ANTALYANIN KAHYASI

CHP’de siyaset, başka tür siyasetçi!..

ERDOĞAN KAHYA

24 Temmuz Basında Sansürün İlk Kez Kaldırılışının 115. Yıldönümü nedeniyle gazetecilerle biraraya gelen Konyaaltı Belediye Başkanı Av. Semih Esen’in burada yaptığı konuşma bu satırları yazmama neden oldu.

Esen’in siyaset adına ve bazı sözellerine yeniden döneceğim. Önce CHP’de neler oluyor, amaç nedir, kim kimi yemeye çalışıyor sorularının cevaplarına bakalım.

Efendim; 28 Mayıs seçimlerinden bu yana iki ay geçti. CHP’de çalkantı, hizip, koltuk kavgası vs. hangisi size yorumunuza uyuyorsa devam ediyor. Bu gidiş devam ederse, CHP’nin önümüzdeki yerel seçimlerden yeni bir mağlubiyetle çıkması olası görünüyor.

Tutturdular bir değişim lafı; genel başkanın görevden aldıkları şimdi karşısında, varlık sebebi Kılıçdaroğlu’na bayrak açan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nu anlamak mümkün değil. Değişimi lider değişimi olarak yorumladığı apaçık ortada. Seçimde yenilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine oturmak istiyor. Sanki kendi aday değildi ve yenilmedi, kendini kazananlar arasında görüyor. En önemlisi de kendi kişisel çıkarları için İstanbul’u Ak Parti’ye teslim etmeye hazır gibi. Umurunda değil İstanbul, varsa yoksa CHP’de liderlik koltuğuna oturmak. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hiç yorum yapmıyor, topa girmiyor ama CHP içinde mutlu olmadığı kesin. İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyareti manidar, bakarsınız seçim önce İYİ Parti’ye geçiverir…

***

Değişim Türk dilinde ne almana geliyor? Sözlüklerimiz şöyle diyor:

Değişim eylemi
Belli bir süreç içinde yer alan değişikliklerin tümü…

Demek oluyor ki, değişim ‘’Pat’’ diye olmuyor, belli bir süreci gerektiriyor. Bu anlamda Kılıçdaroğlu değişime açık olduklarını söylüyor. Sürecin iyi işlemesi için bir defa parti içindeki problemin varlığını kabul etmek gerekiyor. Değişimin gerekliliğini de bu anlamda fark etmek ve kabullenmek... Kılıçdaroğlu açısından buraya kadar sorun yok. Bütün bunları kabul ediyor ve üyelerden görüş almaya çalışıyor. Ve ekliyor:

‘’Önümüzde seçim var, kaptan olarak gemiyi limana sağ-salim götürmeliyim’’

Siyasi hırslar galip geliyor

Bu arada Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’in iki konudaki görüşü beni gerçekten çok etkiledi. Belki diğer meslektaşlarımı da;

Birincisi ‘’CHP’de değişim başladığı için ben siyasete girdim’’ sözleri gerçekten çok manidar. Kılıçdaroğlu’nun CHP’de uzun zamandır bir değişim başlattığını ve sürdürdüğünü söylüyor ve ekliyor:

‘’Hiç. Bir değişim ‘pat’ diye olmaz. Ben CHP’de değişimin içindeyim. Öbür işlerin topluma fayda getireceğine inanmıyorum. CHP değişti. Toplumun yarısının bizimle kucaklaşmasını sağladık. CHP’de değişim olmadığını söylersek haksızlık etmiş oluruz’’

Esen’in ikinci ve sürekli söylediği sözü, ‘’Ben bu makamlarda kalıcı değilim, siyasetçi değişmeli’’

Katılıyorum. Siyaset meslek olmaktan çıkarılmalı. Kişisel çıkarlarından vazgeçemeyen, dün sağladığı başarıyı sadece kendisine mal ederek daha üst makamları istemek gibi hırs sahibi olanlar bence siyaset yapmamalı.

Esen, Ne güzel bir söylemiş. Siyaset yapanlar, siyaseti bir beklentileri olmadan yaparlarsa ülkeye gerçek hizmeti vermiş olurlar. Geçenlerde eski Antalya Baro Başkanı Av. Polat Balkan bir tespitini paylaştı. Ülkenin en önemli meselelerinden biri olan ek bütçe görüşmelerine katılmayan Antalya Milletvekilleri ile diğer CHP’lilerin listesini verdi. Tablo çok ilginçti. İnanın CHP neden bu günleri yaşıyor sorusunun sanki cevabı o listelerdeydi. 7. Dönemdir milletvekili olan isimler vardı. Yani 35 yıldır TBMM’de bizi temsil ediyorlar ve partilerini bir arpa boyu ilerletememişler. Sayıları 1-2 de değil, tam 6 kişi, 5 dönemdir vekil olanlar da var. Antalya’nın 16 milletvekilinden sadece 5’i bütçe görüşmelerine katılmış…

Durumumuz budur. Milletvekili olabilmek, maddi-manevi haklarını kullanabilmek için her seçimde büyük mücadeleler veren, temsil ettiği halkı sadece seçimden seçime şapur-şupur öperek kucak açanların, önce halkı sonra her şeyi unutup Ankara’da sefa sürenlerin artık seçilmemesi lazım. Bırakın CHP’yi ülkede büyük değişim olur.