Sahillerimize Sahip Çıkalım

Akdeniz’in incisi Antalya’nın tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında denizi de muhteşemdir. Bunu bilmeyenimiz yok, hatta azımsanmayacak derecede çoktur, ancak ne yazık ki bu güzelliklere sahip çıkma konusunda üzerine düşeni yapanımız çok azdır.

Lara’nın son durumunu bir yazımda sizlerle paylaşmıştım. Şimdiki durumunu ve sonrasında da Konyaaltı Plajları’nın temizliği ve deniz suyunun durumu konusunda biraz sohbet etmek istiyorum sizlerle. Neredeyse her sabah Lara bölgesinde denizle iç içe olurum, yazın gelmesiyle bu birlikteliğim neredeyse aşka dönüştü ve ben her gün sabah erken saatlerde yatağımdan kalkarak bir bardak çayımı içiyor, birkaç parça atıştırdıktan sonra yürüyüşe başlıyorum.

Lara’nın o güzelim kumsallarını temizleme konusunda Muratpaşa Belediyesi oldukça hummalı bir çalışma içerisine girmişti geçtiğimiz yıl. Bu sezona da aynı titizlikle hazırlandı ve ara ara gözlüyorum buradaki temizlik çalışmalarını ve inanın bu beni oldukça mutlu ediyor.

Antalya’nın bir diğer yüzü Konyaaltı’na geçelim biraz da. Dün sabah o bölgeden geçmek durumundaydım. İşim olmadığı zamanlar haricinde Konyaaltı’na pek uğramam, ancak buradaki değişimi görünce neler kaçırdığımı bir kez daha anladım ve yol boyunca bir müddet ilerledikten sonra aracımı park ederek oradaki plajların durumunu çıplak gözle incelemek imkanını buldum bir anda. Sahil güzergâhı boyunca Belediye’nin ihaleyle verdiği işletmeler dışında kalan halkın güneşlenmesine imkan veren bölgelere Avrupai bir sistem getirilebilir kanımca. Sahil temizliğinin yetersiz olduğunu, burada piknik yapan insanların atıklarını temizlemede gerekli hassasiyeti göstermediklerini gözledim.

Sabahın erken saatlerinde temizlik seferberliği yapan Belediyeye bağlı temizlik elemanlarının çabası nereye kadar durumu kurtarır, insanların bu vurdumduymazlığı sahillerimizi hangi duruma getirir düşünmek bile istemiyorum. Elit tabakadan ayrılan halkın kendi imkânlarıyla serinlediği, özellikle akşam saatlerinde yoğunlaşan denizin soyunma kabinleriyle, dinlenme alanlarıyla, hatta ağaçlandırılma projeleriyle daha çağdaş bir görünüme kavuşturulması gerekiyor.

Sayın Başkanım Muhittin Böcek’in bu bölgedeki atılımlarını ve Konyaaltı bölgesine verdiği önemi çok iyi biliyorum. Çabalarını alkışlıyorum, ancak her şeye karşın büyük bir ilgi odağı olan Konyaaltı’nı daha hassas bir pencereden izlemesini tavsiye ediyorum. Söylediğim gibi, sahil temizliği, insanların rahat denize girebilmesi, hatta yol kenarındaki araba parkına kadar yeni bir düzenleme gerekiyor. Yetkililerin ve ilgililerin bilgisine sunuyorum.

İLAVE OTOBÜS SEFERLERİ VE YENİ HATLAR

Antalya’nın bazı mahallelerine ve semtlerine ulaşım konusunda otobüslerin ve dolmuşların yetersiz olduğuna değiniyoruz sık sık. Yetkililerin bu konudaki çalışmaları hangi ölçüde, ne kadar yeterli bilmiyorum, ancak bize gelen mailler ve gazetemize gelen şikâyetler aynı doğrultuda değil. Otogar başta olmak üzere çok sayıdaki bölgeye otobüs ve dolmuş seferleri yetersiz diyorum tekrar. Mehmet Akif Ersoy Mahallesi ve Mehmet Atay Caddesine 9. No’lu bir aracın dışında araç gelmediğini, insanların yakın güzergâhlarda inerek evlerine yürümek zorunda kaldıkları yönünde şikâyetler alıyorum. Her gün gelişen ve her an değişen Antalya’nın ulaşımı konusunda daha hızlı hareket etmeliyiz artık. Otogar’a birçok bölgeden araç yok. İnsanlar aktarmalı olarak buraya gidebiliyorlar, ring seferlerin yetersiz olduğu, özellikle dolmuşların yolcu kapma sevdasıyla çok ağır hareket ettikleri ve bu durumun da sık sık kavgalara yol açtığını bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Sevgi, sağlık ve mutlulukla…