Türkiye gerçekten zor günler yaşıyor... TUİK’in sahte enflasyon rakamlarına göre memura, işçiye ve emekliye verilen zamlar, daha yürürlüğe girmeden peşkeşe gelen zamlarla yok oldu. Dahası bütçedeki açığı kapatmak adına, herhalde yeni ekonomi patronu Mehmet Şimşek’in önerisi ile vergiler peşkeşe artırıldı. Dahası depremi bahane edilerek Motorlu Taşıtlar Vergisi ikiye katlandı. Hiç kimsenin görüşü alınmadan, emr-i vaki yapılarak, üstelik bu yoldaki bir vergi artırımı daha önce Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmiş olmasına rağmen… Ben şahsen toplanan bu paranın da deprem bölgesi için harcanacağına inanamıyorum. Marmara Depremi için geçici olarak konan Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) ne hala getirildiği ortada.
Peki işçi, memur, emekli, genel olarak dar gelirlilerin ödeyecekleri bu yeni vergilerle fedakârlık yapacaklar. Kemerleri sıkacağayız. Nereye kadar sıkacağız bilemiyorum ama bu fedakârlık, örneğin beşli çete olarak kamuoyuna yansıyan o müteahhitlerden istendi mi? Bugüne kadar, Devlet Hazinesinden yaptıkları şehir hastaneleri için hasta garantisi, köprüler için araç garantisi, havaalanları için yolcu garantisi ve otoyollar için de araç garantisi adı altında tam tamına (CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu seçim öncesi açıkladı) 428 milyar dolar para alanlar bu dar boğazda aldıkları paraları almayarak bir fedakârlık yapacaklar mı? Boğaz köprüsünden ömrü hayatında geçmeyen, Havalimanlarını kullanmayan, otoyolların adını bile bilmeyen milyonlarca insanımız adına bu parayı Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin ödediğini ne çabuk unuttuk.
Ya kamunun har vurup- harman savurması
Fedakârlık tamam da, kamu kurumlardaki Savurganlığın bedeli neden dar gelirliye ödetiliyor bunu merak ediyorum. Cumhurbaşkanımızın güle güle otursun ama günlük harcamanın 11 milyon lira olduğunu biliyoruz. Sayıştay raporlarına göre; Cumhurbaşkanlığı'nın 2020 yılında 2 milyar 896 milyon lira olan toplam gideri geçtiğimiz yıl 3 milyar 710 milyon liraya çıkarken, Cumhurbaşkanlığı'nın günlük gideri 11 milyon lirayı aştığı belgelenmiş.
Ya uçaklar konvoylar ne olacak?
Yetmedi. Cumhurbaşkanımızın yurtiçi gezilerinde kendisini izleyen korumalar dahil araç sayısının 200’ün üzerinde. Markası TOOG’da olsa bu arabalar su yakmıyor, şoförsüz de değil. 8 uçağın maliyetini siz düşünün. Ayrıca yurt dışı gezilerde araçlarının bir bölümü de kargo uçakları ile gittiği ülkeye gönderiliyor. Tabii ki, bütün bunlar Türkiye’nin yurt dışında güçlü imajını göstermek için!.. Sanki batılılar Türkiye’nin ekonomik durumunu bilmiyorlar. Saray yaparak, lüks araçlar kullanarak Türkiye’nin itibar kazanması mümkün müdür?... Bu itibarı masraf bile yapmadan, gösterişe girmeden büyük Atatürk, o koca devletlerin başkanlarını ayağına getirerek göstermiştir.
Ya makam araçları savurganlığı
Son 11 yılda kamuda taşıt alımına 6,1 milyar, kiralamaya 4,8 milyar lira harcandı... 30 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete ‘de açıklanan tasarruf önlemleri kapsamında hedef, 2023'e kadar kamudaki taşıt sayısını yüzde 20 azaltmak için bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan imzası ile genelge yayınlandı. O tarihte büyük bölümü, kiralık 100 binin üzerinde olan araç sayısı bırakın 80 bine indirmek 2023 geldiğinde 160 bine çıktı.
Devlet kaynaklarına göre;
2021'in ocak-mart dönemine bakıldığında ise toplam taşıt kiralama giderleri 833 milyon 130 bin lira. Kara taşıtı alımlarına 364 milyon 95 bin lira ödenirken, 2020'nin ilk üç ayında taşıt alımlarının tamamının değeri 423 milyon 308 bin liraydı. Bunun 174 milyon 219 bin lirasını zırhlı araçlar dahil kara taşıt alımı oluşturdu. Demir yolu taşımacılığına 163 milyon 363 bin lira ödendi. Aynı dönemde kara taşıtı kiralama bedeli 716 milyon 742 bin liraydı.
Yukarıdaki verilere bakıldığına Resmi Gazete'de yayımlanan tasarruf genelgesine rağmen taşıt kiralamaları da alımları da devam ediyor.
"Tasarruf edilecek" denildikten sonra aylık kara taşıtı gideri 11 milyon liradan 199 milyon liraya çıktı
Şimdi bir de genel yönetim bütçesinin alt kalemleri olan merkezi hükümet ile belediyelerin taşıt harcamalarının yıllar içerisinde nasıl değiştiğine bakalım.
Merkezi Yönetim Taşıt Giderleri
|
|
Taşıt Alımları (Bin TL)
|
Taşıt kiralamaları (Bin TL)
|
|
Kara
|
Hava
|
Yüzer
|
Kara
|
Hava
|
Yüzer
|
2011
|
295.342
|
154.535
|
234
|
89.494
|
0
|
13
|
2012
|
392.971
|
174.758
|
5.929
|
158.765
|
104.206
|
441
|
2013
|
391.040
|
8.391
|
1.760
|
220.239
|
143.470
|
216
|
2014
|
463.697
|
463.757
|
3.431
|
375.624
|
164.008
|
270
|
2015
|
934.061
|
569.352
|
6.482
|
417.095
|
177.063
|
253
|
2016
|
909.563
|
1.058.340
|
8.424
|
549.986
|
199.317
|
250
|
2017
|
741.812
|
150.128
|
10.963
|
557.641
|
253.919
|
317
|
2018
|
550.055
|
167.959
|
18.945
|
549.17
|
279.919
|
259
|
2019
|
501.156
|
58.971
|
57.508
|
562.574
|
286.435
|
283
|
2020
|
429.038
|
342.983
|
4.038
|
565.141
|
408.407
|
202
|
2021
|
457.962
|
178.757
|
1.981
|
552.309
|
1.206.179
|
162
|
2022 (İlk 7 ay)
|
45.883
|
16.653
|
1.489
|
839.777
|
176.751
|
|
Peki bu konularda da zat-ı muhteremler tasarruf ederek ekonominin düzelmesi için fedakârlık yapacaklar mı? Bence vergiler artırılmadan vatandaşa örnek olması adına tasarruf önce kamudan başlamalıydı, hatta en önce de Cumhurbaşkanımız bizzat uçakların yarısını satarak, iki ayrı yerde başlattığı saray inşaatlarını durdurarak başlamalıydı.