ANTALYANIN KAHYASI

Hasan Subaşı ve siyaset

Son günlerde siyaset gündeminin ilk sırasını referandum alırken, siyasetçiler içinde ise en çok konuşulan ve gazete sütunlarında en çok boy gösteren ise Büyükşehir eski Belediye Başkanlarından Hasan Subaşı…

Sebebi var şüphesiz bunun.

Birincisi Subaşı boş durmuyor. Siyaseti o bırakmak istese, siyaset o’nu bırakmıyor. Fikir ve düşüncelerini kaleme aldığı makalelerinin iyi denecek düzeyde bir okur kitlesi var. 

Düşündüklerini yazdığı içinde kimilerini kızdırıyor. Aslında düşündüğünü söyleyenlere kızmak, kırılmak, küsmek demokrasi ile çok ters. Belki de demokratikleşme sürecinde, batılılaşma kavgamızda en büyük sıkıntımız bu… İnsanların, hatta eşimiz dostumuzun arkasından konuşmayı, yorum yapmayı çok severiz de, o düşündüklerini yüzümüze söyleyince kızarız. Oysa arkadan konuşanı değil, yüzümüze söyleyeni dost bilmeliyiz.

 

İkincisi 10 yıl süre ile şaibesiz, başarılı denebilecek, kentin çehresinde önemli değişiklikler ve yatırımlar gerçekleştirerek belediye başkanlığı yapan Subaşı, saygın aile yapısı, tutarlı ve dik duruşu, doğru bildiklerini çekinmeden söylediği ve mücadeleci bir ruha sahip olduğu için de seviliyor.

Üstelik halkın bu sevgisi katıldığı tüm seçimlerde partisinin üzerinde aldığı kemik oyu ile de belirlenmiştir.

 

Üçüncüsü siyaset yaşamında da pürüz yok. Bizim, daha doğrusu Türk toplumunun alışageldiği siyasetteki lider sultasına pek uyum sağlamıyor. Belediye Başkanlığı döneminde Başbakanlık koltuğuna oturan kendi partisinin lideri Tansu Çiller’e karşı fikirleri ile çatışması, Genel Başkan yardımcılığını yaptığı Mehmet Ağar dönemindeki, bu görevinden istifası ile sonuçlanan çıkışlarını da bilmeyen yok.

 

Başka ne istersiniz?

Bütün bu özellikleri üst üste koyduğunuzda, siyaset anlayışımıza uygun tam bir meyveli ağaçla karşı karşıyayız. O zaman taşlanmalı.

Bizler taşlarken siyasi partilerin yöneticileri de o’nun peşinde. Teklifler, talepler, ardı-arkası kesilmeyen mesajlar tabii ki birilerini, en önemlisi de o’nun davet edildiği görevlere talip olanları rahatsız ediyor.

Kim inkar ederse etsin Hasan Subaşı Türel’in seçildiği dönemde hem AKP’den hem CHP’den, Hocanın seçildiği dönemde de CHP’den teklif aldı. Hem de en üst düzeyden ciddi teklifler. Bunun da siyasi hayatta çok doğal karşılanması lazım.

 

Evet mi? Hayır mı?

Şimdi önümüzde bir referandum ve ardından gelecek genel seçimler var. Siyaset kazanı kaynamaya başladı. Subaşı’nın Sabah Akdeniz’deki köşesinde referandumda “Evet” oyu vereceğini ilan etmesi: o’nu AKP’ye yakıştıranlar tarafından mahkeme ilamı gibi kesin bir şekilde;

“Zaten belliydi. Son yazılarında da AKP eksenine kayış vardı. AKP’den söz aldı ve oyunun rengini açıklıyor” yorumlarına neden oldu.

Oysa, siyasi liderler de dahil bu referandumu seçime dönüştürdüler. Miting meydanları, seçim meydanlarına döndü. Bunu bu şekilde abartan iktidar partisi korku içinde kanının son damlasına kadar mücadele ederken, iktidarı yıpratmaya uğraşan muhalefet de aynı çaba içinde meydan savaşlarına katıldı.

Halbuki ortada ne iktidar kavgası var, ne de bir seçim. Ortada bir Anayasa değişikliği var, buna evet ya da hayır demek kadar doğal bir şey olamayacağını artık bilmemiz lazım. O nedenle de Subaşı’nın “Evet çağrısı”nı sadece ve sadece o’nun demokrasi anlayışı ile özdeşleştirmek lazım.

Ama biz bu tür bir demokrasiye alışmadık ki…

“O’nun yanındaysa bir menfaati vardır, bunu destekliyorsa rant peşindedir, şunu yaptı ise bekle gör bal tutup parmağını yalayacaktır” anlayışından kurtulamadığımız sürece, demokrasiyi önce kendi beyinlerimize kabul ettirmedikten sonra düzelmemizi de bekleyemeyiz.

Şüphesiz bütün bunların bu hale gelmesinde suçlu arıyorsak, önce “Bizden olanlar, olmayanlar ayırdımı yapan, ‘bitaraf olanlar, bir gün gelir bertaraf olurlar’ diyerek kurumları tehdit eden, çiftçisi ile esnafı ile, işadamı ile fikirlerine karşı olan herkesle kavga etmeyi alışkanlık haline getiren…” başbakanımızda, ya da onun iktidarında armamız gerekir.

Neyse Subaşı’na dönelim…

Efendim; Subaşı’na yine teklifler olacak. Hatta şu kadarını söyleyeyim son olarak Elmalı’daki güreşlere katılan aralarında bakanların bulunduğu tüm AKP’liler ve Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin Subaşı’nı Elmalı’daki çiftliğinde ziyaret ettiler.

Bu ziyaretleri de olağan karlışamak lazım. Çünkü bu ziyaretleri nezaket kuralları içinde değerlendiren Subaşı, hala DP’nin üyesi bir siyasetçi olduğunu, başka partilerle flört edecek durumda olmadığını söylüyor.

Bence bırakın artık Subaşı’nı masalarda meze yapmayı, şayet siyaseten Antalya’ya yararı olacaksa hangi partiden olursa olsun o’nu Ankara’ya gönderelim…

 

Yayın Tarihi
06.09.2010
Bu makale 3853 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Başkanım, açıklama yorumuna istinaden kıssadan hisse bir fıkra ekleyeceğim: "Tren yoluna yakın oturan bir ailenin gardırobu her tren geçtiğinde gıcırdayıp sallanır, evin hanımı bu durumdan son derece rahatsızdır. Kocası işe gidince eve marangoz çağırır, Tespiti doğru yapmak için marongoz dolaba girer ve trenin geçmesini bekler, O sırada bir şeyini unutan koca gelir ve dolabı açar: "Sen burada ne arıyorsun?" der hiddetle adama: Marangoz cevaplar: "Şimdi burada tren bekliyorum desem inanmazsın". işte böyle...

afife demirtaş 25.09.2010

sayın kahya önce bayramınızı kutlarım ayrıca sayın subaşının EVET kararı çok isabetlidir eskilerin başkanı olarak ve siyasetin eskidemedigi bir ileri görüşlü abimizi yürekden kutlarım türkiye için çok teşekürler saygılarımla

MUSTAFA KURT 12.09.2010

Sayın Subaşı'nın yazı dışında konuşma yapmamasını salık veririm. Çünkü hitabeti zayıf, kalemi güçlü olan biri ancak yazarak doğru iletişimi kurabilir. Konuşma yaparken "ne zaman tamalayacak" tereddütü ile dinleyiciyi yazılarından da soğutabilir. Sanırım Sayın Subaşı, yazılarını uzun araştırmalar yaparak yayınlıyor. Sürekli okuyan ve araştıran bir insanın bu denli akıcı yazması mümkün. Ancak anlamadığım bir şey de CHP'ye siyaset dersleri ve nasihat verirken, AKP yanlısı iftar yemeklerinde de "Evet" diyeceğini açıklaması garip değil mi? Ayrıca, Sayın Subaşı artık siyaseti, araştırmacı, yol gösterici düzeyde yapmalı. Yakışan da bu olur kanaatindeyim.

Hüsamettin Oğuz 12.09.2010

Sevgili Kahya, Çok kısa bir yorumda bulunmak istiyorum. Bu yorumumun Sayın Subaşı ile hiçbir ilgisi yok. Çünkü o faslı kapattım. Yorumum seninle ilgili tek bir kelime: "KUTLUYORUM." Sevgilerimle...

Dr. Sadık Özen 11.09.2010

Sayın Kahya, Antalya yerel seçimlerinde sayın subaşıya gereken cevabı vermiştir.Hala var olma mücadelesini sürdürmeye çalışan sayın subaşının oynayacağı alan (Politik zemin) kalmamışdır.Bu yüzdendir ki sayın subaşı tıpkı bir sarhoş gibi siyaset arenasında sendelemektedir.Asıl sorun demokrasi olsaydı sayın subaşının akp nin sözde demokrat anayasasını savunmasına imkan olamazdı.Sorun sayın subaşı açısından şudur:Gidebileceği siyaseten var olabileceği ve beyninin derinliklerinde kendisini Milletvekili seçtirebileceği bir liman aramaktadır.Güvenli liman akp gibi görünmektedir.Fakat sayın subaşının siyasetin uzun soluklu bir mücadele olduğunu ve sürekli kıvırtanlara gittikleri adreslerde dönem sonunda değer verilmediği gerçeğini unuttuğunu düşünüyorum.Bunun en acı gerçeği karayolları sendika başkanı iken kepez belediye başkanı olan ve gitmedik kapı bırakmayan isa bey in en son akp limanına sığınması ve siyaseten bitmesini örnek alarak akp sevdasından vazgeçmesini dilerim.Elmalı yuvalı bir hemşehrisi olarak bulunduğu duruma üzülüyorum.Size gelince sayın kahya; bu kadar gazla siz bile Ankraya gidersiniz.Hangi partiden olursa olsun subaşını Ankaraya neden gönderelim?Size yazar olarak aldığı hitle para kazandırıyor 1, sizin dostunuz milletvekili olursa size faydası olur 2,Belki sizde tatmin olursunuz 3. Sayın kahya sayın subaşı iyi bir yazar değil.Ancak tanınmış birisi.Bence bu nedenle çok okunuyor.Son dönemde işsiz kalmış politikacılar gibi yazarlığı hobi olarak yapıyor düşüncesindeyim.

Editörün Notu: Değerli yorumcu keşke para kazanabilsek her tıklandıpğında. Bu sitenin beş kuruş geliri yok ve AA'nın aylık abone bedelini kendimiz ödüyoruz. Niye yapıyorsunuz derseniz Antalya sevgisdi ve mesleki<birikimi yeni nesişllere aktarmak desem siz ona da inanmazsınız.

Erdoğan Kahya


Cengiz topel DİKBAŞ 07.09.2010

Sayın Kahya,bu yazınıza hiçmi hiç katılmıyorum! Sizi gerçekten çok severim.Adam gibi adamsınız.Yalnız sizin ahde vefa ya bu kadar da ihtiyacınız yok. Sayın Subaşı kendisi ayni zamanda avukat. Sizin avukatlığınıza da pek ihtiyacı yok(!) Kendisini de severiz, ama bu dönem sevdikleri nezdinde çok puan kaybetti. Ülke uçurumun eşiğinde iken , sizin bir hayırcı olarak bizleri bu uçurumun eşiğine getirenlere övgü yağdıranların safında olmanız gerçekten üzdü! Ben yine sizi sevmeye devam edeceğim.

Mehmet Çiller 07.09.2010

Editör beyin nazik dikkkatine rica olunur,yazımı dikkatli okursanız göreceksiniz, Bilmiyorum ibaresi var, ayrıca bu bir özür değil.Gündemi sizler kadar ve örsinde izlediğimi biliyorum,ama sizlerde parlatırken insaflı olun, sevgi ile kalın,

atilla hoca 06.09.2010

Kahya bey, Ağzınızdan bal damlıyor sanki, herşey nezaket kuralları içerisinde yapılıyor,tüm toplum ahlaksız, hırsız bir ebedi başkan süt misali, artık flörtü mü kaldı bu işin, çılkı çıktı! çevir gazı yanmasın misali. encümen üyeliği beklerken belediye başkanı oldu, Türkiyeyi yönetmek başkanın ufkunu aşar ve başını döndürür, Türkiye antalya değil! bilmiyorum nezaket babından Sayın Cindoruk 'u halkı ile buluştuğu yemekte ziyaret etti mi? Akp nin yemeğinde Sayın Şahin beyi şöyle bir yoklamıştı? Selam ve sevgiler.

Editör'ün Notu: Yorum yaparken gündemi de izlemenizi dilerim. Bilmediğiniz konularda yapılan yorumlar yanlış olacaktır. DP'nin yemeğinde Cindoruk'la Subaşı aynı masayı paylaştılar ve Cindoruk konuşmasında Subaşı'nın yaptıklarından övgü ile sözettiş. 


atilla hoca 06.09.2010

BRAVVO ANTALYANIN KAHYASI TEBRİKLER YİNE İNCE İŞLEMİŞSİN. SAYIN SUBAŞININ FİKRİ VE TERCİHİ NE OLACAK O NU BİLMEM AMA PİYASADA DP Mİ KALDI TABİKİ İLERİYİ GÖREN SUBAŞI BENCE İYİ HEDEF BELİRLEMİŞ DİYE DÜŞÜNÜYORKEN ANTALYAYA HİZMET EDECEK UFKU VE VİZYONU OLAN BAŞKANA ACİLEN İHTİYAÇ VAR.ANTALYA HİZMET ALAMAZ DURUMDADIR.O KADAR YAZARIN SUTUNLARINA BAKTIM HİÇ KİMSENİN YAZDIĞINI GÖRMEDİM.BELEDİYENİN ALMIŞ OLDUĞU 40 ADET OTOBÜS ÇOKMU LAZIMDI YOLU OLMAYAN ANTALYAYA 657 MÜNÜBÜSÜN YARISININ ÇALIŞTIĞI GÜZERGAHLARA ÇOK MU ELZEMDİ. DAHA ÖNCELİKLİ İŞLER YOK MU. KONYAALTI VARYANTIN ÜZERİNE YAPILAN SEYİR TERASI ALANI ÇOK KOMİK KALDIĞINI BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI VE ÇEVRESİ GÖRMÜYORLAR MI YAZIK ÇOK YAZIK ACİL ANTALYA YA SAHİP OLACAK UFKU VE VİZYONU OLAN BAŞKAN LAZIM. SAYIN HOCA ULUSAL POLİTİKASINI HALA DEVAM ETTİRİYOR SAYIN YAZARLARIMIZIN YORUMLARI MALESEF YOK DENECEK KADAR AZ.

ADEM CELEP 06.09.2010

Sayin Kahya Demokrasi hakkindaki dusünce ve fikirlerinizin coguna katiliyorum ülkenin realitesinde AKP ´nin demokrasisi acilimda, Türkiye düsmanlarina kucak acmada 100 puan, Atatürk ilkelerini savunanlara ise Silivri zindanlari...kusura bakmayin demokrasiyi kendi cikarlari icin kullanan ,ülkeyi dista ve icte talan ve pesgesin yörüngesine oturtan, 80 milyonu dinleyen,korku, santaj imparatorlugunu kuran,cemaat ve tarikatlarla yönetilen,cumhuriyet düsmani bir partinin mensubu olmanin veya sempatiyle bakmanin demokratik bir insan icin anlasilir bir tarafi yok,her seye ragmen Demokrasi güzel bir sey eger Türkiye söz konusu ise Demokrasi benim icin teferruat.. saygilarimla...

Sedat Tuac,Almanya 06.09.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!