Yurttaş olmak

İçinde bulunduğumuz günler beni;  “Yurttaşlık” kavramını bir kez daha incelememiz gerektiği düşüncesine yönlendirdi.

Yurttaş olmak, hukuksal kavramların çok ötesinde içsel bir olgu…

Yurttaş olmak; özellikle içinde yer aldığı toplumun ve dünyanın sorunlarıyla ilgilenmek, bunun için gerekli bilgi ve becerilerle donanmak demek.  

Ayrıca; ulusal çatı altında birlikte yaşadığımız yurttaşlarla; örgütlenme isteği duyabilmek, işbirliği yapabilmek, birbirimizin haklarına saygılı olabilmek gerekli.

Evet, bu tanımı yapabilmek çok kolay... Zor olan; her bir niteliğin, becerinin; oluşması ve gelişmesi için, kapsamlı ve çok yönlü bir çaba içinde olabilmek.

İşte bu aşamada, kişisel çıkarlar değil, toplumsal kaygılar taşıyan Sivil Toplum Örgütlerinde –Kuruluşlarında- (STÖ-STK) deneyim kazanmak, düşünceleri birleştirilerek toplumsal hareketliliğe ulaşmak gerek.

Bu sonuca, çağdaş ülkelerde olduğu gibi devlet ve hükümet örgütlenmeleri dışında; çağdaş ve demokrat bir toplumun dokusunu yaratarak ulaşabiliriz. Bunun adı da Sivil Toplum Örgütleridir.   

Peki nedir etkili, yetkin ve katılımcı yurttaş kimliği? Yurttaşlık tanımının içinde

Öncelikle; ülkesinde ve tüm dünyada, insan onuruna ve insan haklarına duyarlılık ve saygı yatıyor. Bunu hukukun üstünlüğüne ve hukuk devletine inanış, toplumsal sorumluluk, yurttaşlık bilinci ve eylem gücüne sahip olmak izler.

Eleştirel düşünmek, sorunları anlaşarak çözmeye çalışmak, demokratik toplumun temelindeki ilkelere uymak; işbirliği içinde çalışıp örgütlemek, bireysel değil toplumsal kazanımlar için,  karar üretmek; sağlıklı iletişim kurabilmek, çağdaş yurttaşlığın temel niteliklerinden. 

Ayrıca düşüncelerini açıkça anlatabilme, dinlemeyi bilme, iletişim kurma, okuma, araştırma yetenekleriyle donanmak gerekli.

Adalet, özgürlük, eşitlik kavramlarını özümsemiş ve önyargılardan arınmış olmak ve ulusal bütünlüğün korunması, çağdaşlığın hedef alınması bir yurttaşın olmazsa olmaz davranışları içinde yer almalı.  

Gördüğünüz gibi YURTTAŞ olmak kolay değil. Düşünmeden, araştırmadan, öğrenmeden, sorumluluk yüklenmeden ve o konuda düşünsel ve bedensel çaba harcamadan YURTTAŞ olunmuyor.

Bunun için önce; bireysellikten kurtulmak, salt ortak çıkarlar için değil, ulusal, toplumsal çıkarlar için birleşmek gerekli. Unutmayın ulusal bütünlüğümüzü koruyamazsak, hiçbirimiz yokuz, geleceğimiz yok demektir. Ulus olmaz ve ulus olmanın gereklerini yerine getirmezsek; dağılıp, parçalanmaya, yok olmaya mahkumuz demektir!..

Kısa günün kârı, ne bizleri ne de çocuklarımızı kurtarır. Bireysel düşündüğümüz, komşumuzu, iş arkadaşımızı ve çocuklarımızın geleceğini de düşünmemiz gerektiğini unuttuğumuz anda, kendimin dışında ulusal sonumuzu da hazırlamışız demektir.

Atatürk önderliğinde oluşan bu ulusal yapı içinde – başka biçimi yok- demokratik beceri, ilke ve değerleri kazanmak ve uygulamak zorundayız.  Gelin gerçek birer yurttaş olalım. İçinde bulunduğumuz ortam ve koşullarda tüm sorunların çözümü burada!

 

Yayın Tarihi
15.09.2009
Bu makale 9167 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!