Camilerin Değişmez Müdavimleri Dilenciler

Hafta içinde Müsellim Camii İmamı Murat Gürdal ve Camii Müezzini Yakup Ecder gazetemize bir nezaket ziyaretinde bulundular. Keyifli bir sohbet içerisinde bulduk kendimizi bir anda. Camiye gelen cemaatin ibadet esnasındaki rahatlığından, cami çevresindeki güzelleştirme çalışmalarından ve zaman zaman da cemaatin sıkıntılarından söz etti dostlarımız.
O sohbet sırasında şikâyetleri de oldu Hoca ile Müezzinin. Bu şikâyetlerin en önemlisi bana göre bu bölgedeki dilenciler. Namaz çıkışlarında ve özellikle Cuma namazı öncesi ve sonrasında bu bölgeyi istila eden dilencilerin cemaat tarafından istenmemesi, durumun hocaya aktarılması ve sonra da konunun muhatabına ulaşma yolunda bizlere dert yanılması.
Zabıtanın dilenciler ve seyyar satıcılar konusunda çok hassas olduğunu biliyorum. En küçük şikâyeti anında değerlendiren Zabıta ekipleri bu konuda da hassas davranacaklardır diye umuyorum.  İnsanlara duygu gösterisi yaparak onlardan karşılık beklemek ve en kolay yolu seçerek dilenmek hiç kimsenin tasvip etmediği bir durum. Ancak bu tür insanların çoğalmaması yönünde çok yönlü denetimler gerekiyor ve şikâyetin olduğu bölgelerde operasyonlar isteniyor. Hocama konuyu yetkililere ileteceğim konusunda söz verdim ve ona bu duyarlı davranışından dolayı teşekkür ederek uğurladım. Yetkililerin bu bölgedeki şikâyetleri, özellikle camileri mesken tutan dilencileri dikkate almasını bekliyorum.


Otel Atıkları ve Gönüllü Hayırseverler


Geçtiğimiz günlerde bir TV programında izlemiştim. Gönüllü bir yardımseverin kendi imkanlarıyla   lokantaları dolaşarak artan yemekleri  ve ekmekleri topladığını, daha sonra bu topladıklarını ihtiyaç sahibi yoksul insanlara, sıcak bir aş bekleyen hastalara, çocuklara ve kimsesizlere tek tek ulaştırdığını.
Bu onurlu davranış beni hayli etkilemişti ve o gönüllü insana doğrusu imrenmiştim. İnsanca düşüncesinden dolayı ve o paylaşımları çöpe atmayarak o insanı bekleyen işletmeleri, temiz bir ortamda ihtiyaç sahibi insanlara ulaşması için olanaklarını seferber eden işletme sahiplerine de ‘bravo’ demiştim.
Antalya bir turizm bölgesi ve doğal olarak bu ildeki otel sayısını tahmin bile edemezsiniz. Gittiğim toplantılarda, yemekli davetlerde hep görürüm, şahit olurum ve o davet sonrası çöpe dökülmeyi bekleyen onlarca yemeğin, meyvenin, tatlının akıbetinin daha iyi koşullarla, daha iyi düşünüşlerle yukarıda sözünü ettiğim ihtiyaç sahibi insanlara neden ulaştırılmadığını, neden gönüllü insanların ya da gönüllü vakıfların bu konuyu üstlenmediklerini sorarım kendime.
Hepinizin de benimle bu konuda hemfikir olacağınızdan şüphem yok. O artıklarla,  o ihtiyaç fazlası yiyeceklerle ve bozulmamış olduğu halde çöpe gidecek değerlerle kaç insanımızın karnını doyuracağını, onlarca insanımızın yüzünün güleceğini, fakir insanlarımızın gündelik ihtiyaçlarını giderme konusunda öğün savacağını düşündünüz mü hiç?
Antalya’da bu konuda gönüllü insanlar vardır muhakkak. Bazı vakıfların, hatta belediyelerin de bu konuda girişimlerde bulunmasını ve otellerin kapanış saatlerini dikkate alarak otel yöneticileriyle koordineli çalışarak bu konuda adım atmalarını, bir çok ihtiyaç sahibi insanları sevindirir. 
Unutmayalım ki binlerce insan bir lokma ekmeğe, bir kâse sıcak çorbaya muhtaç. Onların yüzünü güldürmek de bizim insanlık borcumuz.


Hükümet Caddesinden Pis Kokular Geliyor


Hükümet Caddesi esnafı, (Eski Valilik Arkası) bu günlerde oldukça dertli. O bölgede bulunan kanalizasyon mazgallarından rüzgârla birlikte yükselen pis kokulardan neredeyse dışarıya çıkamaz hale gelmişler. Her zaman olmayan, ancak havanın sirkülasyon yaptığı anlarda kapılarını pencerelerini kapatarak işyerlerinde oturuyorlar ve o kokuyla bir anlamda yaşamaya çalışıyorlar.
Çevredeki restaurantların atık sularıyla tıkanan giderlerin ve kapanan geçitlerin temizlenmesini bekliyor esnaflar. Lokantaların atıklarını filtrelemedikleri için de bu mazgallar çabuk doluyor ve itfaiye bu bölgede çalışma yapana dek de o koku gitmeyecek gibi görünüyor.
Esnaflar turistlerin de bu konudan şikâyetçi olduklarını, alışveriş esnasında burunlarını kapatarak; (İğrenç bir koku) diyerek serzenişte bulunduklarını ifade ediyorlar. Bu bölgeye turist kafilesi getiren rehberler de sık sık konuyu turistlere ılımlı bir şekilde ifade etmekten adeta bıkmışlar ve çaresiz gözlerle esnafların sıkıntılarına ortak olmuşlar.
Yetkililerden bu bölgede geniş kapsamlı bir operasyon bekliyor şimdi esnaflar.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
21.04.2011
Bu makale 6609 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!