ANTALYANIN KAHYASI

Ahmet Hakan’a bir çift söz

ERDOĞAN KAHYA

Hacı Bektaşi Veli’nin bir sözü vardır. Çok severim, adeta hayat felsefesi gibidir. Demiş ki Büyük Derviş; “Ne ararsan kendinde ara…” Aslında dörtlüğün tamamı da şöyle:

“Hararet nardadır saçda değil,

Keramet baştadır taçda değil,

Her ne arar isen kendinde ara

Kudüs’te Mekke’de Hacda değildir…”

Nereden aklıma geldi bu söz? Babıali erkânından çok değerli yazarlarımızdan Ahmet Hakan, kendine göre gazetecilikte yeni kriterler belirlemiş.

Aslında gazeteciliğin kriterleri belirlenmiştir. Anayasa gibidir. Her gazetecinin akıl defterinde yazılıdır. Adına da “Gazetecilik Meslek İlkeleri” denir…

Ahmet Hakan kardeşimizin yeni belirlediği kriterlere bir bakın:

“Ekrem İmamoğlu’na;

‘Bir güneş gibi doğdun üzerimize Ekrem Başkan’ demeden tarafsız gazeteci olamazsın.

Ekrem İmamoğlu’na ;

‘Güneşte leke var, sende yok’ demeden iyi gazeteci kabul edilmen neredeyse imkânsız.

Ekrem İmamoğlu’na …

‘Sen başımıza gelen son güzel şeysin’ demeden araştırmacı –soruşturmacı gazeteci sayılamazsın

Ekrem İmamoğlu’na ;

‘Sen CHP’nin değil 16 milyon İstanbul’un adayısın’ demeden cesur bir gazeteci olmak mı asla!..”

Ben bu birbirinden güzel sözlere, kriter defterine de yazılmak üzere bir cümle ekleyerek söze başlamak isterim;

“Gazetecinin, gazeteciye ettiğini düşmanı bile etmez”

Evet, Ahmet Hakan bey’e sormak isterim şimdi:

Sen gerçekten gazeteci misin?
İstanbul’da gazetecilik böyle mi yapılıyor?
Yoksa bu senin kendi kuralların mı?
Sen bu söylediklerini, şimdiye kadar kaç lidere, kaç hükümet başkanı, kaç Cumhurbaşkanına uyguladın da bu hallere ulaştın?
Seni; için çocukluğumuzda oynadığımız topaça benzetiyorlar, karikatürün bile var bu konuda, döner durur muşsun doğru mu?

Bu sorulardan sonra meslekte ve yaş olarak bir büyüğün olduğum için şunları da ilave etmeden geçemeyeceğim:

Hani Hürriyet’de bir kural vardı; tarafsızlık… Hürriyet’in ayrıca Erol Simavi döneminden kalma “Gazetecilik Etik Kuralları” vardı. Onları bir okumanı isterim. Bulamazsan Oktay Ekşi’den isteyebilirsin.

İmamoğlu’na karşı olduğunu, aslında Binali Yıldırım’ı ve Ak Parti’yi desteklediğini açık açık söylebilirdin, kimse sana kızmazdı, doğal karşılardı, niye diye de soran olmazdı ama işin içine gazeteciliği karıştırıp, doğru-dürüst bu işi yapanlara çamur atmak ve de zan altında bırakmaksa niyetin yanlış yoldasın.

Sen Hacı Bektaşi Veli’nin dediği gibi:

“Hararet nardadır saçda değil,

Keramet baştadır taçda değil,

Her ne arar isen kendinde ara

Kudüs’te Mekke’de Hacda değildir…”