Yayalar Yolu Şaşırdı

Büyükşehir Belediyesi'nin büyük emek vererek, paralar harcayarak Antalya'nın hizmetine sunduğu güzelliklere bizler yeterince sahip çıkmıyoruz. Hangisini anlatayım. Hangi doğrulara uygulanan yanlışlardan söz edeyim bilmiyorum. Gözüme çarpanları yazmaya kalksam sayfalar almaz, eleştirimi sıralasam sütunlara sığmaz.

Kazım Özalp Caddesi örneğin. Kapalı yol diye tabir edilen güzergâhta yürüdükçe haklılığım ortaya çıkacak, benim bu konudaki endişelerime sizler de katılacaksınız eminim. Dün bu bölgeyi hiç üşenmedim baştan aşağı yürüdüm. Muratpaşa Camii'den Kalekapısına kadar uzanan bölgede mini bir yolculuk yaptım ve bu güzelliklerin nasıl heder edildiğine şahit oldum.
İşte bunlardan birkaçı: Kaldırım taşları yerlerinden oynamaya başlamış. İşçilik konusunda serzenişi olsa da bu bölgedeki insanların bana göre motor ve araç trafiğine yeterince yasaklanmamış olmasından bu taşlar yerlerinden oynamış. Yol başlarında özellikle motosikletlerin geçişi için yeterli güvenlik önlemi yok. Bu bölgede motosikletler cirit atıyor ve araçların mağazalara geçişine de izin veriliyor. Ağır araçlar yüzünden taşlar yerinden oynuyor ve yağan bir yağmur sonrası da laçkaya dönüşüyor.
Ağaç çevreleri tahrip edilmiş: Büyük emeklerle insanlara gölgelik olarak buraya yerleştirilen ağaçların çevresi kısa sürede harap edilmiş yine insanlarımız tarafından.  Çevrede yeterli çöp kutusu olmasına karşın insanımız atığını buralara atıyor, çiçekleri koparıyor ve ağaç diplerine oturuyor, uzanıyor. Kışın gelmesiyle birlikte dökülen yapraklar, bozulan çiçeklerle kötü görüntüler oluşuyor.
Yaya Yolu Kullanılmıyor: Yayaların gelip geçtiği güzergâhın her iki yönünde çiçeklendirme alanları bulunuyor. Kimi yerde de çimlendirme yapılmış ve bu bölgenin güzelliğine güzellik katıyor bu yerler. Ancak bazı yayalar var ki her şeyi hiçe sayarak bu çiçeklerin arasından ve çimenlerin üzerinden gelip geçerek yapılan hizmeti görmezden geliyorlar.  Attalos Heykeli'nin arka kısmında çok güzel bir yeşillendirme çalışması var örneğin, o bölge de dahil bu tür kirletilen, mahvedilen yerlere doğal çitler yapılarak bir nebze tahribatın önüne geçilebilir. Yetkililerin bu güzelliklere caydırıcı önlemlerle biraz daha sahip çıkmasını bekliyor, bilinçsiz insanlarımızı da daha medeni olmaya davet ediyorum.

ÖLÜLERİMİZİ RAHAT BIRAKALIM!!

Antalya'nın her geçen gün iç içe giren kent trafiği, yoğun araç sayısını taşıyamayan caddeler, sıkıştırılan kaldırımlar, birbirinin üzerine çıkan insanlar, yürüyecek kaldırım bulamayan yayalar ve ne edilse, ne yapılsa artık yetmeyen yollar…
Kentin trafiğini, araç yoğunluğunu taşıyan ve yine trafiği birbirine bağlayan 3-5 kavşak, belirli birkaç cadde dışında nereye direksiyonu kırsanız hep bir sıkışıklık, hep bir kavga, gürültü ve yaşanan muamma sizi karşılıyor. Burhanettin Onat, Mevlana, Çevreyolu ve Güllük Caddesi. Bu kavşakların birbirine bağlandığı bir ana merkez, MEZARLIK KAVŞAĞI da olmasa ne olacak bu kentin hali doğrusu merak ediyorum.
Evet. Mezarlık Kavşağı dedim. Bunu yazarken inanın yüreğim parça parça oluyor. Her gün binlerce araç ölülerimizin neredeyse üzerinden gelip geçiyor ve inanıyorum ki toprağa kulağımızı dayasak onların feryatlarını duyabileceğiz, ‘Burada bari rahat bırakın kardeşim' isyanlarıyla yüz yüze kalabileceğiz.
Evet ölülerimiz. Huzur içinde uyumasını arzu ettiğimiz ölülerimiz. Bu fani dünyada yaşarken asla trafik kaosu yaşamayan, ancak ahrette henüz yargılanmadan her gün üzerinden gelip geçtiğimiz, onları rahatsız ettiğimiz ölülerimiz. Bir gün hepimizin yeri orası olacak, hep bu sonu yaşayacağız. Bu hırgür dünyasından azat olarak o sonsuz ovada kendimize bir yer arayacağız. İşte o gün anlayacağız ki, bu kenti yönetenler, bu kentin huzur ve mutluluğu için yanlış karar alanlar ne kadar yanlış kararlara imza attıklarını işte o gün anlayacaklar.
Yukarıda da söylediğim gibi artık bu yanlıştan dönme vakti. İnsanları mezarlık köşelerinde dolmuş ve otobüs beklemeye iten zihniyet, ölülerimizi klakson ve araç gürültüleriyle rahatsız etmeye mecbur eden düşüncelerin bir an önce doğruyu görmeleri gerek. Bir zamanlar bu şehrin en huzurlu yeri iken, şimdilerde en kalabalık ve en hareketli caddesine dönüşen mezarlık yolundan trafiği ne yapıp edip taşımak gerek başka bir alternatif noktaya. Yer altından mı geçirirsiniz, bu bölgeyi trafiğe mi kapatırsınız, farklı bir alanı imarla trafiğe mi açarsınız bilmiyorum, ancak lütfen ölülerimizi rahat bırakalım..

Sevgi, saygı ve mutlulukla…