Teşekkürler Karayolları

Bayram tatili için yolculuk yaptığımız bir güzergâhtan henüz geriye dönüş yapmadan kaleme aldım bu yazımı. Yazıma, yollardaki güvenli yolculuğa teşekkür mesajımla devam etmek istiyorum.  Yollardaki huzurlu yolculuk, kaza oranlarının artması ve güvenli bir yaşam için bu tür hizmetlerin insan hayatı üzerindeki artıları, bölünmüş yolların hayatımıza girişiyle birlikte yol atağının en uç noktalara kadar ulaşmasını insan canı gönülden istiyor.
İşte Karayollarının önümüzdeki yıllar için yapacağı yol atağı hakkındaki bilgiler;
2003 yılı hedefleri arasında mevcut 3 bin 673 kilometre bölünmüş devlet yoluna ilave olarak, kapasite yetersizliği olan 5 bin 942 kilometrenin birinci etapta, uluslararası ağ bütünlüğü nedeniyle 3 bin 676 kilometrenin ve ulusal ağ bütünlüğü nedeniyle 4 bin 194 kilometrenin önceliklerine göre 2. etapta olmak üzere toplam 17 bin 485 kilometreye çıkarılması da öngörülüyor. Önümüzdeki yıl ağır yük taşımacılığı talebini karşılamak üzere 6 bin 452 kilometre olan asfalt betonu devlet ve il yolu ağının 13 bin kilometreye çıkarılması da planlanıyor. Önümüzdeki yıl ayrıca İzmit Körfez Geçişi gibi büyük bölgesel projelerin de "yap-işlet-devret" sistemi ile yeniden gündeme gelmesi bekleniyor.
Yine 2003 yılında yapımı devam eden 451 kilometre otoyol da tamamlanarak trafiğe açılacak. Bu otoyolların da tamamlanarak hizmete alınması ile birlikte Türkiye'nin mevcut otoyol uzunluğu 2 bin 250 kilometreye ulaşmış olacak.
Yolların 5 yıl önceki haliyle şimdiki hali arasında dağlar kadar fark var. Özellikle bayram gidişleri ve dönüşlerinde yaşanan trafik kazaları tam bir facia ile biterdi. Yol durumlarından ve sürücü hatalarından kaynaklanan bu kazaların yüzde 80'ini yüzde 20'lere düşüren bölünmüş yolların hayatımızdaki yeri inkâr edilemez artık. Yenilenmiş yollarda araba kullanmak da, bu yollarda yolculuk yapmak da gerçekten bir zevk artık.
Ancak; yine de her şeyin başı dikkat. Çünkü her şey insan için…

TARİH GERİ DÖNÜYOR

Geçtiğimiz aylarda hükümetin girişimleriyle mutlu sonla sonuçlanan ve Herakles Heykeli'nin coşkusunu yaşayan Antalya Müzesi, Kumluca'da 1963 yılında bulunan ve aynı yıl bir bölümü yurtdışına kaçırılarak Washington sergilenen "Sion Hazinesi"ni beklemeye başlamış
Tarihi kültürümüzün yeniden doğduğu ve asırlardır kök bağladığı yerlere getirilmesi bence mükemmel bir çalışma. Atalarımızdan bizlere yadigâr kalan ve sorumsuz yöneticilerin işgüzarlığı nedeniyle ülkemizden kaçırılan tarihi değerlerimizin dönüşü adına açılan davalar ve mutlu sonla sonuçlanan bu davalardan sonra şimdi tüm dikkatlerimizle o değerlerimizin yerlerine konulmasını bekliyoruz.
 
Antalya Müzesi'nde bu yıl ABD'den 30 yıl sonra gelerek alt yarısına kavuşan Herakles heykeli büyük ilgi görüyor. Güzel sanatlar bölümü öğrencilerinin çizimleri için tercih ettikleri heykeli geçen ay Altın Portakal Film Festivali dolayısıyla kente gelen sanatçılar da gezdi.
Müzede, dönen bir platformda sergilenen Herakles heykelinin yanı sıra diğer Herakles heykelleri ve lahit mezarları da ilgi çekiyor. Lahitlerin üzerinde Herakles'in 12 göreviyle ilgili figürler bulunuyor.Perge kazısından geçen yıl çıkartılan MS 2. yüzyılda yaşamış Roma İmparatoru Lucius Verus'a ait heykel de "İmparatorlar Salonu"nda sergileniyor.

Sion hazinesini tanıyalım...

 

Kumluca yakınındaki Korydalla Antik Kenti'nde 1963 yılında bir köylü tarafından tesadüfen bulunan Sion Hazinesi, kandil, buhardanlık, İncil kapağı, tepsi gibi gümüş kilise eşyaları ve bazı kaplama levhalardan oluşuyor. Bulunduğu yıl bir bölümü yurtdışına kaçırılan ve MS 6. yüzyıla ait Sion Hazinesi'nin bazı parçaları üzerindeki yazıt ve maden kontrol damgalarından antik Myra civarındaki Sion Manastırı'na ait olduğu saptandı.
Antalya Müzesi'nde bir bölümü sergilenen hazinenin kalan kısmı Washington'daki Dumbarton Oaks Bizans Araştırmaları Enstitüsü'nde sergileniyor. Bu arada Paul Getty Müzesi'nde Burdur Bucak'tan kaçırılan esin peri heykellerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda eser bulunuyor.
Tarihimizin yeniden hak ettiği yerlerde görücüye çıkması, bilinçli girişimlerle tekrar yurdumuza geri getirilmesi karşısında nice kayıp değerlerimizin geri dönüşünü beklemek de artık alışkanlığımız oldu. Herakles'ten sonra Sion Hazinesi'ni de bu ülkeye geri getirenlere teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgi, sağlık ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
11.11.2011
Bu makale 11647 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!