Hiç kimse kendinde kabahat aramaz. Oysa erdemdir önce kendinde suç aramak… En kolay yol, karşısındakini suçlayarak, sorundan kendini tereyağından kıl çeker gibi çıkarmaktır… Hedef budur…
Oysa Hacı Bektaş Veli demiş ki;
“Hararet nardadır, sacta değildir
Keramet hırkada, tacta değildir
Her ne ararsan, kendinde ara”
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir...
Ya da yüzlerce görevli arasında biri hata yapar, hemen yönetici suçlanır. 99’unun yaptığı bir kalemde silinir atılır.
Dilimizde “Nankörlüktür” bunun adı.
Ünlü düşünür Goethe, “Nankörlük zayıf insanların işidir. Kudretli insanlar içinde asla nankör olanına rastlamadım” der. Genelde kötü insanlar nankördürler…
Adam gelmiş Valiliğin araç giriş kapısına… Elinde silahtan farksız mikrofon, karşısında kamera, atıp tutuyor, “Sayın seyirciler Antalya’yı sel götürüyor. Bilgi almak için Valiliğe geldik. Kapı duvar. Burada tek bir yetkili dahi yok”
Sevgili muhabir arkadaşım. Birincisi buradaki gazeteciler görevlerini yapmayı bilmediğinden taaa İstanbul’lardan buralara kalkıp gelmişsin. O duvar dediğin kapı Valiliğin araç giriş kapısı… Oradan sadece araçlar giriyor. Sorabilirdin görevlilere Valiliğe nereden girildiğini. İkincisi senin kimse yok dediğin sırada Vali ve ekibi ayaklarında çizme, sel sularının içine girmiş, köylünün imdadına koşuyordu.
Bunun adı Afet… “Geliyorum” demiyor… Ancak geleceği tahmin edildiği için tüm tedbirler alınıyor, okullar tatil ediliyor, felakete uğrayan bölgede olası bir su taşkını için yetkililer, o bölgede oturan insanları evlerini boşaltmaları konusunda uyarıyor…
İnsanımız her konuda uzmandır. Köylü Mehmet Ağa çıkıyor ve : “Abem biz 50 yıldır bu taşkınları yaşarız. Bugüne kadar bir şey olmadı da şimdi mi olacak?” diyerek evini-damını terk etmiyor ve gece yarısı bu bölgedeki inatçı 19 kişi helikopterlerle kurtarılıyor. Onların hiç mi suçu yok?…
Bir armut ağacına tutunarak kurtulan, tepesindeki helikopter elektrik telleri nedeniyle kendisine yaklaşamadığı genç de sitem ediyor:
“Bana bir can yeleği de atamazlar mıydı?”
Biraz vicdan… Hepimiz insanız ve Allah vicdanı sadece insanlara vermiş…
***
Felaketzedelerin yanına kadar gelip, “Biz deprem eğitimi aldık. Selden anlamayız” diyen ve bir iş yaptıklarını sandıkları için de yardım istemeyi “zul” gören, tüm dünyanın tanıdığı AKUT’u çağırmaya bile gerek görmeyen, altlarındaki lüks cipleri ile caka satan bu Sivil Savunma görevlilerinin de savunulacak hiçbir yanları olmadığını söylemeliyim. Bu
İnsanlar hakkında derhal soruşturma açılmalı…
***
Yiğidi öldürmek kolaydır. Burada bir tek yiğit var. Krizleri bugüne kadar en iyi yönettiğini herkesin artık kabul ettiği Antalya Valisi Alaaddin Yüksel… Herkes kendisine yükleniyor. Oysa gecesini gündüzüne katarak zararı asgariye indiren o’nun verdiği ve cesaretle uyguladığı kararlardır. Yiğidi öldürelim, ama hakkını da verelim.
“Uzaktan davulun sesi hoş gelir”
Ancak şunu da bilmemiz gerekir ki; iyi bilmediğimiz iş ve konuların sıkıntılarını da bilmemize imkan yoktur. Bazen çok zor bir işi çok kolaymış gibi görebiliriz. Futbol maçı seyrederken çok basitçe gol kaçıran futbolcuya hep birlikte kızarız. Hatta daha da ileriye gidip “Bunu ben bile atardım” diyerek de atarız!… Bir de o sahanın içinde olsanız…
Her şeye rağmen büyük bir felaket yaşadık. Bunun adı afet… Ne zaman, nereye geleceği belli olmayan doğa olayı. Hepimize geçmiş olsun. Gelin isterseniz eleştirmek yerine bir daha olmaması için ne yapmamız gerektiğini tartışalım…
Antalya’da tur otobüsü otomobille çarpıştı: 20 yaşındaki sürücü hayatını kaybetti
Karısını tüfekle öldürüp, tabancayla intihar etti, cenazeleri aynı cenaze aracına konuldu
Alanya TEKMER tanıtıldı
Muratpaşa, arkeoloji fuarında
Otomobille çarpışan elektrikli bisiklet sürücüsü 40 metre sürüklendi
Karısını tüfekle öldürüp, tabancayla intihar etti
Antalya’da aniden bastıran sağanağa vatandaşlar hazırlıksız yakalandı
Antalya’da yolcu minibüsü devrildi: 9 yaralı
ATV ile drift atarken kaza yapan İngilizler, görüntü alan gazeteciye saldırdı
Elmalı’nın dört mahallesine otobüs durağı
Yavru MHP’mi Merkez Siyaset mi? 07.11.2024 DR. ALİ YILMAZ