Solkolname

Sevgili sol kolum varlığın benimle anılıyor. Benim sağım ve solum olduğuna göre sen varsın.  İnsanlık tarihi kadar eskisin aslında. Çünkü insanın var oluşu ile birlikte varsın. Her insan topluluğunda onlar, binler, yüz binler, milyonlar, milyarlarcasın…

İnsanda sağ kol olmasa, sende olmazdın denebilir. Ancak birinizin bedenden ayrılması halinde, o bedenin ne dengesizlikler yaşadığını herkes bilir.

Özelliklerin zamana ve zemine göre değişse de, senin de değişmezlerin olduğunu yadsıyamayız.

Örneğin sağ kol gücü temsil eder, hükmetmeyi sever diye bilinir. Genelde o uzanır başka bedenlerdeki sağ ellere.

Sen ancak “solak” tanımıyla anılan bedenlerde önem kazanırsın. Ama bu ayrımda azınlıkta kaldığın da bir gerçektir. Kimi iki elle el sıkışma alışkanlığı içindeki bedenlerde, karşı sağ eli birlikte yumuşakça avuçlayışın unutulmamalı.

Sağ kol egemen bir bedende senin de var elbette yerin ve olmalıda. Genellikle bedenin solunda bir başınasındır, ama birlikteliklerde sağ kolun yanında yer almadan edemezsin.

Nedense, kimi zaman hoşgörü ile karşılansa da senin etkin olduğun olay ve alanlar, yumruk yapıp elini havaya kaldırmana pek sıcak bakılmaz…

Kendi kendine kaldığında sahibini bile utandırdığın olur kimi yanlışlıklarınla. Aslında sahibinin “tetikçi” adıyla tanınmasına neden olan sağ kol yanında daha birleştirici, daha uyumlusundur. Kimi ağır silahlarda nişan almada katkın sayılmazsa tabii..

Sert yumruklar hep bedenin sağındaki cinsdaşın sağ kol tarafından atılır. Arada bir “solu da iyidir” diye övüldüğün ya da “soluna dikkat et” diye uyarılma durumunda kaldığında olur. Kimi yer aldığın bedenin üstündeki beyinlerin önce seni gösterip sonra sağ vurduğu da olmuştur.

Seni bağlar mı bilmem,  ama kararsızlık ya da güç belirtmek için “ sağı solu belli olmaz” diye tanımlanırken anıldığın da duyulmuştur.

Genelde tek başına bir işe yaramadığın insanca düşünceden midir bilinmez, ama zaman zaman önemsenmediğin, bedenin sol tarafında unutulduğun da olur. Ancak kabul etki bu durum biraz da senin kendini hep geri planda tutmandan kaynaklanır.

Sağ kol, her ne kadar gücü ve işlevselliği temsil etse de, arada sana gereksinim duyduğu da olur. Örneğin; soğuk havalarda ya da yönetici karşısında el ovuştururken; bedeni korumaya yönelik çatışmalarda yumruk olurken ya da bir güzelliği alkışlarken, bir başka bedeni kucaklar ve para sayarken, birlikteliğiniz kaçınılmazdır. Bir başarı ve gücü anlatırken de havada birleşirsiniz.

Rüşvetler genel de sağ kola bağlı sağ elle verilirken, sen hep sayıcı ve tanık durumunda kalırsın. Bu durumlarda sıcak sıcak terlediğin ve ne yapacağını bilemediğin de görülmüştür.

Nedense hep başka sol kollarla da ters düşmüşsündür. Bir sol elin bir başka sol elle buluşup el sıkıştığı çok enderdir. Hele kendisini güçlendirmiş, sağdan daha önde çalışan sol kol ve eller nedense hep kuşkuyla, tedirgin bakışlarla karşılanır.

Ancak secdeye varıldığında sol ve sağ kol birlikte öne eğilir ve sol ve sağ eller  yan yana gelip alınla birleşmeye hazırlanır. Hızlı daktilo ya da bilgisayar tuşları kullananlarda her ikiniz birden harikalar yaratırsınız.

Sevgili sol kolum, anlayacağın kendini ispatlamanın ve az daha işlevsel olmanın yolu, kendini bedenine ve insanlığa ispatlamaktan geçiyor. İlk hedefin ait olduğun bedene ve o bedenin başka bedenlerle birlikteliklerinde göstermektir kendini. Sağ kolla didişerek değil, barışık yaşamaktan ve bağlı olduğunuz bedene birlikte katkı sağlamaktan geçmektedir.

Bir de işe yaramayan, kullanılmaktan yıpranmış, miadı dolmuş ceplerde değil, açıkta görünürde, bedene yeni güçler katacak konum ve işlevsellikte olman gerek. Dilersen üzerindeki yılgınlığı, durağanlığı, işlevsel belirsizliği atabilir, sağ kolla çağdaş davranışlarda, birliktelik ve bütünlük için birleşir, bağlı olduğunuz bedene yeni güçler katabilir, daha paylaşımlı olabilirsiniz.

“Beceriksiz” tanımı içinde kalman ise, ait olduğu bedenin zayıflaması hatta yaşama veda edişi ile sonuçlanabilir. Sen gücünü ve etkini yükseltebilirsen, bedenin de sana minnettar olacaktır.

 

BİLGİ NOTU: Bu yazı ilk kez 1997 yılında Yeni İleri Gazetesinde yayınlanmış olup, bugün yeniden düzenlenerek yayınlanmaktadır. Yakında www.akinonen.com adresinde eski yazıları görebilir siniz

Yayın Tarihi
18.03.2009
Bu makale 512 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sevgili Akın, Köşemize hoş geldin. Sol el, sağ el, Ancak ulusalcılıkta ve bağımsızlık ilkesinde el-ele. Yalnız sol el parmaklarımızı çoğaltmamak kaydıyla. Ayrıca Gazetecilikle ilgili yazıma yazdığın o güzel yazın için teşekkür edememiştim. Şimdi ediyorum. Partili dostlara selamımı iletirsen sevinirim. Gözlerinden öpüyorum.

Güngör Türkeli 19.03.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!