‘Tokluk yarım ekmek, şıklık bir takım elbise’!

Günümüzde insanların birbirleri ile olan ilişkilerinde ciddi bir soğukluk göze çarpıyor. Eskiden dost sohbetleri daha canlı kanlı, bu sohbetlerdeki samimiyet daha sıcak ve içten olurdu. İnsanlar günlük dertlerini, sıkıntılarını, yapacakları bir düğünü, nişanı, mevlitleri uzun uzun konuşurlar, o hazırlığa ortak olurlardı.
Değişen zaman, şartların zorluğu bu tür toplantıları, buluşmaları ender hale getirmeye başladı artık. İnsanlar evden işe, işten eve koşuşturarak, sosyal hayatlarından feragat ederek televizyon başında ömür tüketiyorlar, iç karartan, yürek hoplatan haberler sayesinde de saatli bir bombaya dönüşüyorlar ve öz değerlerini hızla yitiriyorlar.
Yazımızın başlığında ‘Tokluk yarım ekmek, şıklık bir takım elbise’! dedik. Bunun açılımını yapalım kendimizce. İnsanımız artık yarım ekmekle, bulduğu yarım tas çorbayla doyar hale geldi. Ayak üstü atıştırılan tavuk döner türü yerlerin çokluğu, sağlıksız ve hijyen olmayan koşullarda ruhsat verilen işletmeler yüzünden karın doyurmak artık tam 5 dakikaya tekabül ediyor ve bu tür yerlerin çokluğu maalesef olumsuz görüntüleri de beraberinde getiriyor. Tavuk dönerlerin nasıl ve ne şekilde hazırlandığı bilinmiyor, ne kadarı tavuk, ne kadarı başka katkı maddesi olduğu bana göre tam olarak araştırılmayan bu tür yerlerin insanımıza verdiği zarar almış başını gidiyor.
Gelelim şıklığa. Şıklık konusunda da giyim sektöründeki patlamanın uzantıları nereye kadar gidecek doğrusu merak ediyorum. Tekstildeki ucuzluk, ayakkabı sektöründeki kalitesizlik almış başını gidiyor. İnsan sağlığına atılan darbeler, insanın giyim kalitesine bir anlamda ödül gibi geliyor. Hangi mağazaya girerseniz girin bir takım elbisenin ve onun içindeki aksesuarların size maliyeti taş patlasın 150 TL. Kaliteyi ikinci plana iten insanımız bu anlamda terzilerin pabucunu dama atıverdi ve o kutsal mesleği icra eden ustalarımız artık müşteriyi mumla arıyor.


TERZİLER DE TARİH OLUYOR


Önceki gün bir takım elbise diktirmek istedim ve tanıdığım bir terziye randevu vererek büromda uzun uzadıya bir pazarlığa giriştim. Bana dikeceği takımın maliyeti ile 3 takım elbise alabilirdim şu her yerde biten giyim mağazalarından. Vur aşağı, al yukarı anlaştık. Pazarlığın sonunda terzi arkadaşa ‘ayda ne kadar kazanıyorsun’? diye sordum. Ah dostum ahh! Dedi. Ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Terziler bitti artık. Birkaç yıl sonra bu mesleği yapanlar bu âlemden tamamen çekip gidecek. Artık çırak yetiştiremiyoruz. Bu işin geleceği kalmadı. Baba mesleğini kıt kanaat, sizin gibi bu işe değer verenler sayesinde sürdürüyoruz, ancak sanırım yolun sonuna geldik’ diyerek konuyu bir anlamda özetleyiverdi.


ÜST KATIMIZDA AİLE YERİMİZ VAR ABİ!!!


Seçimler yaklaşıyor. ‘Eee. Ne olacak yaklaşıyorsa’?  diyeceksiniz. Haklısınız. Bir şey olacağı yok. Sadece kentteki vurdumduymazlık, denetimsizlik, kontrollerin hep siyasi boyutta olması ve tüm dikkatlerin 12 Haziran’a çevrilmesi ile bir başıboşluk izleniyor Antalya’da.
Nereye getireceğim konuyu. Dün akşamüzeri kızımla kısa bir şehir turu yapalım dedim. Kızımın alacağı birkaç öteberi için biraz da spor olsun diyerek yürüdük o dükkân senin, bu dükkân benim. Bu yürüyüşümüz sırasında siz deyin 10-ben diyeyim 20 kez kolumuzdan tutuldu, gözümüze birer menü sokularak yemek yemeye davet edildik. Bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl bir esnaflık inanın utandım bu kente yakışmadığı için.
Çok değil, daha 1 yıl önce bu konuda önemli kararlar alınmasına karşın, önemli cezalar verileceği duyurulmasına karşın hiçbir işlem yapılmamış olacak ki her köşe başında, özellikle Dönerciler Çarşısı ve civarında yoldan geçenlerin neredeyse kavgaya dönüştürecekleri eylemlere şahit oluyorsunuz. Bunun adını ben koyamıyorum, bunun açıklamasını ben maalesef yapamıyorum, ancak üzülerek söylüyorum ki bu kentte bazı şeylerin kökten düzeltilmesi gerek. Başta Valimiz olmak üzere, Belediye başkanlarımızın da destekleriyle bu tür olumsuzluklar tek kalemde kökünden çözülmeli, şu bizi zorla içeriye sokmak isteyen zihniyet tam anlamıyla sona erdirilmeli.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
05.05.2011
Bu makale 6779 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!