Sosyal medyada son günlerde dolaşan sarıklı bir bir sapığın videosunu izlediğinizi tahmin ediyorum. Ağzından köpükler saçarak laiklere ve Kemalistlere hakaretler yağdırıyor. Karşısında toplanan sarıklı ve cübbeli güruh, ‘’İslami Devlet engellenemez’’ diye tempo tutuyor.
Sarıklı meczubun söyledikleri ipe-sapa gelmez ama ciddiye almak mı, ya da korkmak mı lazım karar veremiyorum... İran’da yaşananlar, Afganistan’da olup bitenler aklıma gelince ürperiyorum. Bakın özetle neler söylüyor:
‘’Biz bir hakkı alabilmek için ortaya çıkmışız. İslam topraklarının bir bölümünden ibaret olan Anadolu toprakları Laikler ve Kemalistler tarafından işgal edilmiştir. Biz o toprakları yeniden ele geçirmek için Kemalistlere diyoruz ki; idareden çekilin. Hakimiyet Allah’ındır ifadesi en üst noktalara çıkarmak için o idareyi ele geçirmeye ve o idareye talibiz. Biz onlardan bir şey istiyoruz. İdareyi Müslümanlara teslim etsinler. Bu topraklar müslümanlarındır’’
Sözü tekbirrrr sesi ile kesiyor. Sizin sonunuz geldi hazır olunuz’’
Kim bu meczup?
Bu muhterem zat Hüda-Par’ın üst düzey bir yöneticisi, ismi de çok önemli değil. Geçenlerde Hüda-Par’ın milletvekili aday adaylarından biri de sosyal medyada ‘’Kemal Kılıçdaroğlu’nun kellesini alacağım’’ diye boy göstermişti. Sonradan kıvırdı.
Neyse biz konumuza dönelim. Hüda-Par’ı hepiniz biliyorsunuz. Değerli Cumhurbaşkanımızın Millî ve yerli olarak lanse ederek Cumhur ittifakına aldığı parti. Sonradan partinin bazı üst düzey yöneticilerinin yalanlamasıona rağmen 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde bunlardan seçilecek Milletvekili adaylarını da Ak parti listelerinde gördük.
Peki bu adamlar iktidara gelirse ne olacak? Korkmamız mı lazım, yoksa tedbir almamız mı?
Peki, Millet ittifakını terör örgütü PKK ile iş birliği yapıyor diye HDP ile özdeşleştiren Ak Parti iktidarına ne dersiniz. HDP ve Kürt kökenli seçmenler gelse iş birliği teklif etse kendileri kabul etmeyecekler miydi? Herkes biliyor ki, seçimin sonucunu Kürt kökenli seçmenlerin oyları belirleyecek. Sadece Cumhurbaşkanı adayı çıkarmamalarını, desteklerini millet ittifakına vereceklerini de göstermez. Kürt seçmenler Cumhurbaşkanı seçiminde kimi destekliyorlarsa oyunu ona verecektir. Ancak milletvekilliği seçimlerinde de hiç şüphesiz kendi ittifaklarını destekleyeceklerdir. Bu tamamen demokratiktir ve bu konuda kimse kimseyi suçlayamaz.
Ama Ak Parti’nin Hüda-Par’la ortaklığı tartışılmalıdır, konuşulmalıdır.
Savcılarımızız sesi kısık
Bütün bunlar olup biterken, sosyal medyada Anayasa’ya ve Yasalar nezdinde suç teşkil eden videolar ve paylaşımlar cirit atarken Cumhuriyetimizin saygın savcıları ne yapıyor? Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sosyal medyada yalan haber, hükümeti eleştiren paylaşımlarla ilgili olarak geniş bir kadro oluştururken Savcılarımızın bunlardan haberdar olmamasını düşünmek biraz safdillik olmaz mı?
Son olarak; Milli Savunma Bakanı ve eski Genel Kurmay Başkanı Emekli Orgeneral Hulisi Akar’a bir çift sözüm var:
Milletvekili adayı olduğu ilde konuşurken, bir dinleyenin ‘’yeter ki sen emret, vur de vuralım, öl de ölelim’’ sözlerine karşı sarf ettiği şu cümle beni çok rahatsız etti. Savcılarımızın da bu cümleden rahatsız olmadığını tahmin ediyorum:
‘’Acele etmeyin, o’nun da zamanı gelecek’’
Yazık, çok yazık… Bunlar bu ülkeyi yönetiyorlar.