ANTALYANIN KAHYASI

Olmadı Antalyaspor’un Yakışıklı Başkanı

ERDOĞAN KAHYA

Gidenin arkasından pek hoş konuşmayız ama, bazıları da bunu hak ediyorlar gibi…

Henüz gitmedi, ama kararını vermiş gibi görünüyor. Antalyaspor’un genç, yakışıklı, koca bir şirketin veliahtı, Antalyaspor A.Ş’nin Başkanı Ali Şafak Öztürk’ü önce Antalya Dostlar Meclisi Kahvaltısında tanıdım. Tartışmasız sporla ilgili derin bilgisi olduğu kanaati uyandı bende. İngiltere’de kurduğu internet sitesi ile tüm dünyadaki futbolcuları izliyor, hakkında istatistiki bilgiler yayınlıyor ve sitesi ile futbol sektörüne danışmanlık yapıyordu. Hoşuma gitti.

İşte Antalyaspor’u liderliğe taşıyacak adam…

dedim kendi kendime. Güçlü bir kadro oluşturdu. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel olmak üzere spor camiası ve Antalya’nın önde gelenleri kolları sıvayıp arkasında yer aldılar.

Eto’o Futbolcu, yönetici değil

Bana göre taze başkanımızın ilk tecrübesizliği görevinin hemen başında adeta ders verircesine, bir sezon önce sayesinde ligde kalmayı başardığımız, dünyaca ünlü futbolcumuz Eto’o’yu kadro dışı bırakmakla gösterdi. Hatta çok daha ileriye gidip, Antalyaspor’un maç saatinde amatör sporcularla AÜ Stadyumunda antrenmana çıkardılar.

Eto’o ile kavga etmenin sebebi var mı? Çünkü futbolcu yönetici değildir, hele Eto’o gibi profesyonel bir futbolcu yönetim ne diyorsa o’nu yapmak zorundadır.

Madem Eto'o kötüydü, büyük kulüpler istedi sonradan niye vermediniz?

Sonralarda, özellikle yeni transferlerden hemen sonra ekonomik kriz başladı. Çünkü baba Öztürk’ün sevgili oğluna açtığı kredi limiti dolmuştu ve Antalyaspor’da borçlanma dönemi başladı. Şu günlerde borç miktarının 350 milyon liraya ulaştığı söyleniyor. Sanıyorum bu rakam Antalyaspor tarihinin en yüksek borçlanma rakamı.

Ardından gelen Antalyaspor AŞ’nin en büyük hissedarı Antalyaspor Kulübü Derneği’nin yöneticileri ile sürtüşme, kendisine göreve başladığından beri en büyük desteği veren Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e karşı hareket… Sonrası altından kalkamayacak kadar büyük borçlanma sonucu olağanüstü Genel Kurul kararı, başka bir ifade ile istifa…

Açıklama olmadı

Ali Şafak Öztürk, kendi şirketlerinin de avukatı olan Genel Sekreter Bora Terzioğlu ile birlikte yaptığı basın toplantısında aynen şunu söylüyor:

“Antalyaspor’da görev teklif edildiğinde vizyonumuzun sportif başarı yakalamak suretiyle kentimizin adının dünyada daha bilinir hale gelmesi ve Antalya’nın Türkiye’de turizmin başkenti olmasından dolayı Antalya şehrinin başarıyı hak ettiğini düşündük”

Şimdi anlaşılıyor ki; Antalya bu başarıyı hak etmemiş…

Ve devam ediyor:

“Stadı devraldık, çok yatırım yaptık. Antalyaspor’a yakışır hale getirdik. Döşemealtı Tesisleri'ni devraldık. İşletim maliyetlerini üstlenerek teknik ve idari kadrolarımızın kullanımına sunduk”

Stat ve Döşemealtı tesisleri her kulüpde yok. Bu iki büyük yatırım için Antalyaspor’un cebinden beş kuruş çıkmadı ve ama görüyorum ki bu tesisleri yapanlara teşekkür bile etmiyorsunuz. Her ay size sabit bir gelir sağlayanları da…

Ve son olarak teşekkür faslında, siyasetle ilginizin olmadığını söylüyorsunuz ama resmen siyaset yapıyor ve size destek olmadığını söylediğiniz kişilere siyaseten kötülük yapıyorsunuz.

“Tüm Antalyaspor camiası bilsin ki göreve nasıl başladıysak olağanüstü genel kurul tarihine kadar da aynı duruşu sergileyeceğiz. Burada da bugüne kadar desteklerinden dolay Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na, Valimiz Münir Karaloğlu’na ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz”

Herhalde burada başta çok iyi ilişkiler içinde olduğunuz Menderes Türel’e teşekkür etmeyerek başka bir siyasi görev yerine getiriyorsunuz. Ya taraftar… Onlara teşekkür niye yok…

Size son olarak söyleyeceklerim şudur;

Antalya Atatürk Stadına şirketinizin adını verdik. Bundan büyük bir vefa olabilir mi? “Göreve nasıl başladıysak, olağanüstü genel kurula kadar aynı duruşu sergileyeceğiz” diyorsunuz ya; Genel Kurul toplantısını beklemenize gerek yok, göreve nasıl başladıysanız Antalyaspor’u aynen Antalyalılara teslim edin… Antalya’nın sizin sağlayacağınız başarıya ihtiyacı yok…