ANTALYANIN KAHYASI

Antalya’yı hangi sektör kurtarır?

ERDOĞAN KAHYA

Bu konu nereden aklıma geldi? Gazetelerde çıkan haberlere bakarsanız Antalya’yı değil, Türkiye’yi inşaat sektörü kurtaracak. Ekonomi uzmanları da bunun tersini düşünüyor, Katma değer yaratan sanayi üretimi Türkiye’nin can simididir.
Antalya için durum çok farklı. Antalya’nın kendi yağı ile kavrulan kentler arasına girebilmesinin temel nedeni; her ne kadar son yıllarda ihmal ettiysek de tarım ve de son yılların rekorunu yakalayan turizmdeki başarısıdır. Sanayi ve ticaret sektörleri de bu iki amiral gemisini izler. Sizin anlayacağınız konut satışının, ya da konut satışındaki artış ve azalmanın Antalya ekonomisi için çok da önem arz etmediğini, hatta doyuma ulaşan Antalya için daha çok konut üretmenin bu kentin siluetini bozduğunu söylememiz mümkündür.
**
Türkiye İstatistik Enstitüsü (TUİK) Antalya Bölge Müdürü Abdi Öncel’in yaptığı açıklamaya göre Antalya’da konut satışları Haziran ve Temmuz ayında artış gösterdi. Temmuz’da 12,3’lük artışla Antalya konut satışında İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra dördüncü il oldu.
Devletin yaptığı açıklamaya güvenmek lazım ama Antalya Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Şeref Sağlam bu sonucun doğru olmadığını, çünkü ticari kredi faizlerinin çok yüksek olması nedeniyle insanların konutunu eşi, dostu, akrabasına satış yaparak konut kredisi çektiğini, satış rakamlarının da bu yüzden yükseldiğini söylüyor.
Başka bir ifade ile sahte satış yapılıyor.
Öte yandan Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Balcı da, kentsel dönüşümün yanlış uygulanmasından yana dertli. Antalya’nın depreme hazır olmadığını bilmem kaçıncı kez tekrarlayan Mustafa Balcı, kentsel dönüşüm anlayışından uzaklaşıldığını, uygulamanın YIK-YAP’a dönüştüğünü söylüyor.
Sizin anlayacağınız bu inşaat sektörü, satışı hileli, kentsel dönüşümü hayali, kimin müteahhitlik yaptığı belli olmayan bir sektör haline gelmiş. Önüne gelen inşaatçılığa soyunduğu için de kentin siluetini bozan ve her yıl sayısı artan beton yığınları, bırakın ekonomik kalkınmayı ya da kurtuluşu kente ve de kurtarıcı sektör turizme zarar veriyor.
Ben bakan olsaydım
Son kabinede Kültür ve Turizm Bakanlığını Mehmet Ersoy beyefendi yerine Cumhurbaşkanımız bana verseydi, önce yeni otel yapımını, sonra da Şehircilik Bakanlığı ile bir protokol yapıp Antalya’ya yeni konut yapımını geçici de olsa durdurur, bir planlama ile önce tehlikeli binaları çözer, kentsel dönüşümü mahalle, ya da en kötü haliyle ada bazında yapar, ardından şehir merkezinden uzak yeni yerleri imara açarak şehri yatay büyütürdüm.
**
Netice olarak inşaat sektörünün bir kent için kurtarıcı sektör olması mümkün değildir. Bizim kurtarıcı sektörlerimiz turizm ve tarım sektörleridir. O yüzden ekonomik kalkınma ve gelişmişlik adına, tarıma yönelik kaliteli ürünler üreterek, bizim Konya ilinden daha küçük Hollanda’nın 100 milyar dolarlık tarım ihracatı rakamına inşallah bir gün ulaşırız. Biz şimdilik üretimde kaliteden önce tohum sorununu ve de en önemlisi bir Tuta belasından kurtuluşun yollarını arıyoruz.
Benden söylemesi efendim…