Fırtına’dan Geriye Kalan Gerçek!..

Geçtiğimiz hafta sonunda Antalya’nın günlük yaşamını felç eden, deyim yerindeyse kenti ablukaya alan fırtına ve yağmur bu kentin altını üstüne getirdi adeta.
Günün belli saatlerinde etkili olan, ancak akşama doğru başlayıp saatlerce kenti esir alan fırtına ve yağmur Antalya ve çevresini tarumar ederek hazırlıksız yakaladı çok sayıda kişiyi. Kocaman kent rüzgarla savruldu, gemiler karaya oturdu, yağmur sularıyla evler ve işyerleri sular altında kaldı.
Etkisini gün boyu hissettiren, etkisini kaybedip kentin üzerinden gittikten sonra da arkasında bir yığın dert bırakan fırtına ve yağmurun bilançosu oldukça ağır oldu. Alabora olan gemiler, Antalya ve Adrasan’da görevlilerin hummalı bir çalışmasıyla çok fazla can ve mal kaybı olmadan geçiştirildi. Mısır gemisinde panik yaparak sulara atlayan aşçı dışında can kaybı olmaması, gemi mürettebatının yetkililerin hummalı çalışmasıyla, yağmur ve fırtınaya rağmen kurtarılması alkışa şayandı.
TABELALAR VE BUDANMAYAN AĞAÇLAR TEHLİKE OLUŞTURUYOR
Sabah gözlerini güne açan insanlar yerlerinden sökülmüş ağaçların, sağa sola savrulmuş tabelaların ve yerle bir olmuş bazı işyerlerinin görüntüsüyle çok acı bir gerçekle de yüz yüze geldiler. Ağaçların bakımsızlık nedeniyle kopup devrilmesi, olası facialara davetiye çıkarması gerekli bakımlarının yapılmamasından. Yenilenmeyen tabelalar, iğreti takıldıkları için küçücük bir rüzgarda bile bu bölgeden geçen insanlar için büyük tehdit. Yetkililerin bu konuda bir heyet oluşturması gerekiyor bana göre. Bu olumsuzlukların havalar iyi iken düzeltilmesi olası kazaların da bir nebze önüne geçecektir.
ELEKTRİK DİREKLERİ VE MAZGALLAR
Kentin belli başlı bölgelerinde bulunan yağmur ve atıksuyu mazgallarının sürekli temiz tutulması, her yağmur ve taşkından sonra bu mazgalların temizlenmesi gerekiyor. Zaman zaman bu mazgalların temizlendiğine şahit oluyoruz, ancak benim yetkililere önerim fırtına ve yağmurdan hemen sonra yağmur suyu drenaj kanallarının ve özellikle atıksuların biriktiği bölgelerdeki mazgalların süratle temizlenmesi gerekiyor.
Bir diğer hassas nokta elektrik direkleri. Çok çirkin görüntüler oluşturan ve yüzlerce kablodan adeta görünmez hale gelen elektrik direklerinin acilen yenilenmesi gerek. Her an bu kablolar düşmeye hazır ve altından gelip geçen insanların can güvenliklerini tehdit edici boyutta. Tek yetkililerinin kopan halatları beklemek yerine yine bir heyet oluşturarak tehlike arz eden kabloları yenilemelerini, eskiyen direkleri yenileriyle değiştirmeleri gerekiyor. Esnafların kablolarıyla karışan, telefon hatlarının katılımıyla da curcunalı bir görüntü oluşturan bu olumsuzluğun bir an önce giderilmesi gerekiyor.
HAYDİ NAMAZA!..
Kent içindeki camilerden yayılan ve insanları namaza davet edilen ezan sesinin çoğu kimseyi rahatsız edici boyutta olduğunu zaman zaman dile getirdik. Özellikle turizm sezonunda turistlerin ilgisini çeken, ancak buna karşın onların bile şikayetine neden olan yüksek volümlü ezan hususunda geçtiğimiz günlerde Müftülüğün hoparlörlerin seslerini bir volüm kestirdiklerini duymuştum. Allah kabul etsin bizim bölgedeki minarelerde hoca öksürse cemaatin haberi oluyor, ben de bu açıdan bakarak volümlerin biraz daha kapatılmasını rica ediyorum sayın hocalarımızdan.
O tok seslerine, insanları namaza davet eden nefeslerine sağlık diyor, saygılar sunuyorum yeri gelmişken.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…