Babalar birbirini kolluyor

Bu köşeye yazmaya başladığımızdan bu yana ilk kez geçen Perşembe günü sizlerle buluşamadık. Sizleri bilmem ama ben kendimde bir eksiklik hissettim. Ancak araya giren bayram tatili bazı programları değiştirdi ister istemez.

Bayramda iki liderin, hem Başbakan Tayip Erdoğan, hem de ana muhalefet lideri Deniz Baykal’ın Antalya’da olması her iki partinin de yerel seçim öncesi Antalya’ya verdikleri önemi sergiliyor. Herkes de liderlerin başta Büyükşehir olmak üzere belediye başkan adaylarını açıklamalarını bekliyordu. Şahsen ben de özellikle Deniz Baykal’ın partisindeki o görkemli bayramlaşma töreni sırasında adaylarını açıklamasını ümit etmiştim.

Ahmet Dökdök köşesinde Baykal’ın özellikle Büyükşehir adayını, daha doğrusu Prof. Mustafa Akaydın’ı neden açıklamadığını sormuş ve cevabını da kendisi vermiş.

Diyor ki sevgili Dökdök:

“Baykal’ın önceki seçimlerde sütten ağzı yandı, bu nedenle adayı açıklamadan önce ince eleyip sık dokuyor”

Şüphesiz Dökdök’ün siyaseten teşhisleri genelde doğrudur. Ancak bu kez biraz duygusal davranmış. Her ne kadar tarafsız olduğunu söylese de Dökdök’ün gönlünde Büyükşehir için Muhittin Böcek yatıyor, daha doğrusu Konyaaltı Belediye Başkanı Böcek’in aday gösterilmesini istiyor. Peki “Böcek bunu istiyor mu?” diye aklınıza gelen soruya benim cevabım “hayır” olacak. Çünkü Böcek Konyaaltı’nda güçlü. Evdeki bulgur meselesi anlayacağınız. Muhittin Böcek’e Baykal tarafından böyle bir görev verilirse de “Hayır” diyemeyeceği de kesin. Ancak bana göre, Akaydın hoca adaylığa daha yakın. Bu konuda Baykal’ı düşündüren tek nokta, “Akaydın Antalya çocuğu değil” meselesi. O da insanlara anlatılarak aşılacaktır diye inanmaktayım. Süleyman Evcilmen de Antalya çocuğu değil ama herkes ona dört elle sarılıyor.

CHP’de bir de son seçimde Dr. Bekir Kumbul’u  yeniden aday göstermedikleri için kaybedilen Yörük oyları meselesi var. Bu Yörük oylarının adeti nedir, bu kişiler tarikatlar gibi bir partiye toplu oy verirler mi bilemiyorum ama, bu kez onların adayı Mehmet Yılmaz da, İçişleri Bakanlığı’ndaki müfettişlik görevinden istifa edip buralara geldi.

Ancak Baykal’ın bir hafta süren son bayram gezisinde Yılmaz’ı pek yanında göremedik, ya da fotoğraf karelerine Prof. Dr. Mustafa Akaydın kadar giremedi.

Ha açıkladı, ha açıklayacak

Bayramlaşma töreni sırasında Akaydın’la özel olarak ilgilenen ve onu yanaklarından öpen Baykal’ın bu tavırları üzerine;

“Tamam şimdi açıklayacak” diyorsunuz, çocuğun ağzından emzik alıverir gibi vazgeçiyor. Baykal bunu İzmir’de de yaptı. Üstelik İzmir’de partililerin “açıkla, açıkla” diye tempo tutmalarına rağmen, üstelik gülerek açıklamadı. İzmir’in şimdiki Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yerinde olmak istemezdim. Adamcağız utanıp, sıkılarak yere baktı kaldı. Bir siyasetçi için bu çok kötü bir durum. Artık İzmir’de aday yapılmayacağını öğrenmiş oldu.

İşte siyaset böyle vefasız.

Neyse biz Antalya’ya dönelim. Bana göre her iki liderin de ortam olmasına rağmen isimleri açıklamamalarının sebebi birbirlerini kollaması. Her ikisi de alternatifli adaylıklar için rakip belli olduktan sonra adaylarını açıklamayı tercih ediyorlar.

Şeker ve Dülgeroğlu  AKP yolunda

Bu arada adaylık konusu ilçelerde de hareketli. Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker ANAP’dan sonra CHP’ye girmiş, kendisini partiye üye bile yapmadıkları için ayrılmıştı. Şeker’in gönlünde iktidar gücü yatıyor. Tekrar seçilmenin yolu da bu olsa gerek. Şeker’in bu hafta törenle ailesi ve yakınları ile AKP’ye katılması bekleniyor. Yardımcısı Mustafa Bilici’nin istifası da bu yolda atılan ilk adım gibi görünüyor. Aynı şekilde, DP’den istifa eden Nail Dülgeroğlu da, “Daha yapacak işlerim var” diyerek beşinci dönem Başkanlık yarışına AKP saflarından katılacak gibi. Dülgeroğlu, Süleyman Demirel’den ders almış, “Namerdim kendim için bir şey istiyorsam. Finike’nin sorunlarının çözümü için 7 milyon lazım. Bu da iktidar partisinden gelebilir” diyor. Haklılığı da var tabi. Çünkü iktidar yerel seçim propagandalarında bunu kullanacak, “Ey vatandaş iktidarın nimetlerinden yararlanmak istiyorsan, kentinin kalkınmasını istiyorsan oyunu iktidara ver” diyecekler. Peki iktidardan olmayan belediyelere ne olacak? Bugüne kadar ne olduysa o olacak tabii… 

Sipahioğlu ne yapacak?

Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu sessizliğini sürdürüyor. AKP’den gelen teklifi reddeden ANAP’lı Hasan Sipahioğlu, acaba ANAP’ın son burcu olarak kaleyi koruyacak mı, yoksa o da bir yerlere mi gidecek? Sipahioğlu’nu MHP’nin de istediğini bilmeyen kalmadı. Bu görüşmeler kesintiye uğramadığına göre olacak gibi ne diyelim… Bekleyip göreceğiz…

BİRAZ DA GÜLELİM

Kadının fendi...!

Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. ikisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:

- “Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimizde hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamız için bir işarettir” der.

Müthiş heyecanlanan adam:

- Evet, "galiba haklısın" diye cevap verir.

Kadın  şaşkınlıkla:

- “Bak, arabam hurdaya döndü ama bir  şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız”

Derken, şarap şişesini adama uzatır.

Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip  kadına geri verir.

Kadın  hemen şişenin mantarını kapatıp adama  geri uzatır.

Bunun üstüne adam sorar:

- Sen içmeyecek misin ?

kadın cevap verir:

- Hayır, ben polisi bekleyeceğim..!  (Teşekkürler Nizamettin)

GÜNÜN SÖZÜ

Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.

Yunus Emre