ANTALYANIN KAHYASI

Ağzına sağlık Vali Bey…

ERDOĞAN KAHYA

“Kendimizi kandırmayalım”

Bu sözü daha önce onlarca kere söyledim. “Esnaf önce kendini düzeltsin” dedim ama sakalımız yok ki dinletelim kendimizi…

Ama bu kez farklı Vali Münir Karaloğlu söyledi.

Turizm Haftası dolayısıyla Kalekapısı’nda düzenlenen ve tüm kenti, yönetenlerin katıldığı kahvaltıda. Hepsi kendi açısından turizm için neler yapacaklarını açıkladı. Ama benin en çok beğendiğim sözler, Vali Karaloğlu’na ait. Öncelikle esnafa seslenerek; “Kendimizi kandırmayalım” demiş. Ardından, esnafa sitem etmiş ve;

"Hala taksiye binen turist gideceği yerin kilometre fiyatını bilemiyorsa turist şehre inmez. Kendimizi kandırmayalım, önce biz düzeleceğiz. Esnaf yanlış yaptığında yanındaki esnaf 'bunu yapma' demeli"

Vali bey aslında göreve geldiğinden beri benzer laflar ediyor:

“İmitasyon mal satmayın” diyor…

“Kaleiçi’ni imitasyon ürün satan dükkânlardan arındırmalıyız. Kaleiçi’ne yakışır markalar satılmalı” diyor.

“Turiste ayrı, yerliye ayrı fiyat uygulamayın. Sattığınız ürünlere AVM mağazalarında olduğu gibi etiket koyun” diyor. Ama biz hala ‘etiket neden konmuyor’u konuşuyoruz, üstelik yasal zorunluluk olmasına karşın…

Hangi bir sözü tuttu esnafımız, hangi biri için kim hangi çabayı harcadı. Sahte ürün sattığı için dükkânına kapatma cezası gelen esnaf, politikacıları araya sokup Vali bey’e ricacılar yolladı. Ama o malı satmaktan vazgeçmedi.

Turistin yoğun geldiği zamanlarda, Türk müşterinin yüzüne bakmadı bizim esnaf, hatta; “Türk müşteri istemiyoruz” diyenler oldu…

Böyle bir kente neden gelsin turist?

Vali Karaloğlu’nun dün söyledikleri daha dokunaklı, sitem yanında anlayana fırça da var.

"Etrafımıza bakalım, Turizm Haftası'na girdiğimizi bize anımsatacak bir şey var mı? Vali olarak ben ne yaptım, belediyelerimiz, esnafımız, geçen haftaya göre bu hafta neyi değiştirdi? Hangi heyecanı duyduk? Yeni bir sezona giriyoruz, 16 milyon turist hedefi var. Bu hedeften istifade edelim diye ne yaptık? Belediyelerimiz caddelerimizi cıvıl cıvıl, tertemiz, geceyi gündüz gibi aydınlık hale getirebiliyor mu? Geçen hafta Rusya'daydım, gece sokaktan otele girmek istemiyorsunuz. Aynı şeyleri bizim yapmamız lazım. Esnaf otokontrolünü yapıyor mu? Biz hala Antalya'da bunları konuşuyorsak turist şehre inmez. Hala etiketi, farklı fiyatları konuşuyorsak, hala taksiye binen turist gideceği yerin kilometre fiyatını bilemiyorsa turist şehre inmez" diyor.

Şimdi merak ediyorum. Turizmin başkenti dediğimiz Antalya’da Turizm Haftası’nı yaşıyoruz. Vali Bey’in söylediği gibi diğer günlerden ne farkı var bu haftanın? Geçmiş yıllarda turizm haftası bir kortejle falan başlardı, şehre bir hareket gelirdi. Film festivallerinin açılışı gibi… Otellerin animasyon ekipleri gösteriler yapardı yollarda… Süslenmiş TIR kasalarının üzerinde şov ve müzik grupları, animatörler otellerde yaptıklarını halka da sunardı. 10-15 yıldır Turizm Haftası açılışlarını da unuttuk.

Otelleri şimdiden dolduran turizmcilerimiz nerede?

Sadece Kalekapıs’ında esnafa şirin görünmek için kahvaltı düzenledik. 1500 beş yıldızlı otelimiz var diye övünüyoruz. Masalarının üzerine kâğıt serilmiş bir kahvaltı sofrası… Kenti yönetenlerin tümü orada, ama turizmciler yok. Onların derdi, turistin çarşıya niye inmediği değil, 16 milyon hedefine nasıl ulaşırız o’na bakıyorlar. Ara-sıra siyasileri ve yetkilileri “Aman yanlış bir konuşma yapmayın. Yoksa turisti üzersiniz” diye de uyarıyorlar.

Her işimiz böyle bizim aslına bakarsanız. Üstümüze ölü toprağı serildi, biz öldük, Antalya cennetinde yaşadığımızı sanıyoruz…