ANTALYANIN KAHYASI

Sıra ekonomide

ERDOĞAN KAHYA

Dünkü yazımda, “İşimize bakalım” demiştim. Bugün bütün SİAD’lar, Oda ve Borsaların başkanları söz birliği etmişçesine, “Artık seçimler geride kaldı, ekonomiye odaklanalım” diyorlar. Yürekten katılıyorum. Çünkü piyasalar iyileşme konusunda bunu bekliyor. Bu nedenle de seçim ortamını tamamen geride bırakmak için, bu konudaki tartışmaları da bitirmemiz lazım.

Sanıyorum bu konuda en büyük sorumluluk ve çözüm merkezi de bağımsız Yüksek Seçim Kurulu. Kurul; yasal prosedür çerçevesinde seçim sonuçlarına itirazları değerlendirerek kısa sürede yanıt veriyor. Hatta Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, zaman zaman ekranlara gelerek kamuoyunu aydınlatıyor, en çok tartışılan İstanbul konusunda, kimin ne oy aldığını da şeffaf bir şekilde açıklıyor. Bana göre, piyasaları rahatsız eden, ya da karar vermesini zorlaştıran siyasi partilerin bu tartışmalarını da YSK sona erdirecek, ülke menfaati adına erdirmesi de lazım.

Bu arada tartışmaların odak noktasını oluşturan İstanbul’un da artık tartışılmaması lazım. Bu konuda YSK Başkanı da son söylenecekleri söyledi. İlla İstanbul’u kazanmak isteyen iktidar partisinin bundan sonra İstanbul konusunda yapacağı her hareket kamuoyu tarafından çok olumlu karşılanmayacaktır. Sizin anlayacağınız İstanbul da diğer iller gibi seçimi tamamlamış ve İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Başkanı seçilmiştir.

Bizde de Ak Parti, 19 ilçenin sonuçlarına toplu olarak itiraza hazırlanıyor. Bu itirazın sebebi Büyükşehir oyları mıdır, yoksa Ak parti ilçe sonuçlarında da mı kuşkuludur bilemiyorum ama, İl Seçim Kurulu’nun bu itirazlara kısa sürede cevap vermesi gerektiğine bir kez daha vurgu yapmak istiyorum.

Çünkü bu konudaki tartışmalar piyasaların düzelmesi konusunda önem arz ediyor. ATSO Başkanı Davut Çetin başta olmak üzere, iş dünyası artık piyasaları canlandıracak yapısal reformların biran önce devreye girmesi gerektiğini söylüyor. Bu konuda herkesin topyekûn bir kurtuluş çabası içine girmesi lazım. Hepimiz kendi evimizin önünü süpürmeliyiz. Bir de hemen her alanda zirve yapan şu hile-hurda işinden vazgeçelim. Her konuda üçkâğıt aldı başını gidiyor. Güven bunalımına girdik… Korkarım yakında inzivaya çekilip toplum içine girmeyeceğiz…

Yeri gelmişken eşime Alman vizesi almak için başvuru yapmak üzere internete girdim. İlk sıradaki “Vize başvuru merkezi” yazan butona bastım. 537 lira dolandırıldım. Aman dikkat edin, korsan firmalar çıkmış. Bu konuda tek yetkili firma IDATA şirketi. Bu yetkili firma tüm vize işlemleri için 60 Euro alırken, korsanlar neredeyse iki misli dolandırıyorlar. Ben hakkımı aramaya başladım, ilgili yerlere şikayet ediyorum.

Aman dikkat…