Dert babası mı, Minibüsçüler Odası Başkanı mı!!!

Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç çok iyi dostum. İyi bir arkadaşlığımız var ve biz onunla her fırsatta bir araya geliriz. Senelerdir olan birlikteliğimiz esnasında onun Minibüsçüler Odası Başkanı olduktan sonraki gelişimini, çektiği sıkıntıları ve vatandaşla olan birebir ilişkilerini izlerim. Kimi güler, kimi şaşırır, bazen de hayretler içerisinde kalarak onun muhatap olduğu olayları usuma kaydederim.
Bir araya geldiğimiz anlarda cep telefonu hiç susmaz. Aklınıza gelmeyecek kadar sabırlıdır ve onun sabır taşının bile zaman zaman hafifçe çatırdadığını izlerim ve bu durum onu pek germese de, beni gerer ve yaşadıklarına anlam ararım kendi içimde.
Örneklemek gerekirse; ‘Sayın Başkanım. Minibüs durağında oğlumu kaybettim. Şu numaralı minibüsten indik 10 dakika önce, ama durakta oğlumu bulamıyorum. Buradaki şoförler bir şey yapamıyorlar, acaba siz yardımcı olur musunuz!', ‘Başkanım kartım okumuyor, şu plakalı şoförle tartıştık ve o kadar yolcunun arasında münakaşa ettik. Onu size şikâyet ediyorum', ‘Başkanım Çakırlara Minibüs gitmiyor mu, 1 saattir bekliyorum, ne zaman buraya minibüs var, sorabilir miyim!' şeklinde ve bunlara benzemez daha nice şikâyetler…
Başkanımın onlara verdiği yanıtlar ne kadar gerçekçiyse, gelen şikâyetler de o kadar dayanılmaz ve çocukça. Bilmem kaçıncı asra merdiven dayadığımız bir çağda bu tür konulara bir zaman sonra yeniden güleceğiz eminim. Minibüslerde günün her saatinde yaşanan olaylara deyim yerindeyse her olumsuzlukta vakıf olan sevgili başkanıma Allah kolaylıklar versin diyorum ve vatandaşlarımıza da bu ve buna benzer adli ve polislik olaylarda da gerekli yerlere dertlerini, sıkıntılarını ve şikayetlerini iletmelerini onun adına rica ediyorum.

MÜFİT KAYACAN ve TİYATRO

Tiyatro hayatımızın vazgeçilmez alışkanlıklarından. Onun günlük yaşamımıza kattığı enerji, dimağımıza enjekte ettiği ışık, kültürümüze ve sinerjimize inanılmaz katkısını kimse inkâr edemez. Sinemadan sonra insanımızın tercih ettiğini ve hatta toplumumuzda hala tiyatroya gitmemiş insanlarımızın olduğunu açık yüreklilikle söyleyebilirim.
Antalya'da bu sanat dalına sevdalı çok insan var. Gecesini gündüzüne katarak bu uğurda emek veren insanlarımız, sanatçılarımız var. Bunlardan biri de Müfit Kayacan. Onun hakkında sizler için derlediğim bilgilere göre Müfit Kayacan'ın kısa biyografisi şöyle; Yıllarca Antalya'da tiyatronun yaşaması için emek vermiş, ömrünü tiyatroya adamış gerçek bir usta. Yeşilköy köy tiyatroları festivalinden, Antalya Liselerarası Tiyatro şenliğine kadar bir çok etkinliğin mimarı olan gerçek bir sanat sevdalısı. Antalyalı tiyatro severlerin deyişiyle çağdaş Dümbüllü, kendi deyişiyle Yeşilköy (Fırnaz)'lı tiyatrocu çocuk. Şimdilerde kendisini Tüvturk reklamlarında görmek mümkün.
Geçtiğimiz haftalarda kendisinin davetlisi olarak gittiğimiz bir tiyatro gösterisi öncesinde ayaküstü konuşma fırsatım olmuştu üstat ile. Antalya'da tiyatroya olan ilgisizlikten dem vurarak içindeki sanat aşkından söz etmişti. Çok konuda ona hak verdiğimi belirtmeden geçemeyeceğim ve bu konuda Antalyalılar'ı duyarsızlıklarından dolayı ayıplamadan geçemeyeceğim. ABT ve Kepez Belediye Tiyatrosunun 2 koldan sanat şöleni kurduğu bu kentte sanata sevdalı insanlarımıza sahip çıkmamız gerektiğini bir kez daha yineliyorum ve tiyatro izleme ve destek olma konusunda bu kenti daha duyarlı olmaya davet ediyorum.
Evet. Yaslanın koltuğunuza ve değişik coğrafyaları ayağınıza getiren, çıplak sesleriyle size seslenen, montajsız, reklamsız, yapmacıksız o insanların yoğun emeklerine yoldaşlık edin. Uzansanız tutabilirsiniz, seslenseniz sesinizi duyurabilirsiniz, ama onları alkışlamak, gözlerindeki mutluluk ışıklarını görmek isterseniz izlemeye gitmelisiniz. Bütün replikleri sanat kokan, gecesini gündüzüne katarak size hazırlanan, seyircisine kusursuz görünmek için prova yapan ve sizin karşınıza çıkan o yüreği öpülesi insanlara lütfen destek verelim. Siz, biz, onlar, şu, bu demeden, hep birlikte…

Sevgi, saygı ve mutlulukla…