaşlarında yeniden Antalya’ya getirmeyi düzenlediği kampanyalarla başarmış bir kişidir. Belki de en önemlisi o dostlarını hiç unutmamıştır. Yarın siyasette de unutacağını sanmıyorum…

***

Gelelim basın toplantısına;

Neden 60’ından sonra siyasete girdin? Sorusuna yanıtı, halkın büyük bir kesiminin düşündüğü gibi: Memleket elden gidiyor. Ciddi bir bölünmenin tam ortasındayız. Korkularım beni siyasete itti. Bugüne kadar makaleler yazdım, konferanslara, panellere katıldım, sorunları anlattım. Hiç faydası olmadı, siyasetçi hep bildiğini okuyor. İlk defa siyaset yapmaya kendimi mecbur hissettim

Neden memleket Partisi? Sorusuna cevabı ile siyasette çok işler yapabileceğini kendisini inandırmış: Muharrem İnce ile 2,5 yıl önce tanıştım. Bir ışık gördüm, sohbetlerimiz sıklaştı, dost olduk. Birlikte Türkiye’nin 60 ilini gezdik. Bu gezilerde çok etkilendim. Ülkede bölgeler arasındaki çarpıklığı gördüm, şehirlerde ayakkabısız dolaşan çocuklar gördüm. Ve halkın icazetini alarak meydanlara çıktık.

Kendi bildiği işi turizmle ilgili önerilerde bulundu. Her yıl 20 milyon yabancının geldiği Antalya’ya neden yabancı kurumsal sermayenin gelmediğini sordu. Yabancı ile barışmamız gerektiğini anlattı, neden yatırım için gelmediklerini sordu, ‘’Turizmi kesinlikte rehabilite etmeliyiz. Bu iş yatak fabrikaları ile yürümez. Butik, bizi anlatan, yemeğimizi yedireceğimiz küçük oteller yapmalıyız’’ dedi. Ülkede çalışmadan maaş alan 100 binin üzerinde trol olduğunu iddia etti.

Görünen o ki, Memleket Partisi Antalya İl Başkanı Hüseyin Baraner daha çok konuşacak, çok yeniliklere imza atacak. Her siyasi partiye aynı mesafede duran bir gazeteci olarak diyorum ki; ‘’Halkın gözün aydın Antalya yeni vizyoner bir siyasetçi kazandı. Hayırlı olsun’’