Gazeteci meslektaşım Yusuf Yavuz, Antalya’da yaşayan 3 milyona yakın kişinin her birini, hatta dünya kenti unvanını hakkederek almış bu kenti seven her dünya vatandaşını yakından ilgilendiren bir konuyu X’daki sayfasında paylaşmış. Diyor ki:
‘’Beştepe ve Marmaris Okluk Koyundaki Cumhurbaşkanlığı saraylarını inşa eden Rönesans Holding'in Antalya Konyaaltı'da arkeolojik kalıntılar çıkan arazide yapmak istediği yeni AVM projesinin tanıtım görselleri, arazinin çevresine asılmaya başlandı. Bir tür alıştırma girişimi bu’’
Diyor da biz Antalyalılar geçen yıl buradaki kazılar sırasında tarihi eserler bulunduğu için tarihi OLBİA kentinin merkezi olduğu sanılan ve mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait bu arazinin SİT alanı ilan edildiğini ve kazı çalışmalarının da durdurulduğunu biliyoruz. Aslına bakarsanız birçok yandaşın yıllardır istediği, bir zamanlar Mini City olarak ülkemizin tarihi eserlerinin minyatürlerinin sergilendiği bu arazi ile ilgili yandaş Rönesans Holding’in vazgeçmediğini de Yusuf Yavuz’un paylaşımından öğreniyoruz.
Malk sahibi mülk sahibi Büyükşehir
Mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait olan ve ihale filan yapmaksızın 2017 yılında 30 yıllığına Rönesans İnşaata verilen arazide geçen yıl yapılan kazıların üstü kapatılmış, tarihi değeri olan eserlerin ne olduğunu bilen yok, ancak kazılar sırasında buradan Geç antik döneme ait mezarlar ve mimari kalıntılar çıktığı söylenirken ne Büyükşehir’den ne de inşaat firmasından bir açıklama yok ama gelin görün ki, yandaş Rönesans Holding, burada yapmak istediği AVM için kolları yeniden sıvadı.
Açıklama bekleyen sorular?
Rönesans yöneticileri kendi kendilerine gelin güvey oluyor amma, birincisi bu alan imar planında kent parkı ve fuar alanı olarak ayrılan ayrılmış, nasıl AVM yapılacak ve burası için hangi belediye inşaat ruhsatı verecek?
Olbia antik kentine ait olduğu düşünülen antik yol ve karstik su kaynaklarının olduğu arazide yeni bir AVM inşa edilmesine izin vermek, yerel yönetimlerin ve ilgili bakanlıkların tek başına alacağı bir karar olamaz, olmamalı. Şayet bakanlıktan oldu-bittiye getirilirse, Kentin nefes alma alanı olarak ayrılan, kültürel ve doğal miras alanı olan bu arazi iktidara yakın, sarayları inşa eden bir şirkete AVM izni vermek Antalya’ya yapılacak en büyük ihanet olacaktır.
İkincisi Mevcutta 5M Migros AVM'nin de bulunduğu bu bölgede zaten yeterince yapılaşma mevcut. Ve bir de AVM var. Süresi dolan Migros’un sözleşmesi yenilenerek uzatıldı. Beşyüz metre aşağıda yapılacak yeni bir AVM, Migros kavşağından başlayarak Konyaaltı sahiline kadar trafiği kilitleyecek, Konyaaltı sahili denize girilemeyecek bir hale gelecektir.
Kamuoyu neden sessiz?
Sosyal medyada yüzlerce insanın paylaşıp-tartıştığı bu konuda arazinin sahibi olan Büyükşehir Belediyesinin, ‘’sözleşme bizden önceki dönemde yapılmış, hatta 2017 sözleşmesi 2018’de de meclis kararı ile yenilenmiş. Biz ne yapabiliriz’’ deme hakkı yoktur. Büyükşehir belediyesi hiçbir şey yapamazsa burada imar planına uygun inşaat ruhsatı verilmesini sağlamalıdır. Plana aykırı hesapları yargıya taşımalı ve sessiz kalmamalıdır.
Troller bitmiyor ki!..
Kamuoyu sessiz ama bu konuda Antalya Büyükşehir önceki belediye başkanlarından ve Antalya Milletvekili Hasan Subaşı görüşlerini bildirmiş. Hasan Subaşı üç beş yıldızlı otelin bulunduğu bu geniş arazinin otellere tahsisini engellemek adına Turizm Bakanlığından bu alanı belediyeye kazandıran ve yapılaşmaya kapatan kişidir. Söz hakkı vardır. Bakın Yusuf Yavuz’un paylaşımının altına Subaşı şöyle yazmış:
‘’Antalya'nin sahildeki en güzel yerlerinden ve büyükşehirim en değerli taşınmazıdır. Büyük bir kısmını kültür park olarak düzenlemiştik. Ticari alana uygun yerde AVM var bundan ABB yıllık 270 milyon kira alıyor. Sahilde ve korunması gereken alanda bir AVM daha ne alaka?’’
Subaşı’nın bu paylaşımına kendisinin sanat tarihçisi bir akademisyen olduğunu söyleyen, belli ki; Ak Parti sayesinde akademisyenlik ünvanı almış bir muhterem ‘’Bu konuda en son konuşacak kişisiniz’’ diye yanıt vermiş
Karşısındaki bir bayan olduğu için nezaketi elden bırakmayan Subaşı Başkan’ın verdiği cevap belki bu konuda Antalya kamuoyunu harekete geçirir:
‘’Yıllarca Antalya'ya hizmet etmiş kişilere konuşma sırası belirleme hadsizliği, kimliğinizle ilgili çok şey ifade ediyor!.. Bırakın benim gibi çok emeği geçenleri, her Antalyalı yurttaşın her yanlış için söz söylemesi teşvik edilmelidir. Suskun kalma nedenleri sizin gibilerdir!..’’
Başka Antalya yok…
Değerli okurlarım ben buradan başta Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaş Mimarları Odası yöneticilerini konuya müdahil olmalarını, imar planında yapılabilecek bir plan tadilatına karşı uyanık olmalarını rica ediyorum. Antalya kamuoyu bugüne kadar birçok konuda ‘’Yanlışa dur’’ deme cesaretini gösterdi. Tüm STK’ların ve hatta Üniversitenin bu AVM projesine dur demesini bekliyorum…Çünkü başka Antalya yok!...