ANTALYANIN KAHYASI

Baykal’a yumurta atmışlar!

ERDOĞAN KAHYA

Yumurta; son günlerde, özellikle üniversite öğrencileri tarafından kullanılan bir protesto aracına dönüştü. Protein değerini bilmiyor olacaklar ki, üniversite öğrencileri yumurtayı yemek yerine, tepkilerini belirtmek adına kullanıyorlar. Değerli Başbakanımızın da dediği gibi onca protein de boşa gidiyor.CHP eski Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal’aatılan yumurtalar Allah’dan çiğ değilmiş. Haşlamışlar.
Aslında söylemek istediklerim bunlar değil. Onca yıl ana muhalefet partisinin genel başkanlığını yapmış, ülkesi için onca badirelere girmiş, demokrasinin kesintiye uğramaması için çaba harcamış, demokrasi uğruna Zincirbozanlar’da çile doldurmuş… Üstelik memleketlin, hemşehrin… Kolay kolay yetişmeyen bir politikacıya reva mıdır yumurta atmak? Yörük geleneğinde var mıdır misafire kötü davranmak, hele hele yumurta gibi bir nimeti atmak…
Doğrusu politikada Antalya ilçeleri arasında her zaman öne çıkmış Serik’e ve Seriklilere böylesi bir davranışı hiç yakıştıramadım. Bir arkadaşın yazmış:
“Bu yumurta Baykal’a değil, CHP’ye atılmıştır”diye… Ben de lafı çeviriyorum :
“Bu yumurtayı Baykal’a iki kendini bilmez Serikli değil, tüm Serikliler atmıştır”

***
Her olayda olduğu gibi madalyonun bir de diğer yüzü var. Şüphesiz. Baykal bir politikacı olarak hiçbir zaman yumurtayı hak etmemiştir, ama kendisine olan partili ya da partisiz insanların kızgınlığı da söz konusudur. Bunun partililer için sebebi açık ve nettir. Milletvekilliği aday listesini hazırlayan Baykal’ın bu emrivakisini hala içine sindiremeyenler vardır. Partili olmayanlar açısında hala bir güç ve de siyasi bir marka olan Baykal’dan çekinmeleri, hatta korkmalarıdır. Bütün bunları sayın Baykal’ın şapkasını eline alıp bu olayı iyi değerlendirmesi, öğrenmenin yaşı olmadığı için ders almasıdır.

***
Ne Çılgınlık değil mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Çılgın Proje”olarak adlandırdığı “Kanal İstanbul” u açıkladı.
Kıyametler koptu. Neymiş efendim bu proje; Kanuni Sultan Süleyman’ın düşüncesiymiş, yok ilk kez Başbakanlığı döneminde rahmetli Bülent Ecevit seslendirmiş.
Bir konuyu eleştirmek için önce bilgi sahibi olmak lazım. Proje ile ilgili ortada hiçbir bilgi yok. Seçim sonrası balon da çıkabilir, kazma da vurulabilir.      Bir de savaş sonrası attığımız antlaşmalardaki imzalarımızı ve boğazların durumu da unutmayalım. Adamlar bedava boğazdan geçmek varken, neden senin kanalını, üstelik para verip seçsin. Şüphesiz kanalın yeri de belli olmadığı için bu yorumu bile yapmak erken.

***
Bu nasıl Devlet yönetmektir?

YGS’de sonuçlar gecikmeli açıklandı. 38 bin 269 öğrencinin sıfır çekmesini doğal karşılıyoruz ama 42 bin öğrencinin Matematik sorularının tamamını hiç eksizlik cevaplaması dikkatlerden kaçırılıyor.
Badem bıyıklı ÖSYM’nin yeni Başkanı Prof. Dr. Ali Demir döneminde yaşananlar skandala dönüştü. Bu durum Ali Hoca’nın dışında herkesin umurunda, ama o sonuçlar açıklandı ve ortadan kayboldu. Daha önceki başkan para-pul almadan bu işi yapıyor diye kızmıştık, bu para da almasına rağmen ağzına yüzüne bulaştırdı, hiçbir Devlet yetkilisi muhteremi suçlamıyor. Eskiden istifa çağrısında bulunan hükümetteki aykırı ses, basından sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bile sesini çıkarmıyor. Devleti yönetenlerin hepsi “İkna” olduklarını söylüyorlar, ama işin muhatabı öğrenciler, onları okutabilmek için milyonlar ödeyerek dersane dersane dolaştıran veliler, öğretmenler ikna olmadıkları için eylem üstüne eylem yapıyorlar.
Muhterem Ali Hoca;
-        YGS’de kimin lehine olduğu ya da kimlere verildiği belli şifre skandalı,
-        Hatalı basılan YGS kitapçıkları,
-        Yine ALES’te görülen kitapçık hataları;
Ve son olarak YGS’de yanlış hesaplanan puanlar seni rahatsız etmiyor mu?
İslam bilginleri milyonlarca öğrencinin kul hakkı olan bu hataların senin günah hanene yazıldığının farkında değil misin? Neden hala beceremediğin bu işin başında duruyorsun? Sen nasıl bir adamsın? Bir de utanmadan ekranlarda “Ben yaparım, siz de eleştirin” dercesine sırıtıyorsun
Ya siz kararname ile kendisini bu göreve getirenler, sizin de mi vicdanınız sızlamıyor?
Ya siz değerli Cumhuriyetimizin savcısı soruşturmayı bitirdiniz mi? Suçlu kim, kimin hakkında dava açıyorsunuz? Yoksa dosya kapatmak için mi görev aldınız?
Bütün bunları temsil ettiğim kamuoyu adına, binlerce öğrenci adına soruyorum. Cevabınızı da bekliyorum efendim.