ANTALYANIN KAHYASI

Torosların evladı, köylü çocuğu Böcek…

ERDOĞAN KAHYA

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek; ‘’Azimle-gururla 5 yıl daha’’ sloganı ile aday tanıtım toplantısından sonra basın toplantısı ile propaganda çalışmalarını resmen başlattı. Başarılar diliyoruz.

Yazımın başında toplantıda söylediklerinden önce şu iki hususu dile getirmek isterim:

Birincisi; 2018 yılında Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesi ile birlikte, yerel yönetimlerin statüsünde ve işleyişinde önemli değişiklikler yaşanmış olması, İkincisi ise; yerel seçimlerde yaşadığımız kenti yönetecek şehr’ül Emini seçmemiz nedeniyle, parti farkı gözetmememiz gerekirken, ülkenin hem siyasi partinin genel başkanı hem de tarafsız Cumhurbaşkanı (!) tarafından yönetilmesi, insanımızı ikiye bölmüştür.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’yı bile hiçe sayarak, mitinglerde halka ‘’oy vermezseniz hizmet yok’’ diyebilmekte, hatta daha da ileri giderek hizmetin gitmediği, deprem felaketinden çıkmış Hatay halkına; ‘’Size hizmet geldi mi? CHP’ye oy verdiniz yalnız kaldınız’’ diyerek Cumhurbaşkanlığı makamına gölge düşürtmüştür. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, yerel yönetimler açısından değerlendirildiğinde;

Merkezi idarenin yetkileri artmış, bu durum, yerel yönetimlerin yetkilerinin daralmasına neden olmuştur. –
Yerel yönetimlerin gelirleri, merkezi idareye göre daha azdır. Bu durum, yerel yönetimlerin hizmet sunum kapasitesini sınırlamaktadır.
Belediye AK Partili değilse; Bürokratik engeller, yerel yönetimlerin işleyişini ve hizmet sunumunu aksatmaktadır.
Son olarak Yerel yönetimler, merkezi idare tarafından siyasi baskılara maruz kalmaktadır. Bu durum, yerel yönetimlerin özerkliklerini ve tarafsızlıklarını zedelemektedir.

Başkanlık ateşten gömlek!..

Bütün bunları üst üste koyduğunuzda belediye başkanı olmak, ateşten gömlek giymek gibi bir şey. Ancak karşımızdaki Muhittin Böcek bu gömleği 25 yıldır giyiyor. 4 dönem toplan 20 yıl Konyaaltı Belediye Başkanı olarak lisesi dahi olmayan sadece 4 ilk okulun bulunduğu ilçesinden koca bir kent yarattı. Bu alanda elde ettiği tecrübe o’nu Büyükşehir’e taşıdı.

Basın toplantısında; ‘’Torosların evladı, köylü çocuğu, minübüs şoförü’’ ve benzeri sözleri ile kendine olan özgüvenini ortaya koyarken, son 5 yıllık icraatında, Cumhurbaşkanının tersine; ‘’Biz kimseyi ötekileştirmedik, hiçbir çalışma arkadaşımızı siyasi görüşü nedeniyle cezalandırmadık. Siyasi partisi hangisi olursa olsun hiçbir ilçe belediye başkanımızı ayırmadık ve Büyükşehir meclisine huzur getirdik’’ diyerek tarafsızlık ilkesine bağlılığını dile getirdi. Böcek’in CHP Genel Merkezi tarafından kullanılan seçim sloganını; ‘’İşimiz gücümüz Antalya’’ diye kente adapte etmesini de çok sevdim.

Seçimi kim kazanır? Sorusun cevap aramak için çok erken ancak Muhittin Böcek’in, 5 yıllık tecrübesi yanında, uzun zamandır birlikte çalıştığı ekibi ve danışmanlar ordusu ile fark yaratacağı, yine bu sebeple kırsalda tanınır olması artılarıdır. Bu arada belki de Böcek’in haberi olmadan DEM Partisi’ne salon verilmediği için kürt kökenli yurttaşlarımızın kendisine oy vermeyeceği söylemi bana göre doğru değil. DEM Parti’nin önemli ilçelerde aday göstermemesi de bu seçmenlerin oylarının bir partide toplanacağı anlamına gelmez. Böcek’in ANAP’lı olduğu dönemlerden bu yana birlikte çalıştığı kürt kökenli dostları dengeyi sağlayacaklardır diye düşünüyorum.

Sonuç:

Erdoğan’a yukarıda aktardığım sözleri söyleme cesaretini veren; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yerel yönetimlerin durumu, birçok açıdan endişe vericidir. Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, kaynak aktarma mekanizmalarının iyileştirilmesi ve bürokratik engellerin kaldırılması gibi adımlar atılmalıdır. Ayrıca, yerel yönetimlerin siyasi baskılardan korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.