GSM Şirketleri, Kredi Kartları ve Bahar Yorgunluğu!..

Günümüzde çığ gibi büyüyen ve kullananın üzerinde büyük bir yük oluşturan iki önemli sorunu konuşacağız sizlerle bugün. Hemen hemen hepimizin hayatında bir parça olan ve varlığıyla hem iyi, hem kötü etkileri olan, doğru ve hesaplı kullanılmadığı takdirde kullanılıcılarını üzücü boyutlarla tanıştıran Cep Telefonları ve Kredi kartlarının artılarını ve eksilerini konuşacağız, alacağımız dersler de konu hakkındaki yorumunuzun içinde olacak elbette.

 


Hayatımızın her anına tüm heybetiyle gelip oturan, varlığıyla ve yokluğuyla bizi farklı yolculuklara çıkaran, teknolojik değişimlerle yaşamımızın baş aktörleri olan bu yenilikler zincirine yeni halkalar ekleniyor her gün. O halkaları doğru kullananlar mutlu, kullanamayanlar ise umutsuz bir vaka gibi kaderlerine razı bir yaşam sürüyorlar, deyim yerinde ise ‘Ne ekerlerse, onu biçiyorlar'!..
Her gün bu yeniliklere bir yenisi eklenirken öncelikli olarak kısa sürede bizi çepeçevre donatan, her anımızı çevreleyen Cep Telefonları kuşattı benliğimizi. Bir zamanlar ilk cep telefonuna kavuştuğum günlerin üzerinden geçen uzun yıllar öncesine bir yolculuk yaptığımda ne kadar hızlı bir süreç yaşadığımızı anlayabiliyorum. Yıllardır Türkcell kullanırım ve daha sonraki süreçte farklı seçeneklerle, farklı kampanyalarla karşılaşan insanların GSM şirketleri arasındaki yolculuklarına hep hayret ederim.
Her yöne bilmem kaç kuruş, her yöne mesajlaşma seçenekleri, numaranı o şirketten şu şirkete taşı, şu avantajlardan yararlan teraneleri ile gelinen süreçte neyi doğru, neyi yanlış yaptığınızı yine kendiniz anlayabiliyorsanız ne mutlu sizlere. Ancak gelinen noktada her şirketin kar amacıyla bu kampanyaları sizlere sunduğunu, sonrasında da bu kampanyalar neticesinde kurumların karlarına kar ekledikçe, vatandaşın kaybettiğini söylemeye gerek bile duymuyorum.
Devletin bu konuda bir standart üretememesi, insanların bu furyaya kendilerini kaptırmaları sonrasında yaşanan çelişkileri elbette ki tasvip edemeyiz, ancak ev telefonumuzu artık vitrinlere koyduğumuz bir dönem yaşıyoruz ve 7-8 yaşındaki bir çocuğun elinde son model telefonlara rastlıyorsak oturup düşünmek gerek. Allah sonumuzu hayreylesin.


KREDİ KARTLARI


Hepimizin cebinde 1 veya 2 kredi kartı mutlaka vardır. O bankanın, şu bankanın kartlarını taşırız taşımasına ya, bu kart alışkanlığımızdan vurgun yememişsek, yani bunun yan etkilerini görmemişsek sorun yok, feda olsun vatandaşıma. Demek ki, hem taşımasını biliyor, hem de kullanmasını.
Ancak tam aksi, yani kredi kartından vurgun yemiş, yani bunun eksilerini olumsuz yönde hayatında hissetmiş kişilerin bankalar arasındaki yolculuğuna bir çeki düzen vermediği sürece sonu intihara kadar giden bir yolculuğa çıkacağını tahmin etmeyen yoktur. Bu sürecin hesapsızlık ilkesiyle işlediğini, hesabını, kitabını bilmeyen insanların da bu yolculukta her an kaybetmeye mahkûm olduklarını açık yüreklilikle söyleyebiliyorum.
Kart verme konusunda ve kredi verme olayında her zaman ön safhada olan bankaların neredeyse tamamının kredi kartı borcu ödeme ve kredi borçlarını tahsil etme uğraşısı içerisinde olduklarını da bilmeyen yok. Bankalar için en öncelikli müşteri profili her zaman borcunun asgarisini yatıran, veya borcunu ödeyemeyen müşteri profili. Bu insan topluluğu ne kadar çok oldukça bankalarımız sermayelerini arttırmaya devam edecektir ve olan da garip vatandaşıma olacaktır.  Bu vesileyle yol yakınken yeniden bir kez daha düşünmenizi, harcamalarınızı ve kredi taleplerinizi ‘Ayağınızı yorganınıza göre uzatın' felsefesiyle tekrar gözden geçirirseniz iyi olur diyorum.


BAHAR YORGUNLUĞU VE TRAFİK


Bahar geldi. Gönlümüz yeniden ‘finduk dalları gibi' yeşillendi. Bakışlarımız sevecen, ışıklı, coşkulu. Birbirimize merhabamız inanılmaz sıcak ve o kış yorgunluğunu çarçabuk attık üzerimizden. Giyimimiz, kuşamımız ona keza ve sohbetlerimizin tadı bile değişti. Her insan enerji yüklendi, hep gülmekte gözlerinin   bebeği.
Ancak uzmanların uyarısı da bu aylarda daha artış göstermekte. Grip başta olmak üzere, halsizlik, yorgunluk ve dikkat dağılımı başta olmak üzere özellikle trafikte olan insanların bu aylarda daha rahat olmalarının farklı olumsuzluklara da yansıyabileceğini unutmamak gerekiyor.
Bahar yorgunluğundan muzdarip insanların bir anlık dalgınlığı facialara neden olabiliyor, yoğun ve ağır geçen bir kıştan sonra uykudan uyanan insanların daha enerjik, daha sinerjik hareket ettiklerini, bu durumun trafikte yığılmalara, neden olduğunu ve zaman zaman da nahoş olaylara davetiye çıkardığını söyleyebilirim.
Biraz daha dikkatli olmanızı yeniden önererek, hayatın her alanında zevkini çıkarmanızı, sevdiklerinizle mutlu bir ömür sürme yolunda her zaman sabırlı ve olgun davranmanızı ve her ne olursa olsun hayatı sevmenizi istiyorum. Günlük sıkıntıları bir köşeye koyarak yarınları umut etmenizi, mevsimlerin her karesini doya doya yaşamanızı ve bu yalan dünyanın her zerresini yaşayarak ruhunuza çekmenizi diliyorum.
Sevgi, saygı ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
29.03.2012
Bu makale 10184 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Toprağım makalen çok güzel, fakat millette yorganda kalmadı ayağını ona göre uzatsın

İsmail OĞUZ 03.04.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!