Adrasan’da yurttaşlık ve sorumluluk örneği

Türkiye Cumhuriyeti’nin Ay-Yıldızlı Al Bayrağının hala dalgalanabildiği alan olan  Anadolu Yarımadası ve onu bütünleyen Trakya’nın bir bölümü. Yer yer bir çok olumsuzluklar yaşıyor ve “Türkiyelilik sorumluluğu hep bir kenara itilir oldu.

Atatürk’ün; Cumhuriyet Devrimleriyle birlikte, ilk sanayi kuruluşlarının,  doğudan başlayarak iç Anadolu’ya yayılması, ilk üniversitenin doğuya kurulması ve doğuda toprak reformu yapılması plan ve önerilerini gerçekleştiremeyişimiz sonucu; bugün açılımları, ayrışmaları ve de Anadolu’nun her yerindeki işgalleri tartışıyoruz.

Yıllar sonra sanayide zenginleşme sonucu, Avrupa’dan başlayarak dünyada turizm hareketi sektörel bir gelişme gösterdi. Bu gelişme başlarda kimilerince, kısa yoldan zenginleşmenin yolu olarak da görüldü. Böylece Türkiye kaynağı belirsiz zenginleşme ortamı gibi görülmeye başladı.

Öte yandan Turizm deyince, akla ilk gelen deniz, güneş unsurları, o güne kadar değersiz arazi olarak görülen sahilleri de bir anda değerlendirdi. Birden yeni sahipler türedi. Antalya’da genelde kızlara miras bırakılan denize yakın topraklar, koylar değer kazandı.

Bunun sonucu da hızlı bir getirim artışı, sahillerimizin aklanma cennetine dönmesine yol açtı. Aslında toplumun hizmetine açık olması gereken sahiller, kısa yoldan kazanma alışkanlığı ile yağma alanına dönüştü.

Buralarda hak sahibi olduklarını iddia edenlerin, sahilleri dilediğince kullanma gücüne sahip kişi ve kuruluşlarla işbirliği yaparak, tatil köyleriyle, yazlık sitelerle ve kimi Turizm Bakanlarının hoş görüsü çerçevesinde de otellerle dolduruluverdi. Sahiller toplumun açık kullanımına kapatıldı. Lara sahilinde olduğu gibi.

Bu konuda kentsel ve ulusal planlardaki hükümler, küçük madde değişiklikleri ile ya da görmezden gelinerek, kişisel rant aracı olarak kullanılır duruma geldi.

İşte bir süredir Antalya Adrasan'da yaşanan olayın temelindeki genel yönelim eyleminin bir kısa diyeni.

Antalya’nın Alanya’dan başlayıp batıya uzanan sahilindeki doğal zenginliği, Adrasan kıyılarında yeni bir güç gösterisine dönüştü. Akdeniz kıyılarının en güzel koyuna sahip Adrasan’da (Çavuşköy) yıllardır devam eden ve il yöneticilerinin mahkeme kararlarına karşın durduramadığı kıyı yağmacılığı, “Vali Alâaddin Yüksel’in düğmeye basması” ile, yargının karar ile, kamu yararına çözüme kavuştu. Yargı bu yağmayı gerçekleştirenleri cezalandırdı ve Adrasan koyunun kamu yarına kullanımının kapısını açtı.

Sayın Yüksel’in İl yöneticisi olarak kamu yararından yana koyduğu tavrın ve desteğin önemi yadsınamaz.  Ve “Adrasan Gönüllüleri” ile onlara her alanda destek veren işadamı Mehmet Çiller;  yazılarıyla, haberleriyle bu oluşumları destekleyip, önemli bir kamuoyu oluşturan Gazeteci-Yazar Erdoğan Kâhya'nın da, önemli bir görevi yerine getirdiğini unutmamak gerek.

Toplumsal değerlerin yok edilmeye çalışıldığı günümüzde, yağmaya karşı tavır koyan, yasal direncini kullanan herkes, gösterdikleri yurttaşlık sorumluluğu nedeniyle kutlanması gerekir.

Şimdi sıra Adrasan Belediye yönetiminde. Yargının kararını bir an önce uygulayıp, bölgedeki  kaçak yapıların yıkımını gerçekleştirip, kamu görevinin gereğini yerine getirmesinde… Sayın Yükselin bu konuyu da yakından izleyeceğine inanıyorum.

Bu tür birliktelikleri ve her türlü tehdide karşı direnç göstermeyi özlemişiz sanırım.

Yayın Tarihi
09.01.2010
Bu makale 11641 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Siz avucunuzu yalayacaksınız çünkü adrasan da yıkım hiçbir zaman hiçbir makam ve hiçbir güç gerçekleştiremeyecektir. Siz çakma gazeteciler mülkiyet ve özel işletme düşmanları beyni yıkanmış, satılmış yaratıklarsınız. 16 ağustos 2009 tarihinden itibaren sayın belediye başkanımız, büyük insan doktor Yalçın Akkulak ve biz işletmeciler siz sahte gazeteciler tarafından bilinçli ve örgütlü bir şekilde bizlere karşı asimetrik psikolojik savaş ilan ettiniz. Utanın yuh olsun sizlere! Bizlerin sindirmek, susturmak ve bizlere karşı acımasız iftiralarınızı ne için ve ne karşılığında kaleme alıyorsunuz? Bu mevcut yapılar MİLLİ! Servet değil mi? Buraları yıktırınca elinize ne geçecek? Adrasan’ı dünya’ya biz tanıttık. Turizmi adrasan’a biz getirdik. Turizime biz hizmet veriyoruz. Soruyorum sizlere siz satılmış kişilerin hayatınızdan kişisel bir başarınız var mı? İnşallah bu seçimde belediye başkanı sayın Yalçın Akkulak Antalya millet vekili olarak meclise gider ve turizm bakanı olursa tapularımızı da alacağız. Bu hizmetlerinden dolayı Adrasan’ın yetiştirdiği bir Türk büyüğü olarak Antalya’nın tarihine geçecektir. Başta sayın mclis başkanımız M. Ali Şahin ve sayın milletvekilimiz Mevlüt Çavuşoğlu’nun görüşlerine göre Adrasan’a karşı yapılan karalama kampanyası siz gibi servet ve özel işletme düşmanları tarafından inatla gündemde tutulduğunu biliyorlar. Dolayısıyla bu Türk büyüklerimiz tarafından sayın valimize ve Kumluca Kaymakamımıza gerekli talimatları vererek sizlerin iftiralarının yersiz, haksız ve vicdansız suçlamalarına alet olmayacaklardır. Sizler ne kadar yırtınırsanız yırtının bizler ve sayın büyüğümüz belediye başkanımız haklıyız. Çünkü başta büyüğümüz belediye başkanımız ve diğer Antalya’mızı temsil eden Türk büyüklerimiz adaletten, hukuktan, doğruluktan ve bizlerden taraf. Ne demişler it ürür kervan yürür. Yuh olsun sizlere, sizin gibi vicdansızlara. Sizler kendi kendinizi kandırıyorsunuz ve başaramayacaksınız. ATICI GRUBU

ATICI GRUBU 13.02.2010

Adrasan kıyı kenar şeridinde mafya ve yandaşlar tarafından yağma ve işgal yöntemi ile yapılan sözüm ona turizm tesislerin yıkım sürecinde sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Adrasan belediyesi yıllarca kaçak yapılaşmaya göz yummuş desteklermiş ancak duyarlı çevrecilerin mücadeleleri sonucunda valiliğin aldığı ikinci yıkım kararı neticesinde kerhen de olsa yıkım ihalesi açmak zorunda kalmıştır.2010/2495 ihale kayıt numaralı kaçak yapı yıkım ihalesi açık hizmet ihale yöntemi ile Belediye Başkanı Yalçın Akkulakın 07.01.2010 tarihli onay yetkisi ve Belediye ilan tahtası ve belediye yayın araçlarından ilan edilerek yapılacaktır. Belediye Başkanının imar planları ve Seçmen bilgilerini hangi yöntemler ile askıya çıkardığını ye ne hinlikler ile onaylattığını bilen biz Adrasanlılar olarak yıkım ihalesinde ihalenin teklif verilmediği gibi sudan bahanelerle yıkım işleminin gerçekleştirilmemesine göz yummayacağız. Zira 27.Ocak.2010 tarihinde yapılan ikinci ihaleye de bu nedenden dolayı katılım olmamıştır..Bu vesile ile Antalyalı doğa ve çevreye saygılı müteahhitlere, işadamlarına bu ihaleye katılmaya ve Adrasan kıyılarının yağma ve işgalden kurtulmasına destek olmaya davet ediyoruz. İhale ile ilgili detayları www.vatandas.ihale.gov.tr web sitesinde Antalya belediyesi altında sorgulayarak bulabilirsiniz.Adrasan Gönüllüleri

Adrasan Gönüllüleri 28.01.2010

Devletin icra mekanizmaları ağır isliyor. 2004 yılında verilen yıkım emrini uygulamadıkları için iki belediye başkanı da ceza alıp sabıkalı oldular fakat Adrasan sahili hızlı bir şekilde gelecek turizm sezonuna hazırlanmaya devam ediyor. Adrasan belediyesinin tutumu ise zaten belli. Başkan ceza aldı ama kıyı kenar içindeki kacak yerleri yıkma niyetinde falan olmadığını buradaki herkes biliyor. Konu alev aldı gündem yaptı ama buraya kadarmış demekti. Bürokrasinin fendi gönüllülerin mücadelesini yendi. Yapanın, yağmalayanın işgalcinin yanına kar kaldı. Bunları neden mi yazıyorum. Kimseyi gaza falan getirmek için değil sadece gerçeği vurgulamak için. Valiliğin veya kaymakamlığın veya mal müdürlüğünün veya herhangi bir kişinin gerçekten yıkım yapmayı istediğine inanmıyorum. Kör ebe gibi her kurum işi diğerine havale ediyor. Yağmacılar bunu bildikleri için şu ana kadar boş meydanlarda istedikleri gibi at koşturdular. Adrasan bir umuttu sahillerimizin yağmadan kurtulması için ama ne yazık ki Sayın Çiller, sevgili dostlar buraya kadarmış. İşi buraya kadar getirebilmeniz bile büyük başarıydı. Ama gücünüz bu kadar işte Saygılarımla A.Gülbay

A.Gülbay 25.01.2010

Saçma sapan yorum yazan kişiler! İyi dinleyin. Sizin kimler olduğunuzu ve neye hizmet ettiğinizi aklıselim herkes biliyor. Öyle sağa sola çamur atarak, insanları haksız yere küçük düşürerek, çirkeflikle ortalığı bulandırmaya çalışmayın!.Okuyucuların kafasında soru işareti kalmaması için dilerseniz biraz soru cevap yapalım.SORU:Adrasanlıların iddiaları sonucu soruşturma akabinde de mahkeme açıldı mı? CEVAP: Evet tamamen öyle oldu. Tamam, o zaman. SORU: Belediye başkanları adalet önünde yargılandı mı? CEVAP yargılandı. SORU: iddialar hakli bulunup eski ve şimdiki Belediye Başkanları mahkeme sonucu ceza aldı mı CEVAP: Aldılar. Buraya kadar sanırım anlaşıldı. O halde devam edelim SORU: Peki ne diye ceza aldı bu vatandaşlar CEVAP. Görevi kötüye kullanmak, Valiliğin yıkım emrini yerine getirmemek. SORU: Sabıkalı Belediye Başkanları hapis yatacaklar mı? CEVAP: Hayır, Cezaları para cezasına çevrildi Ellerine ceplerine atacaklar..SORU: Eeee bundan sonra ne olacak. CEVAP: Kıyı kenar çizgisi içindeki 57 adet kaçak yapı yıkılarak sahil kaçak yapılardan temizlenecek. SORU: Gerçekten mi? Devletin yıkmaya gücü yetecek mi? CEVAP: Gerçekten YIKILACAK. Çünkü Adrasan Kıyı kenar yağmacılığı Antalya valisi sayın Yükselin müdahil olması ile artik bir onur sorunu oldu.. SORU: Ama kıyı kenara yapılan lokantalar, moteller, barakalar milli servet değil mi? Yazık değil mi? Günah değil mi? vs. Vs. CEVAP:EEEE kardeşim siz de hazine arazisini işgal edip kacak yapı yaparken düşüneceksiniz bunları. Yanlış hesap badattan döner. Bunca yıl tüyü bitmemiş yetimin hakkini gasp ederek yaptığınız haksiz kazanç yanınıza kar kaldı. Bunlar kanunsuzluk dönemi sona erdiği için son çırpınışlarınız. Adrasan Belediyesinin tepesinde artik Antalya valisi Sayın Yükselin tokmağı var. Sanırım durum abuk subuk yorum yazan kişilerin kalın kafalarına girmiştir. Saygılarımı sunarım . Ö.Özer

Ö.Özer 15.01.2010

Sayın M.Y rumuzlu yorumcu, sen beğenmesen de, küçük te görsen bizler orada kanunların uygulanmasını sağladık! En azından bundan sonra yağmacı ve fırsatçılara göz açtırmayacağımızı gösterdik. Ya sen? belirsiz rumuzunla korku halinde yorum yapıyorsun. Elbette imar planında bizler yine hakça dağıtımı destekleyeceğiz Aksinde ise yine mücadele. Birşey değişmez Adrasanda diye bize gaz vermeğe kalkma zira artık herşey doğadan yana.!! saygılarımla.

Mehmet Çiller 15.01.2010

Sayın basın mensupları. Küçük balık ile uğraşıyorsunuz. 57 kaçak yapıyı yıksanız ne olur yıkmasanız ne olur.? Olan birkaç küçük gecekonducu lokantaya olacak. Bunlar sadece gündem değiştirmek için yapılan girişimlerdir. Adrasanda rantın rüşvetin adam kayırmacılığın nasıl döndüğünü anlamak için imar planlarının nasıl iptal ettirildiğine bakmak gerekir. Belediye Başkanı tezgâhını gayet iyi kurmuş isleri alttan alttan yürütüyor. 10 ay cezada paraya da çevrilmiş 3.500 TL ödeyecek ondan sonra parola belli.Durmak yok yola devam.. Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Yıkılan yıkılacak, imar planları AKPlilere yaptırılacak, kaymaklı yerler akraba ve destekçilere dağıtılacak. Siyasi rakipler ve rüşvet vermeyenler ezilecek Adrasanda hiçbir şey değişmez. Olan garibana olur ağa babalar her zamanki gibi islerini yürütürler. Size bize de bunları seyretmek iç çekmek kalır. M.Y

M.Y 14.01.2010

Sayin Önen Yurdun her tasi ve topragi bizler icin birdir ve o degerdedir esasinda Adrasan olayi bir isyandi... memleketin alin terleri güzelim cennet köseleri talan ve pesges cekilirken... Bu Türkiye ve Antalya sevdalilari siz tarafsiz basin mensup lari ve sayin valimize minnetdardir...saygilarimla

Sedat Tuac, Almanya 13.01.2010

Sayın Önen bizler canımızdan üstün tuttuğumuz vatanımız için birey olmanın gereğıni yaptık yalnızca.. Bu zaferde esas pay, Valimiz ve sizler gibi duyarlı ve tarafsız yazarlarımızındır!? varolun.saygılarımla.

Mehmet çiller 10.01.2010

Sayın Önen; Özellikle yazınızın başlığını çok beğendiğimizi belirtmek isteriz. Bu tip olaylar medeni ve gelişmiş ülkelerde sivil toplum kuruluşlarının fahri gönüllülerinin çabaları ile çözülür. Sivil toplum kuruluşlarından yaşanan yağmalamaya herhangi bir tepki gelmedi. Sanırım konudan haberleri yok ya da ilgi alanlarına girmiyor. Adrasan sorununda ulaşılan noktada sivil toplum örgütlerinin etkinlikleri iyice yitirdikleri anlaşılıyor. Kendilerine çeki düzen vermelerini ve konu üzerinde düşünmelerini öneririm. Dördüncü kuvvetin yani meydanın gücünün interaktiv internet uygulamaları ile sonuca gitmede daha etkin olduğu görülüyor. Umarız Adrasan da yaşanan Yağmaya karşı yapılan bu dik duruş Antalya’nın ve Ülkemizin diğer sorunlarının çözümün yoluna girmesine de vesile olur, ülkemiz hukukun egemen olduğu bir yer olur.Saygılarımızla, Adrasan Gönüllüleri

Adrasan Gönüllüleri 09.01.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!